Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) buğday ve arpa alım fiyatlarını açıkladı. Buna göre TMO'nun alım fiyatları ekmeklik buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira oldu. Erdoğan, bu fiyatlara ilave olarak Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı tüm üreticilere buğday için ton başına bin TL, arpa için ton başına 500 TL hububat üretim primi desteği verileceğini duyurdu.  Hilvan Ziraat Odası Başkanı Hikmet İpar, buğday için 12 bin TL, arpa için 10 bin TL fiyat beklediklerini, açıklanan fiyatların çiftçileri memnun etmediğini söyledi. Dövizde yaşanan dalgalanma nedeniyle her gün tarımda kullanılan gübre, ilaç ve tohum fiyatlarının arttığına dikkat çeken İpar, “Fiyatları geçmiş yılların girdilerine göre hesapladığımızda iyi bir fiyat sayılmaz. Bu yıl havaların güzel olması, yağışların iyi olması nedeniyle rekolte yüksek oldu. Biraz daha fazla verim aldığımız için sevinçliyiz sadece” dedi.    Hikmet İpar   ‘EŞİTLİĞE AYKIRI DESTEKLEMELER’   Sulamada kullanılan enerjiye yapılan desteklemelerin Anayasa’nın “eşitlik ilkesine” aykırı olduğunu kaydeden İpar, “Geçen yıl ektiğimiz pamukta büyük zarar ettik, bu yıl fiyatı daha fazla düşüyor. Geçen yıl sulamada kullandığımız enerjiye çok yüksek ücretler ödedik, bu yıl bu enerji fiyatının yükseleceği ön görülüyor bu nedenle çiftçi pamuk ekmekten vazgeçebilir. Sulama birliklerine yüzde 50 enerjide indirime gidildi, bu güzel fakat sulama birlikleri sadece pamuk ve mısır ekmiyor. Yer altı kuyuları ile tesisini kurup suyu yeryüzüne çıkarıp tarlasını sulayan çiftçilerimize uygulanan elektrik indirimi ise şu ana kadar belli değil ama geçen seneye oranla yüzde 35. Neden yüzde 35’te kalıyor da, sulama birlikleri için yüzde 50? Bu Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı. Sulamada kullanılan elektrik için yüzde 50 indirim bekliyoruz. Bu sosyal devlet gereği yapılması gereken bir uygulama. Çiftçilerin desteklenmesi gerekir, desteklenmemesi durumunda çiftçileri tarladan koparmış olacağız” diye konuştu.     ‘İNSANLAR KENDİ TOPRAKLARINDA ÇALIŞSIN’   Çiftçilerin son dönemde topraklarını satarak mevsimlik işçi olarak göç etmek zorunda bırakıldığını dile getiren İpar, “Avrupa ile rekabet etmemiz için elimizdeki tarım silahını çok iyi kullanmamız gerekir. Gıdanın çok önemli olduğu bir dönemde topraklarımız olmasına rağmen ürünleri dışarıdan ithal etme durumunda kalabiliriz. Tarımsal mevsimlik göçünün bitirilmesi için elimizde Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) var. Ancak proje tamamlanmadığı için mevsimsel göçün önüne geçilemiyor. Şuanda ortalama 3-4 milyon araziyi sulamaya yetecek bir proje. Uzun yıllar önce bitmesi gerekirken hala hayata geçmiş değil. Hayata geçmiş olsa hem istihdam sağlayacak, hem mevsimsel göçleri engellemiş olacak. İnsanlar kendi topraklarında çalışacak, yollarda trafik kazalarında ölmeyecek” ifadelerini kullandı.    ‘ÜRETİMİ DURDURACAK UYGULAMALARDAN VAZGEÇİLMELİ’   İpar, sık yaşanan elektrik kesintilerine de değinerek, “Yeni hatlarda da kesintiler oluyor. DEDAŞ elektrik borcu olan çiftçilerimizi bezdirmek bölge genelinde kesinti yapıyor. Çiftçi borcunu ödemek istiyor, ancak açıklanan ürün fiyatları ile ödemesi çok mümkün gözükmüyor. Pamukta geçen yıl zarar eden çiftçi, nasıl borcunu ödesin? Bunu tahsil etmek isteyen DEDAŞ üretimi engelleyecek uygulamalara imza atıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama söz konusu değil” şeklinde konuştu.    ‘ÇİFTÇİ DESTEKLENMELİ’   Dövizde yaşanan dalgalanmanın ürün ekecek çiftçilerde endişeye neden olduğunu belirten İpar, devamında şunları söyledi: “Gübre ve zirai ilaçta dışa bağımlıyız. Dışa bağımlı olduğumuzdan kaynaklı döviz dalgalanması bizi etkileyecek. Şuan hasat dönemindeyiz, ancak birkaç ay sonra ekim dönemine geçeceğiz. O zaman bu etkiyi daha fazla hissedeceğiz. Böyle giderse çiftçi toprağını ekmede zorlanacak. Devletin bunun önlemini alması gerek, çiftçiyi desteklemesi gerek. Çiftçimiz bu desteklemeyi dört gözle bekliyor.”    MA / Emrullah Acar