Donanımıyla, ruhuyla, geniş perspektifiyle talebelerimizin gıpta ile emsal almasını temenni ettiğim bir değerden bahsedeceğim bu yazımda.
TRT Ankara Radyosu sanatçısı Özgür EREN, hem eğitimci hem sanatçı bir ailenin kızı olarak bu genleri müzisyenlikle, sunuculukla, tiyatroculukla vb. yaşatmakta yıllardır.
Aslen Niğdeli olan dede, baba enstrüman çalarmış. Özgür EREN devlet tiyatrolarından başlayıp TRT Radyosunda asaletle nezih platformlarda bu genleri yaşatmış.
Kendisi sahnelerinde sunumlarında özet bilgiler sunup manayı anlamayı muhataplarına bırakarak dinleyicinin hayal gücünün gelişimine hitap ediyor.
Güftelerin bir yaşanmışlığının olduğunun farkında ve farkındalık oluşturarak, eser icralarının makablinde bu hikayeleri sahnede aktarıyor.
Mevzubahis hikayelerden bazıları Karabağ, Kırım vb. gibi azınlıkta muhasarada kalmış soydaşlarımıza dair mesela. Çünkü Atatürkçü ve milli hislerle ruhu dolup taşan biri.
Bu milli hislerle birlikte Vefai Tasavvuf yolundan gelip Abdallık geleneğini sürdüren Neşet ERTAŞ'a da ayrı bir muhabbeti var solistimizin. Sık sık onu icra edip anıyor böyle büyüklerden devraldığı tevekkül dolu EREN'ce tavrını dinleyicilere de yansıtıyor.
Kendi nükteli tabiriyle "Özgür EREN, sizler için söylüyorken efendim:" bir gelin kınası oyun havası ard arda gelebiliyor.
Slow, özgün, hafif batı müziği, deyiş, fantezi vb. hem çok geniş bir repertuvara sahip, hem de devlet sanat kurumları kısıtlaması bünyesindeyken bu Özgürce icraları seslendirecek kocaman bir yüreğe.
Ben sosyal medyadan bizzat veya camiadan gıyaben tanıdığım halde 2017 yılından beri ses kayıtlarını bilgisayara indirdiğim playlistle daim dinlediğimi önceden hiç kendilerine bildirmemiştim.
Buradan alenen takdirimi, muhabbetimi, hürmetimi makale ile yazmaktan kıvanç duydum.
Bizlere konservatuarda hocalarımızın öğrettiği vibrasyonsuz, dik, net, profesyonelce okuma yapmasına rağmen; sesinin heyecanı, şevki duygusu ruhumuza işliyor.
"Maşallah'ınızı" eksik etmeden sizlerin de dinleyip bu duygu transferini yaşamanızı öneririm