Nisan ayında TÜFE beklentilerin altında yüzde 2,39 oranında artış gösterirken, yıllık bazda TÜFE Mart ayındaki yüzde 50,51 seviyesinden Nisan ayında yüzde 43,68 seviyesine geriledi. Gıda enflasyonu yıllık bazda yüzde 67,89 seviyesinden yüzde 53,92 seviyesine, çekirdek enflasyon ise yüzde 47,4 seviyesinden yüzde 45,48 seviyesine geriledi. Geçen yılın aynı döneminde yüzde 7,25 olarak açıklanan aylık bazda enflasyon sonrası, baz etkisi kaynaklı olarak enflasyon son dört ayda olduğu gibi Nisan ayında da gerilemeye devam etti.

ÜFE ise aylık bazda yüzde 0,81 artış gösterirken, yıllık artış bir önceki aydaki yüzde 62,45 seviyesinden Nisan ayında yüzde 52,11 seviyesine gerilemiş oldu.

TÜFE tarafında aylık bazda haberleşme yüzde 5,93, lokanta ve oteller yüzde 4,24, gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 3,95 artış gösterirken, Nisan ayında düşüş gösteren tek grup yüzde 1,47 ile konut oldu.

ÜFE tarafında ise en fazla artış yüzde 4,74 ile metal cevherleri, yüzde 4,13 ile diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri, yüzde 4,08 ile gıda ürünleri olurken, Nisan ayında düşüş gösteren gruplar yüzde 16,98 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, yüzde 5,37 ile tütün ürünleri yüzde 3,46 ile ham petrol ve doğal gaz oldu.

Beklentilerin altında gelen enflasyon verisi sonrasında BİST100 endeksindeki satış baskısı da devam etti. Enflasyon tarafının geri gelmesi geçen sene yüzde 85,51’lere kadar yükselen enflasyonla birlikte Borsa’daki alternatifsizlik yaşanması ardından, bu yıl farklı enstrümanların enflasyona yaklaşması algısını tekrar gündeme getirdi. Tatil riskinin alınmama algısına ek olarak bilanço döneminin de endekse etki yaratmaması ile endeks Mart’ta gördüğü 5.503 seviyesinden an itibariyle yaklaşık yüzde 20 gerisinden işlem görüyor. Endeks deprem döneminde ise en düşük 4.484 seviyesini görmüştü. Global taraftaki bankacılık krizi, seçime yaklaşılma sürecindeki belirsizlik sonrasında KKM’de üst faiz sınırının kaldırılması, banka mevduatlarının artması, altının yükselemeye devam etmesi ve enflasyon tarafındaki geri çekilme ile alternatif getiri arayışında farklı enstrümanların ön plana çıkabileceği görüşü ile endeksteki geri çekilme devam ediyor. Endekste 200 g HO’nun geçtiği 4.380 seviyesinin destek haline geldiğini düşünüyoruz.

Merakla beklenen Fed kararı da bugün açıklanacak. Piyasa beklentileri Fed’in 25 baz puan faiz artıracağı yönünde. Anketlerde de bu ihtimal yaklaşık yüzde 95. Son toplantıda Fed, 25 baz puan faiz artırmıştı ve Powell şahin mesajlar vererek piyasayı şaşırtmıştı. Bankacılık krizinin es geçildiği son toplantı ardından, Powell’ın şahin görüş verdiği toplantının tutanaklarında Powell’ın tersi ifadeler vardı. Fed Toplantı Tutanaklarında resesyon endişeleri ve bankacılık krizi dile getirildi. Fed’in yaptığı en iyi işlerden biri olan sözlü yönlendirmeler böylelikle tabiri caizse sınıfta kalmış oldu. ABD’de artırılan faizler neticesinde ABD bankalarının sahip oldukları hazine tahvillerinin değerinin azalması ile aktifleri ve gelirlerinde azalma meydana geliyor. Gelen yatırımcıların ellerindeki borçlanma araçlarının miktarlarının artması ve bankaların bu duruma cevap vermemesi sonrasında tahvil zararlarından kaynaklı SVB’nin iflası ile başlayan bankacılık krizi, ABD’deki küçük bankaların da bu durumdan etkilenmesi ile devam etti. Bu süreçte son haber akışlarında First Republic Bank’ın açıkladığı ilk çeyrek bilançosunda beklentilerin üzerinde mevduat çıkışı yaşadığı ortaya çıktı. JP Morgan’da First Republic Bank’ı satın aldığını açıkladı. Mali sektöre dair endişeler ile Fed’in yılın ikinci yarısında daha güvercin olma ihtimali de artmış durumda. Yüksek sesle konuşulan konu ise Fed’in belki de Mayıs’ta son kez faiz artıracağı. Anlık konjonktüre göre kararlar hızla değişse de Fed enflasyonu mu kontrol altına alacak yoksa büyüme odaklı stratejiye mi geçecek? Bu karar ile birlikte riskli varlıklarda yön arayışında ne tarafa evrileceğini belirleyecek gibi görünüyor. Beklentimiz Fed’in bu yıl içinde son kez faiz artırıp bekle/gör politikasına geçeceği yönünde. Bu da hem riski varlıklarda hem de dolara olan talebin azalması ile güvenli limanlarda risk iştahını artırabilir.

Son TCMB Toplantısında politika faizinde beklentilere paralel faizde değişikliğe gidilmedi. Karar metninde liralaşma ve global enflasyon sorunu ile yurt dışı para politikalarına dikkat çekilirken, deprem etkilerinin yakın vadede ekonomiyi etkilemesi, orta vadede ise ekonomi üstünde kalıcı bir etkide bulunmayacağı belirtildi. Bir sonraki PPK 25 Mayıs'ta gerçekleşecek.

Kaynak: İnfo Yatırım

Hibya Haber Ajansı

?