Şanlıurfa – Eyyübiye: Eyyübiye Anadolu Gençlik Derneği İlçe Başkanı İbrahim Caşut, 7 Ekim Aksa Tufanı’nın 2. yıl dönümünde önemli bir açıklamada bulundu. Caşut, yaptığı açıklamada 7 Ekim’in yalnızca bir direniş tarihi değil, aynı zamanda ümmetin onurunu hatırladığı, zulme karşı dik duruşunu tazelediği bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
İki yıl önce 7 Ekim 2023 sabahı başlayan Aksa Tufanı Hareketi, işgal altındaki Gazze'de başlayan bir askerî çatışmadan öte, onlarca yıldır süren işgal, ambargo ve insanlık dışı uygulamalara karşı bir "yeter artık!" haykırışı olarak hafızalara kazındı. Eyyübiye Anadolu Gençlik Derneği bu yıl dönümünde hem Filistin halkının direnişine selam gönderdi hem de Ortadoğu’nun sessizliğini eleştiren çarpıcı mesajlar verdi.
“Bu sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın sınavıdır”
Caşut, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Filistin halkı 75 yıldır sistematik bir soykırım, sürgün ve yok sayılma politikasına maruz kalıyor. Herkesin gözü önünde evler yıkılıyor, çocuklar şehit ediliyor, kadınlar esir alınıyor. Ama Filistin hâlâ ayakta! İşte Aksa Tufanı bu direnişin, bu sabrın ve ümmetin yeniden silkinişinin sembolüdür. Kudüs bizim namusumuzdur, Filistin davamızdır. Bu dava ne sadece coğrafi bir sınır meselesi ne de salt siyasi bir krizdir; bu dava, insanlığın adaletle, vicdanla, haysiyetle sınandığı bir zemindir.”
Ortadoğu’nun Sessizliği: Bir Yaranın Derinleşmesi
İbrahim Caşut, açıklamasında başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm dünyanın suskunluğuna da dikkat çekti:
Ortadoğu’nun birçok başkenti, kardeşlerinin gözyaşına sessiz. Diplomatik menfaatler, ticari kaygılar, siyasi dengeler adına zulme göz yuman bir dünya düzeni var. Ama biz Anadolu’dan, Eyyübiye’den, sessiz yığınların içinden yükselen bir sese kulak veriyoruz: Direnişin onurlu sesi! Biz inanıyoruz ki; suskun kalanların değil, hakikatin yanında duranların sesi tarihe yazılacak.”
Filistin Direnişi: Sadece Taş ve Mermi Değil, Bir İman ve Onur Mücadelesi
Eyyübiye AGD olarak, direnişi yalnızca silahla verilen bir mücadele değil, aynı zamanda inançla, kültürle, fikirle ve dayanışmayla sürdürülen bir istikamet olarak gördüklerini belirten Caşut, sözlerine şöyle devam etti:
Mescid-i Aksa’da susturulmaya çalışılan ezanlar, bizim kalbimizde çınlamaya devam ediyor. Bugün Aksa Tufanı’nı anmak, sadece bir olayı hatırlamak değil; aynı zamanda zulme karşı taraf belirlemektir. Nerede bir mazlum varsa biz oradayız. Nerede bir adalet çığlığı varsa, o sesi duyurmak boynumuzun borcudur.
“Zalimler için yaşasın cehennem”
Caşut, açıklamasını şu ayetle bitirdi:
> “وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ”
(Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer iman etmişseniz, muhakkak üstün olan sizsiniz.)
– Âl-i İmrân Suresi, 139. Ayet
Filistin özgür olana kadar, Mescid-i Aksa’da ezanlar yeniden hür bir şekilde yankılanıncaya kadar bu mücadele devam edecektir. Dünya susarken biz mazlumun sesi olmaya, ümmetin onurunu haykırmaya devam edeceğiz. Zalimler için yaşasın cehennem, mazlumlar içinse direniş bir şereftir.”
Eyyübiye’den Gazze’ye: Sessizliğe Karşı Bir Vicdan Çağrısı
Eyyübiye Anadolu Gençlik Derneği, Filistin halkına destek olmak amacıyla çeşitli etkinlikler ve bilinçlendirme çalışmaları da yürütüyor. Gençliğin Filistin davasına duyarlı yetişmesi, sadece siyasi bir duruş değil, aynı zamanda ahlaki ve insani bir sorumluluk olarak görülüyor.
Dernek yetkilileri, “Bugün Filistin’e sahip çıkmak, insanlığın ortak vicdanına sahip çıkmaktır” diyerek tüm toplumu daha duyarlı olmaya davet ediyor.