Süleyman Turan Yazdı:
Yaz aylarının yakıcı sıcakları geldiğinde Türkiye’nin dört bir yanında insanlar serinlemenin yollarını arıyor. Kimisi sahile kaçıyor, kimisi yaylaya. Ancak bir şehir var ki, ne sahile kaçabiliyor ne de bir gölgeye sığınabiliyor: Şanlıurfa.
Yıllardır sıcaklık rekorlarının değişmez adreslerinden biri olan bu şehir, Temmuz ve Ağustos aylarında 50 dereceyi aşan hava sıcaklığıyla adeta kavruluyor. Zaman zaman 60 dereceye dayanan bu sıcaklıklar, yaşamı ciddi ölçüde zorlaştırıyor. Ancak sıcaklığın zorluğundan daha beter bir durum var Urfa’da: yeşil alan ve ağaç yokluğu.
URFA’DA YEŞİL ALAN BULMAK, ÇÖLDE VAHA BULMAK GİBİ
Urfa'da gün ortasında dışarı çıkmak, ateşin içine yürümeye benziyor. Sıcağın ve güneşin altında yürürken bir ağacın gölgesini arıyorsunuz. Ama bulamıyorsunuz. Çünkü yok. Şehir, yeşilden yoksun, ağaçtan mahrum, parktan uzak.
Türkiye’nin en sıcak illerinden biri olan Urfa’da serinlemenin en doğal yolu olan ağaç ve gölge yok. Bununla birlikte parklar da yetersiz. Mevcut parkların çoğu küçük, bakımsız ve planlama açısından ihtiyaca cevap vermiyor. Çocuklar için oyun alanı, yaşlılar için dinlenme alanı, gençler için nefes alacak açık alan neredeyse yok denecek kadar az.
ORMAN YOK, PLAN YOK, VİZYON YOK
Resmî verilere göre, Türkiye’de ormanlık alan açısından en geride kalan illerin başında Şanlıurfa geliyor. Türkiye genelinde birçok il ağaçlandırma projeleriyle öne çıkarken, Şanlıurfa bu yarışta yer bile almıyor. Oysa ki şehir, hazineye ait yüzlerce dönüm boş araziye sahip. Bu araziler çorak, boş ve işlevsiz bir şekilde yıllardır değerlendirilmeyi bekliyor.
Peki neden bu alanlar ağaçlandırılmıyor? Neden her yıl binlerce fidan dikildiği açıklanırken, şehir merkezinde gölgelik bir ağaç bulamıyoruz? Dikilen fidanlar nerede? Kurudu mu, yoksa hiç mi dikilmedi?
Bu sorular ne yazık ki yanıtsız kalıyor. Ve her yıl daha da sıcak, daha da bunaltıcı hale gelen Urfa, doğaya karşı yapılan bu ihmalkârlığın bedelini ödüyor.
ÇEVRE İÇİN BİR SEFERBERLİK ŞART
Şanlıurfa, yalnızca tarım potansiyeliyle değil, aynı zamanda su kaynaklarıyla da öne çıkan bir şehir. GAP projesiyle birlikte şehirdeki su potansiyeli arttı. Barajlar, sulama sistemleri, su kanalları... Suyu olan bir şehirde ağaç olmaması akıl alır gibi değil. Suyu olan bir şehirde yeşil olmaması ihmalkârlıktır, vizyonsuzluktur.
Bu şehirde artık çevre konusunda bir seferberlik ilan edilmelidir. Özellikle yerel yönetimler, valilik ve çevre il müdürlükleri işbirliğiyle boş araziler ağaçlandırılmalı, mahalle aralarına küçük yeşil alanlar kazandırılmalı, betonlaşmanın önüne geçilmelidir.
Üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve gönüllü vatandaşlar bu sürece dahil edilmeli, “yeşil bir Urfa” hedefiyle uzun vadeli projeler hayata geçirilmelidir.
ŞEHRİN YÜZÜ BETONLAŞTI, İNSANIN YÜZÜ SOLDU
Çarpık kentleşme ve kontrolsüz yapılaşma, Urfa’nın siluetini her geçen gün biraz daha bozuyor. Beton bloklar yükseliyor ama bir tek ağaç bile dikilmiyor. Gölge yapacak tek bir yeşil şerit bile düşünülmeden yeni yollar açılıyor, siteler yapılıyor.
Parklar yerine otoparklar, bahçeler yerine bina temelleri kazılıyor.
Şehir büyürken doğa küçülüyor. İnsanlar çoğalırken nefes alanı azalıyor. Bugün Urfa’da gölgelik bir ağaç bulmak, şehrin merkezinde temiz hava solumak bir lüks haline gelmiş durumda.
YETKİLİLER SESSİZ, HALK ÇARESİZ
Tüm bu tabloya rağmen, ne yazık ki yetkililer sessiz. Sorunun farkında olan çok az kurum var. Şehirde yaşayanlar sosyal medyada şikâyet ediyor, gazetelere gönderilen birkaç mektup ve yazıyla konu gündeme getirilmeye çalışılıyor, ancak sonuç değişmiyor.
Artık bu sessizliği bozmak gerekiyor. Çünkü mesele yalnızca çevre değil, aynı zamanda halk sağlığı, yaşam kalitesi, kent hakkı meselesidir.
YEŞİLİN KİMSESİZLİĞİ BİTMELİ
Şanlıurfa, tarihiyle, kültürüyle, medeniyet birikimiyle övünüyor. Ancak geçmişiyle övünmek, bugünü ihmal etmeyi meşrulaştırmaz. Bu topraklara bir vefa borcumuz varsa, bu borcu ağaç dikerek, park kurarak, yeşili yaşatarak ödeyebiliriz.
Artık vakit, betonun arasından yeşili çıkarma vaktidir. Artık vakit, bu şehre gölge olacak, serinlik verecek, nefes aldıracak ağaçlar dikme vaktidir.
Çünkü yeşil bir Şanlıurfa, yalnızca doğaya değil, insanına da umut verir.