KÜRTLER GÜNEŞ Mİ, RÜZGÂR MI OLMALI?

Ali Haydar Üzülmez

01-05-2025 11:42

Sözümüze, zamana direnmiş bir masalla başlayalım…
Masal, Lidya Kralı Krezüs’ün sarayından;
Ama dili, Yunanlı bir kölenin—Ezop’un—dilidir.
Ezop ki, Anadolu’nun bilge yüreği,
zihinlere ışık saçagilmiş…
Bu ışıktan biz de nasiplenelim;
Ezop’un bilgeliği, Kürt halkının derdine derman, yoluna fener olsun istedim.
Bu yazıyı da bu nedenle yazdım. 
İşte Ezop’un, anlam yüklü ve bize fener olacak o masalı:
Bir gün Güneş ile Rüzgâr,
kimin daha güçlü olduğunu tartışır olmuş.
Rüzgâr demiş ki:
“Şu yaşlı adamı görüyor musun?
Onun paltosunu senden önce çıkaracağım!”

Ve esmiş Rüzgâr,
tüm hiddetiyle, kasırga gibi…
Ne zaman estiyse, adam paltosuna daha bir sarılmış.
Soğukla, şiddetle, korkuyla mücadele etmiş;
ama paltosunu çıkarmamış.

Sonra Güneş, nazikçe bulutlardan süzülmüş.
Işığını esirgememiş,
gülümsemiş gökten yeryüzüne…
İhtiyar adam terlemiş, alnını silmiş
ve usulca çıkarmış paltosunu.

Güneş dönüp Rüzgâr’a demiş ki:
“Şiddet değil, nezaket galip gelir. Bunu unutma!”

Ve şimdi, ey Kürt siyasetçi ve aydınları…
Sonsuz zamanın içinden süzülüp gelen bu hikâyede
kendinize şu soruyu sormalısınız:
Güneş mi olmalıyız, Rüzgâr mı?

26 Nisan Cumartesi günü,
Kürtlerin tarihinde bir dönüm noktası yaşandı/yazıldı.
Suriye’nin Kamışlo kentinde,
Rojava’nın kalbinde, bir konferansla,
ENKS ve PYD öncülüğündeki Kürt temsilcileri bir araya geldi.

Bu buluşma,
geçmişin çatışmalarını ardında bırakıp
geleceğe el uzatmanın başlangıcı oldu.

Bayrak asılıydı duvarda:
Kırmızı, yeşil, sarı…
Ve ortasında doğan güneş!
Güneş; ısıtıcı, birleştirici, hayattır.

Marşlar söylendi,
özgürlük uğruna hayatını yitirenler anıldı,
tüm Kürtlerin kalbi birlikte attı o gün, o salonda.

Yaklaşık 400 yürek,
bir araya gelip ortak bir gelecek için konuştu, kararlar aldı.
Ve bu kararlar dünya kamuoyuna sunuldu.
Kararları Kürtler sevinçle karşıladı;
Kürtlerin özgürlüğünü istemeyenler ise
şeriatçı Colani ile iş tutmaya başladı.

Birliğe, özgürlüğe, geleceğe ve yaşama dair mücadele devam ediyor.
Kürtlerin davası/yürüyüşü ulusal, özgürlükçü bir davadır.
Bu, 50 milyonluk kadim bir halkın
özgürlük ve varlık-yokluk mücadelesidir.

Bu dava;
ne sadece bir inancın sesi olmalı,
ne de yalnızca bir ideolojinin bayrağı.
Kürt halkının özgürlük mücadelesi;
ne siyasal İslam’ın dar kalıplarında boğulmalı,
ne de sosyalist ütopyaların gölgesinde kaybolmalı.

Geçmişte İslam da, sosyalizm de Kürt halkının özgürlüğüne çare olmadı;
bundan sonra da olamaz.

Kürt halkının yolu,
yalnızca kendine ait bir yol olmalı:
Kucaklayıcı, çoğulcu, demokratik, özgürlükçü, ulusal;
hukuk, adalet ve demokrasi yolu…

Kürtler; tüm renkleri, inançları ve düşünceleriyle bir arada olmalı.
Bugün Kürtlerin en büyük ihtiyacı:
Değişim ve birliktir.

Kırgınlıkları, dargınlıkları bir tarafa bırakıp,
birlik için yeni bir dil yaratmak gerekir.
Kürt siyasetçi ve aydınlarının kendi aralarındaki iletişimi
Rüzgâr gibi değil, Güneş gibi olmalı.

Rüzgâr olan dağıtır,
Güneş olan birleştirir.
Gücünü akıl ve nezaketle kullanan,
kalpleri ısıtır; sonuçta kazanır.

Kürtler, birbirlerine karşı esip gürlememeli;
tam tersine, Güneş olup birlikte geleceklerini inşa etmeli.

O nedenle, siyaseten Bahçeli’nin, Erdoğan’ın ve Colani’nin elini sıkan Kürtler,
hiçbir mazeret ileri sürmeden,
konferansta olduğu gibi kendi öz kardeşlerinin elini
sevinç ve coşkuyla sıkmalıdır.

Ulusal birliğe yönelik temel strateji doğrultusunda,
kongreye ve kurumsallaşmaya yönelmelidir.
Gereksiz söylem ve eylemlerden kaçınılmalı;
solculuk, aktivistlik ve siyasal İslam terk edilmelidir.

50 milyonluk bir halkın varlığı, yurdu ve temsiliyeti ortaya çıkarılmalıdır.
Aksi hâlde diğerleri Kürtlere değil, başkalarına yarar.
Kürtler, figüran değil; kendileri olmalıdır.

Konferansla kongrenin yolu açılmıştır.
Halkın gücü ve otoritesinden başka hiçbir güç ve otorite belirleyici değildir.

Parola: Değişim ve Ulusal Birlik’tir.
Hedef: Kongredir.
Bu yoldan geri dönüş yok!

DİĞER YAZILARI KARARI SİZLERE BIRAKIYORUM 01-01-1970 03:00 Anayasa Tartışmaları ve Kenan Paşa’nın Gizli Hayranları 01-01-1970 03:00 TENEKE VE ALTIN 01-01-1970 03:00 ARAYIŞ DEVAM EDİYOR; MARSA YOLCULUK  01-01-1970 03:00 DOMOKRATİK SİYASETE VE KARDEŞLİĞE ÇAĞRI 01-01-1970 03:00 ÇOCUKLARIMIZIN MATEMATİK KORKUSU 01-01-1970 03:00 GÖZLER ÖCALAN’DA 01-01-1970 03:00 TARİH YENİDEN KÜRTLERİN KAPISINI ÇALDI, KÜRTLER ÇOK DİKKATLİ OLMALI! 01-01-1970 03:00 KÜRTLER TARTIŞIYOR 01-01-1970 03:00 HAYBER KALESİ CENGİ VE BİTMEYEN DİN SAVAŞLARI 01-01-1970 03:00 DÜRÜST, GÜZEL NARİN! 01-01-1970 03:00 MUNDAR OLMAK 01-01-1970 03:00 Baskın Oran Hocama Açık Mektup 01-01-1970 03:00 EŞİTLİĞE DOĞRU 01-01-1970 03:00 İSLAMCILARIN KENDİ EKONOMİK MODELLERİ VAR MIDIR? 01-01-1970 03:00 DAYANAK NE? 01-01-1970 03:00 DİKTATÖR, SAVAŞ VE HAYAT 01-01-1970 03:00 BENİMDE BİR HAYALİM VAR 01-01-1970 03:00 ÇIKIŞ YOLU 01-01-1970 03:00 İKİ BÜYÜK YALAN 01-01-1970 03:00 GELEN İKİ TELEFON VE DÜŞÜNDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 CARİYE VE HÜR KADININ ÇOCUKLARI 01-01-1970 03:00 DEM Parti ve Kürtler 01-01-1970 03:00 YÜREĞİMİN SESİ 01-01-1970 03:00 "Nietzsche: Kendisinden bir şeyler öğrendiğim tek psikolog Dostoyevski olmuştur 01-01-1970 03:00 MARKSİZM VE SOVYET PRATİĞİ 01-01-1970 03:00 AŞKIN YÜZÜ, ELAZIĞ VE ADNAN YÜCEL 01-01-1970 03:00 GÜLÜMSEME ZAMANI 01-01-1970 03:00 AŞKI YAŞAYAMAYANLARIN HAZİN DURUMU 01-01-1970 03:00 ÜÇ KURAL VE ZAHİR DEĞİL ÖZ 01-01-1970 03:00 ANA AKTÖR KÜRT BİRLİĞİ OLABİLİR 01-01-1970 03:00 İDEAL OLAN 01-01-1970 03:00 ÜÇ GÜZEL VARLIK 01-01-1970 03:00 Değişim iyidir, güzeldir, hayattır! 01-01-1970 03:00 MERAK EDİLEN YAKIŞIKLI 01-01-1970 03:00 Yakışıklının devamı. 01-01-1970 03:00 YAKIŞIKLI VE DİCLE’NİN YİĞİT ÇOCUKLARI 01-01-1970 03:00 ÖNCE SÖZ DEĞİL SES VARDI 01-01-1970 03:00 Alevileri Ne Kadar Anlayabiliyoruz? 01-01-1970 03:00 Önyargıları Kırıp Alevileri Tanımak ve Sevmek 01-01-1970 03:00 EĞİTİM Mİ, KÜLTÜR MÜ? 01-01-1970 03:00 Gönüllere Dokunma 01-01-1970 03:00 8 Mart ve Erkekler 01-01-1970 03:00 YENİ BİR PARADİGMA VE STRATEJİK DEĞİŞİKLİK NEDEN GEREKLİDİR 01-01-1970 03:00 Hangi sosyalizmi istiyoruz? 01-01-1970 03:00 YENİ DURUM VE ÜÇ YAZIM-1 01-01-1970 03:00 GÜLHANE PARKI, POSTACI VE BEN 01-01-1970 03:00 SEVGİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Çaresi: Demokrasi-2 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Çaresi: Demokrasi-1 01-01-1970 03:00 ÜÇ ROMAN İKİ DÜŞÜNÜR 01-01-1970 03:00 HAYAT/ YAŞAM 01-01-1970 03:00 KÜRTLER, "İSLAM KARDEŞLİĞİ"SARMALINDAN ÇIKABİLECEK Mİ? 01-01-1970 03:00 AĞLAYIP SIZLAMA ÇARE DEĞİL 01-01-1970 03:00 DİCLE KURURKEN! 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN l-İ PÜR MELALİ-2 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN HAL-İ PÜR MELALİ-1 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN HAL-İ PÜR MELALİ GİRİŞ 01-01-1970 03:00 "Keké 01-01-1970 03:00 Hayatının Sonbaharını Yaşayanlara Öneriler 01-01-1970 03:00 ŞEYHMUS KAPTANI VE AMEDSPOR 01-01-1970 03:00 DEVLET, ÇIKAR MI HİZMET Mİ ARACIDIR ? 01-01-1970 03:00 Bir Asırdır Demokrasiyi Kurumsallaştıramadık, Neden? 01-01-1970 03:00