Babacan, Türkiye’nin temel hak ve özgürlüklere ve hukukun üstünlüğüne tam bağlı bir ülke haline gelmeden yüksek bir refaha ve gelir seviyesine ulaşılmasının mümkün olmayacağını ileri sürerek, “Olmadı, olmayacak. Türkiye 2013’te orta gelirli ülkelerden çıkıp yüksek gelirli ülkeler grubuna girmek üzereydi. 12 bin 500 dolarlık milli gelire ulaşmıştık. ‘Eğitimde ve hukukta gereğini yapmazsak Türkiye orta gelir tuzağına düşecek’ demiştim. Maalesef oldu.” dedi.

“Adil rekabet yoksa kötü malı pahalıya üreten, devletle iş yapıyor”

“Şeffaflık yoksa, adil rekabet yoksa, fırsat eşitliği yoksa; kötü malı ve hizmeti pahalıya üreten, devletle iş yapıyor. Para kazanıyor. Hakkıyla, alnının ve aklının teriyle çalışanlar sistem dışı kalıyor.” ifadelerini kullanan Babacan, “Herkese açık, rekabetle, fırsat eşitliğiyle çalışan bir iş dünyası ancak Türkiye’yi kalkındıracak. Aksi halde bir avuç insan servetine servet katıyor. Biz böyle bir Türkiye istemiyoruz. Alın terinin, bilek gücünün, akıl terinin değerini bulduğu bir ülke inşa etmek istiyoruz.” diye konuştu.

“Çalışan nüfusumuzun eğitim seviyesini artırmamız gerekiyor”

Babacan, eğitim ve istihdamın iç içe olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

“Türkiye’de insanların örgün eğitim sisteminde kaldığı süre çok kısa. 2013’te 6 buçuk yıldı, şimdi 8 yılda yaklaştı. Çalışan nüfusumuzun ortalaması daha yeni orta okul mezunu oldu. Bütün çalışan nüfusumuzun eğitim seviyesini artırmamız gerekiyor. Gençlerin 14 yaşından itibaren çalışma hayatıyla buluşması gerekiyor.”

“Yüksek standartlara ulaşmanın kestirme yolu AB müzakereleri”

Türkiye’nin her alanda yüksek standartlara ulaşmasının en önemli ve kestirme yolunun Avrupa Birliği müzakere sürecinden geçtiğini söyleyen Babacan, “AB’nin 33 fasıllık bir müktesebatı var. Her alanda standartlar var. Tamamı, ‘önce insan’ diyor. Türkiye olarak AB’nin yüksek standartlarına ulaşmak için de 33 alanda birden Türkiye ile AB standartları arasındaki farkı kapatmak için özel bir gayret içerisinde olacağız.” şeklinde konuştu.

“Enflasyon en modern hırsızlık aracıdır”

Babacan, enflasyonun en modern hırsızlık aracı olduğunu öne sürerek, “İstatistikler tutulmaya başlandığı günden bugüne kadar üretici fiyat endeksi hiçbir zaman bu kadar yükselmemişti bu ülkede. 94 ve 2001 krizi dahil. Sabit geliri olan herkes, işçisi, memuru, emeklisi, sosyal yardım, sosyal destek alan bütün vatandaşlarımız kaybetti.” ifadelerini kullandı.

“Kriz ortamından çıkış ancak sevgi ile olacak”

“Cumhur İttifakı aslında beriki ittifakı çünkü ötekilere saldırarak yol alıyor.” diyen Babacan, “"Halbuki bizde tam bir Türkiye ittifakı var. Öbür tarafta nefret ve öfke var. Bizde sevgi ve kucaklaşma var. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu çoklu kriz ortamından çıkışı ancak ve ancak sevgi ile olacak. Omuz omuza beraberce yürüyerek olacak. Sen-ben ayrımı olmadan olacak." diye konuştu.

Hibya Haber Ajansı

?