ABDULLAH YİĞİT-ŞANLIURFA
Şanlıurfa ’nın TMMOB İnşaat Mühendisler Odasında 70 kişinin katılımı ve 25 kurumun temsilcilerinin katılımı ile Urfa Ekoloji Meclisi toplantısı İlk defa gerçekleştirildi.
Urfa Ekoloji Meclisi Toplantısı Sonuç Bildirgesi
Ekoloji mücadelesi temel olarak kapitalizmin ve ulus devletlerin topluma dayattığı tekçiliği ve tüketim kültürünü reddetmektedir. Yaşanan savaşların kaynağını oluşturan ekonomik ve siyasal sistemler toplumların ihtiyaçlarının karşılayamamakta ekolojik kriz derinleşmektedir. Ekolojik krizin aşılması için, sorunları yerelden çözen politikaların, toplumsal barış ortamını tüm ekosisteme yayacağı kesindir. Verimli hilal olarak adlandırılan doğal ve toplumsal zenginlikleri yaşam alanı olan yukarı Mezopotamya’nın kadim kenti olan Urfa doğal toplumun ve yaşamın binlerce yıllık toplum geleneğinin taşıyıcısıdır. Ancak son yıllarda kapitalizmin dayattığı tüketim ve rant sistemin dayatıldığı merkez haline getirilmek istenmektedir. Kapitalist modernite, zor kullanarak toplumsal değerler, alabildiğine parçalanarak, ekolojik tahribat en üst düzeye çıkarılmıştır. Dicle, Fırat gibi nehirlerin barajlar yoluyla ana yataklarını değiştirerek Halfeti, Samsat, Hasankeyf gibi binlerce yıllık tarihi yerleşim yerlerinin sular altında bırakırken, Harran ve Akçakale’de tuzlanma başlamış toprak ve tarımsal alanlar kuraklık riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır.
Ekoloji mücadelesiyle, toplumsal ekoloji felsefesi temelinde, toplumsal özgürleşme, doğayla doğru ve özgür buluşmayı bir ağaca hizmeti insana hizmet olarak gören bir yerleşik yaşam zihniyetiyle ekolojik, ekonomik ve toplumsal yaşam alanlarını oluşturmasını, tarıma, hayvanlara ve yeşile dost geleneğini canlandırmayı esas alan anlayışı amaçlamaktayız.
Yürütülen Tartışmalarda
1- Meclisin bütün toplumsal farklılıkları bünyesinde barındırması gerektiği dile getirildi. Bu amaçla toplumun tüm kesimlerine ulaşmak hedef olarak belirlendi.
2- Son zamanlarda derinleştirilen savaştan kaynaklı ekolojik tahribat ve özellikle orman yangınları gündemleştirildi. Politikaların her şeyden önce doğayla uyumlu olması bu politik anlayışında savaşa karşı durması gerektiği dile getirildi. Ormanlaştırma çalışmalarına hız verilmesi planlandı.
3- Urfa’daki Sulama birliklerinin ve çiftçilerin suyu, vahşi sulama yöntemiyle kullanmasının toprak erozyonuna ve çoraklaşmaya neden olduğu belirtildi. Bu konuda çalışmaların ilgili kurumların katılımıyla gündeme getirilmesi ve çalışmaların yapılması planlandı.
4- Ekolojik tahribatların esas sebebinin tahakkümcü ve tekçi zihniyetten kaynaklandığı tespiti yapıldı. Urfa’nın da bundan en fazla etkilenen yerlerin başında geldiği belirtildi. Çok kültürlü, inançlı ve dilli olan Urfa’nın bu özelliklerinin korunması için çalışmaların yapılması planlandı.
5- Karacadağ’da el değmemiş yer altı sularının bulunduğu ve bu kaynak üzerine rantçı çevrelerin kurmayı planladığı tekno-kent gibi projelere karşı mücadele edilmesi gerekliliği, ve duyarlılığın geliştirilmesi gerektiği dile getirildi.
6- Atatürk barajı ile birlikte Halfeti gibi tarihsel bir yerleşim yerinin sular altında bırakılmasıyla Fırat vadisinde yoğun bir tahribat yaşanmış ve kelaynak gibi nesli tükenmekte olan canlıların hala tehdit altında olduğu dile getirildi. Bu barajın Siverek-Urfa arasında kalan 300-400 km’lik yaşam alanında tarımın yapılamaması, orda yaşayan insanların yerlerinden yurtlarından koparılması, canlıların göç yollarının değişmesi ve daha pek çok canlının habitatının bundan olumsuz etkilenmesine sebep olduğu dile getirildi. Bu tahribatların boyutlarının tespit edilmesi ve kamuoyu ile paylaşılması kararlaştırıldı.
7- Urfa’nın kadim geçmişi, etnik çeşitliliği ve verimli toprağıyla övünürken Harran ovasının yok olmayla karşı karşıya gemleştir. Tarım kenti özelliğini kaybedip yaklaşık 200 bin yurttaşının çeşitli illere mevsimlik olarak göç etmesi ve emeklerinin sermayeye peşkeş çekilmesi tarım alanların imara açılması durumu tam bir çelişki olmakla birlikte toprağa bağlı olan insanın topraktan kopuşu vurgusu yapıldı. Aşırı ilaçlanmanın biyolojik çeşitliliği yok etmesi anlaşıldı. Bu konuda tarıma ve kırsala dönüş çalışmalarının yapılması kararlaştırıldı.
8- Kentleşmenin en vahşi halini yaşayan milyonluk nüfuslu Urfa gibi bir yerleşim alanının henüz sadece 2-3 ilçesinde arıtma tesisinin olması geri kalan tüm il ve ilçe merkezlerinin kanalizasyon sularının toprağa nehirlere akıtılması gibi ekosistemi bozan ciddi sorunları olduğu söylendi. Bu konularda çalışmaların yapılması kararlaştırıldı.
9- Kent merkezinde bulunan tarım alanların amaç dışı kullanılması ve betonlaştırılması, Urfa’da nefes alınabilecek yeşil alanların yok denecek kadar az olması yetmezmiş gibi 11 Nisan Stadının ve Şire pazarı yerleşkesinin bulunduğu alanların, ranta ve sermayeye peşkeş çekilerek betonlaştırılması gündeme getirilmektedir. Bu konularda gerekli duyarlılıkları oluşturarak bu projelerin engellenmesi için çalışmaların yapılması kararlaştırıldı.
10- Başta enerji tüketimi olmak üzere tüketim kültürüne yönelik çalışmaların yapılması. Enerjide tüketimin azaltılması ve gerekli tasarruf çalışmalarının yapılması kararlaştırıldı. Enerjide temiz enerji politikalarının geliştirilmesi için çalışmaların başlatılması kararı alındı.
11- Kentimizin acil ihtiyacı olan yeşil alan ve bisiklet kültürü ve yolarına yönelik çalışmaların yapılması kararlaştırıldı.