DİN KARDEŞLİĞİ
Misbah HİCRİ

DİN KARDEŞLİĞİ

Bu içerik 1592 kez okundu.

 Kur’an’ı Kerim’in Hucurat suresi 10. ayeti: “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin.” Emir ve tavsiyelere inanıyor ve hem fikiriz. Bunu da sonuna kadar savunuyoruz. Ancak bu kardeşlik bir diğerine hükmetmek ve Allahın onlara bahşettiği değerleri men etmek olmamalıdır. Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir davranışın başkasına yapmak ne kadar doğru…

            İslam dini sulhun adıdır. Sulh ve selamet gayesi ile anlayışlı olma, karşılıklı saygı gösterme, değer verme, bir arada yaşayarak huzur bulma, erdeme kavuşma dinidir. “Üç gün küsülü kalmanın caiz olmadığı” dinimizde emir ve fermanının bize anlattığı yetmiyor. Çünkü dargınlığın toplumu nasıl kin ve nefrete boğduğunu görüyoruz. Yapılan çirkinliklere kılıf aramak için uğraşmamalıyız.

            Bir yetkili çıksa ve dese ki “Allah’ın doğuştan itibaren verdiklerini kimsenin gasp etmeye hakkı yoktur.  Bu güne kadar yapılanlar insan haklarının gaspıdır. Eğitiminizi anadilinizle yapın. Herkes dini vecibelerini inandığı gibi ifade etsin” dese ne olur. Oysa her yanda incitici, ötekileştirici, gaddar, acımasız bir dil sarmış dört bir yanı…

            Bu kadar ölüm, bu kadar yıkıntı, bu kadar hendek, bu kadar mevzi neyin nesi… Bunlarla barış olmayacağı gibi Kürt meselesi tankla da çözülmez. Ortak bir yol bulunmalı. Hükmetmek, kendileştirmek, kendinden olmayanları dışlamak yerine; farklılıklarını kabul etmek, diliyle, kimliğiyle, kültürü ile kabul etmek... Bunları hiçlemek yerine inancımızın gereği “kardeş” deyip bağrımıza basmak ve küsülü durmanın yanlışını anlamış oluruz.

            Kuran İslam’ın temelidir. İslam onunla var oldu, onunla bilindi ve yüceldi. Emir ve buyrukları ondan bize derstir, emirdir, öğüttür. Sünnet, toplumsal yaşayışına yön veren insanların faydalanması gereken tavsiyelerdir. İnanlar Kur’an ve sünneti kendi çıkarları doğrultularında kullanamazlar. Kullananlar hem İslam’a hem insan haklarına karşı başvurulmuş çirkin bir eylemdir.

            İslam zulüm olarak kullanılmamalı. İnsanlara yapılan her türlü baskı ve şiddet toplumu ayrıştırır. İşkence, sözlü hakaret, evlerine, mallarına zarar vermek, cenazelere yapılan hakaret, özgürlüklerin hiçlenmesi, işten atılmalar, kayıpları anmak, hak aramak, ibadethaneleri kendi istekleri doğrultusunda kullanmak, çeşitli bahanelerle mahalleleri, ilçeleri yıkmak orada yaşayanları sürgün etmek insanlık suçudur.

İnsanları tedirginliğe, korkaklığa, umutsuzluğa sürükleme gibi söz ve davranışlar İslam’a karşı yapılan eylemdir. Yerleşim yerlerine giriş çıkışları men etmek, hendek kazmak, bombalı tuzak kurmak, yiyeceklerin, suyun gelmesini engellemek, zaruri ihtiyaç olan elektriğin kesilmesi tüm insanlara yapılan zulümdür.

            İslam adaletin tesis edilmesi, siyasetin meşru zeminde ve insanlara baskı aracı olarak kullanılmasını önerir. Özgürlükler kısıtlanmamalı, insanlar ana dilleri yönünden baskı altında tutulmamalıdırlar. Kitleleri ayrıştırarak birbirine düşman edenler, kendi yenilmezlik algısını sürekli olarak ortaya koyma çabasına düşerler.

            Herkes kendi özgür iradesi ile dinini, dilini yaşamalıdır. İnsan haklarının kısıtlanması ana dilinin baskı altında tutulması, ibadethaneler men edilmesi… Hukuksuzluğun İslam adı altında siyasete dönüştürülmemelidir. Kaosu, şiddeti yaşatanlar kendi tarihini yazamayacakları gibi geleceğini garanti etme telaşında olanların icraatlarıdır.

            Hılf-ul Fudul’un niçin kurulduğunu anlasak, her halde toplumda ki birçok yanlışı, zulmü, haksızlığı engellemiş oluruz. Bu kuruluş, zulme uğramışlara sahip çıkma, mazlumun gasp edilmiş hakkını alıp geri verme gibi birçok görevi yerine getirmiştir. Can ve mal emniyetini korumuştur…

“Erdemler antlaşması” adı altında kurulan bu kuruluş bu gün yaşamımızın içinde kurulu bulunan STKlerin ilk örneğidir. Onun için bu kuruluşların büyük sorumluluklarının olduğunu bilmeliyiz. Peygamberimiz (a.s) kırmızı develere değişmediği bu sözleşmenin bir parçası olmuş. Peygamberliğinden sonra dahi böyle bir antlaşmaya imza atacağını ifade etmiş olması onun yüceliğinin, erdemliliğinin işaretidir.  

İç barış için tüm güzel söylemleri paylaşalım ki mutluluğu bulalım, gerçekleri görelim ki nerede yanlış yaptığımızı anlayalım, farklılığa saygı gösterilim ki kendimizi tanıyalım, değer bulalım…

           

            

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Bakan Yerlikaya: Organize suç örgütlerine yönelik 289 operasyonda 757 şahıs tutuklandı
Bakan Yerlikaya: Organize suç örgütlerine yönelik 289 operasyonda 757 şahıs tutuklandı
MSB: Son bir haftada 38 terörist etkisiz hale getirildi
MSB: Son bir haftada 38 terörist etkisiz hale getirildi