BARIŞI KURUMSALLAŞTIRAN ADAM
Misbah HİCRİ

BARIŞI KURUMSALLAŞTIRAN ADAM

Bu içerik 1461 kez okundu.

Bu yazı başlığı bu yazıyı yeterince ifade etmeyebilir. Yazının tamamını okuyarak  içerdiği mana ve  yazıya sebep olan kişiyi tanımak önemlidir. Onu tanıtılması kalem erbabının görevi olduğuna inanıyorum.

            Tek başına yaşamanın en belirgin ismi dillerden düşmeyen kahraman Robinson Crusoe'dir. Bir insan yalnız başına yaşamasının mümkün olmadığı anlatılır. Birlikte yaşamanın bir mecburiyet olduğu olmazın olmazıdır.  Beraber yaşamanın toplumsal kaide ve kurallara, yasalara uymanın zorunluluk olduğunu bilip ona göre hareket etmeliyiz.

            Birlikte yaşamanın güzellikleri yanında  ister istemez çirkinlikler de oluşur. Sözlü dalaş derken, kavga, yaralama ve ölümle sonuçlanan olaylar, elbette hepimizi üzmektedir. Bu olaylar yabancılar arasında olduğu gibi çok yakın akrabalar arasında yaşandığına tanık oluyoruz. İşte tüm basit nedenlerden zuhur eden olayların doğurduğu kötü sonuç, mutlaka birileri tarafından fazlasıyla büyüyüp bir kan davasına dönüşmemesi için kutsal bir görev kabul edilen barış adına yola çıkılır.

            Bugün ismini anımsayarak size tanıtmak istediğim kişi, kısaca “Toplumsal Barışı Sağlama” adı altında kurduğu dernekle “barış” ismini kurumsallaştırdı diyebiliriz.  Zamanını, manevi ve maddi uğraşını barış adına özverili sürdürmesi takdire şayandır. Sözün bittiği yerde başlayan ve kötü sonuçlara varan insan ilişkilerini yeniden düzenlemesi…  Barışın insan yaşamında önemine binaen verilen uğraşla güzelliklerle anlamlandırmak  sevgidir, hoşgörüdür,  insana verilen değerdir. 

            Öncel ailesi öteden beri Urfa'da bilinen, tanınan bir aile... Dr. Feridun Öncel’de bu ailenin bir bireyi… Beraber okul okuduğumuz, yaşamın içinde birlikteliğimiz olan dostlarımız, arkadaşlık ilişkilerimiz olan aile mensupları halen var. Her insan bir fıtrat üzerine yaratılmış, bu nedenle herkes kişilik bulma adına kendi amaç, arzu ve istekleri peşinde koşturmayı sürdürürken, Dr. Feridun Öncel'in barış adına yola çıkması, bizleri fazlasıyla sevindirdiği gibi  özel hesaplarının olduğunu da sanmıyorum. 

           Dr. Öncel’le tanışmamıza gelince; Öğretmenliğim sırasında   Milli Eğitim personelinin yararlandırıldığı  bir sağlık kuruluşuna doktor olarak atınmış ve bizim sağlığımızla yakından ilgilenmeyi kendine hizmet sayan biriydi. O sağlık kuruluşu kapanınca ilişkilerimiz koptu. Ancak basından onun  hep sesini duyuyordum. Rastlaşınca da bir selamla geçiştiriyorduk. Onun toplumsal yaşama  huzur ve mutluluk katmak adına barışı seslendirmesi beni fazlasıyla sevindiriyordu. O bir yerde ise onun sesi geliyorsa mutlu bir tablo renklendiriliyor demektir.

            Kurduğu dernekle  barış ismiyle özdeşleşen, insanlığa hizmeti  bir vazife kabul edendir. Çünkü hayatın her alanında dileklerimizin başında barış gelir. Emek ve hizmeti barış için seferber etmek en büyük mutluluktur.        "İyilik iki adım kötülüğün arkasındadır." Ön yargı, reflekslerle, cehaletin verdiği içgüdüsel davranış, öfke ve kızgınlıkla, üstünlük sağlama, nefis girdabında boğulan, düşünmeden  yapılan bir davranışla meydana gelen bir olayın acı sonunda iyilik peşine düşer. İşte bu iyilik barış sözcüğünü ortaya çıkarmıştır.

Bu kelime beş harfli olsa da dünyayı beyaz kanatlı güvercinlerle şenlendiren  bir kelime... Bu sözcüğün peşine düşüp, ölümle kesilmiş sözü yeniden başlatmasını bilmek başlı başına bir yetenek. Şair nasıl bir dizenin peşinden koşturuyorsa, ressam renklerle nasıl yeni bir dünya yaratma uğraşı veriyorsa  barışın peşinden koşanlar hayat felsefesini ona göre şekillendirmektedirler.

            Barışın bedeli, aracı olanlar için maddi külfet, yorgunluk, derin bir uğraş olduğu kadar manevi bir hazdır. Yaşanan trajediyi, kederi, üzüntüyü  barış sözcüğüyle  yok etmektir.  İnsanlığa değer katarak geçmişle günümüz ve gelecek arasında yeniden yaşanılır bir ortam geliştirebilmek yaralı gönülleri tedavi etmekten geçer.

Barışı kurmak için  söz diyalogundan insanları ikna etmek, büyük bir yetenek ister. Yüreği yanmış, ciğeri sızlayan  insanları "barış" sözcüğü etrafında toplamak, intikam yeminleri edenlerin beyinlerindeki demir paletleri kırmak maharet ister. Özgür iradeyle doğru ve  güzel sözlerin seslendirilmesi barışı başat yapanın ciddiyetinden  geçer. 

Sözün bitmesine fırsat vermeyen, kinin ve öfkenin  toplumsal handikaba dönüşmemesi için çaba sunmaktan geri durmaz.   Beynin yivlerinden süzülen sözleri tüm güzellikleri barışla taçlandırma adına süslemeyi gayret edinir. Girdiği barış davasında maddi ve manevi  bir zarar geleceğini bilse de iyiliği kucaklar, kötülüğü men eder.

            Barışı sevmek kinin ve öfkenin bertaraf edilmesidir. Kötülüğün kaynağını kurutmak barıştan geçer. kavga ve ölüm bedelsizdir, kolay elde edilir. Ama barışın bedeli ağırdır. Satın alınması bedel olsa da büyük yorgunluk, çaba ve emek ister. Bu anlamda  Dr. Feridun Öncel’in barışa yakıştırdığı "bu gün hesaplaşma değil, helalleşme günüdür" dediği sözüyle bitiriyor  çalışmaları mutluluğun yoludur, diyorum sevgilerle...

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Bakan Yerlikaya: Organize suç örgütlerine yönelik 289 operasyonda 757 şahıs tutuklandı
Bakan Yerlikaya: Organize suç örgütlerine yönelik 289 operasyonda 757 şahıs tutuklandı
MSB: Son bir haftada 38 terörist etkisiz hale getirildi
MSB: Son bir haftada 38 terörist etkisiz hale getirildi