Havuzlar Kapalı, Orman Yasak... Peki Halk Nereye?

Şanlıurfa’da sıcaklar kendini yine fazlasıyla hissettirmeye başladı. Termometreler 45’i, hissedilen sıcaklık ise 50’yi aşarken kentte serinlemek artık bir lüks değil, adeta bir hayatta kalma mücadelesine dönüşüyor. Ne yazık ki bu doğal zorluklara karşı sunulan kamusal çözümler oldukça yetersiz.

GÜNCEL - 18-06-2025 18:59

Şanlıurfa’da sıcaklar kendini yine fazlasıyla hissettirmeye başladı. Termometreler 45’i, hissedilen sıcaklık ise 50’yi aşarken kentte serinlemek artık bir lüks değil, adeta bir hayatta kalma mücadelesine dönüşüyor. Ne yazık ki bu doğal zorluklara karşı sunulan kamusal çözümler oldukça yetersiz.

Her yıl aynı senaryo yaşanıyor: Mayıs ayı itibarıyla ormanlık alanlara giriş yasaklanıyor. Oysa ki Şanlıurfa’da “orman” olarak nitelendirilebilecek alanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bu kısıtlamayla birlikte halkın nefes alabileceği birkaç yeşil alan da erişime kapanmış oluyor. Aynı dönemde belediyeye ait yüzme havuzları hâlâ kapalı; çünkü uygulamaya göre okullar kapanmadan havuzlar açılmıyor. Bazı havuzlar açıldığında da randevu sistemine tabi tutuluyor. Yani halk serinlemek için alternatif üretmeye çalıştıkça daha çok sınırla karşılaşıyor.

Peki, bu şehirde yaşayan insanlar nereye gitsin? Gençler nerede serinlesin? Çocuklar oyun oynarken gölgelenebilecekleri bir ağacı, bir parkı neden hâlâ bulamıyor?

Alternatiflerin bu denli kısıtlı olduğu ortamda çözüm, halkın kendi imkânlarıyla bulduğu kaçak serinleme yöntemlerinde aranıyor. Aileler Atatürk Baraj Gölü çevresine pikniğe gidiyor, gençlerse göle girerek serinlemeye çalışıyor. Sonuç: Her yıl onlarca boğulma vakası ve geri dönmeyen canlar.

Bu şehirde her yaz yaşanan bu tablo kader değil, yanlış planlamanın, ihmalkârlığın ve halkın ihtiyaçlarına kulak tıkamanın sonucudur. Türkiye’nin en sıcak şehirlerinden biri olan Şanlıurfa’da serinleme hakkı sadece klima taktırabilenlere, özel havuzlara ulaşabilenlere mi ait olmalı?

Artık şikâyet etmekten ziyade çözüm üretme zamanı. Belediyeler yaz sezonu başlamadan havuzlarını faaliyete geçirmeli, kapasiteyi artırmalı. Randevu sistemi uygulanacaksa bile daha esnek, ulaşılabilir olmalı. Atatürk Barajı çevresinde yüzme için güvenli, cankurtaran destekli alanlar oluşturulmalı. En önemlisi, yeşil alanlar artırılmalı. Ağaçlandırma, park yapımı ve halkın serbestçe vakit geçirebileceği gölgelikli sosyal yaşam alanları bu kentin öncelikli ihtiyaçları arasında yer almalıdır.

Yaz sıcaklarına karşı alınacak önlemler sadece “önleyici yasaklar” değil; aynı zamanda halkın yaşam hakkını güvence altına alan “koruyucu çözümler” olmalıdır.

Aksi hâlde her yaz mevsimi, Şanlıurfa için bir serinleme arayışından çok, çaresizlik ve kayıplarla anılan bir sürece dönüşmeye devam edecektir.

? ÇÖZÜM MÜ? VAR ELBETTE...

Belediyeler, havuzlarını yaz başlamadan aktif hâle getirmeli. Randevulu sistem varsa, kapasite artırılmalı.

Valilik, orman yasağını bölgesel risk değerlendirmesiyle esnetmeli. Her alan aynı riski taşımıyor.

DSİ ve AFAD iş birliğiyle, baraj gölü çevresinde kontrollü yüzme alanları oluşturulmalı.

Şehir planlamacıları, acil eylem planıyla yeni park ve ağaçlandırma alanları inşa etmeli.

Gençlik merkezleri, yaz döneminde serinleme alanları ve sosyal faaliyetler organize etmeli.


Bu şehirde her yaz can kaybı olmadan geçmiyorsa artık "önlem alınmadı" demek yetmez. Şanlıurfa’nın çocukları ve gençleri serinlemek isterken hayatını kaybetmemeli. Serinlik lüks değil, haktır. Bu şehrin sıcakla mücadelesi sadece yasaklarla değil, insan odaklı çözümlerle yürütülmelidir.

Günün Diğer Haberleri