Tarihçi,yazar ve profesyonel rehber Talha Uğurluel yaptığı araştırmada,Türklerin Anadolu'ya Gelişine Dair Şanlıurfa'da Yeni Bulgular Bulunduğunu söyledi.
Şanlıurfa'da yapılan son arkeolojik keşifler, Türklerin Anadolu'ya gelişine dair bilinen tarihsel gerçekleri değiştirebilecek nitelikte. Tarihçi, yazar ve rehber Talha Uğurluel'in liderliğinde yürütülen araştırmalar, bölgedeki antik tapınakların M.Ö. 2500 yıllarına tarihlendiğini ve bu tapınakların Türklerle ilişkilendirilebileceğini gösteriyor. Bu bulgular, Türklerin 1071 Malazgirt Zaferi ile değil, çok daha önce Anadolu'ya geldiğini öne sürüyor.
Keşfedilen tapınaklar, Göbeklitepe'ye benzer mimari özellikler taşıyor ve Neolitik döneme tarihleniyor. Tapınakların yüksek dağ ve tepelerde bulunması, bu alanların ritüel amaçlarla kullanıldığını düşündürüyor. Ayrıca, yapılan çalışmalar, Türklerin Şanlıurfa'da Büyük Semen köyünde yaşadıklarını ve bu bölgeyi yerleşim yeri olarak seçtiklerini gösteriyor.
Bu bulgular, Urfa'nın zengin tarihine yeni bir boyut kazandırırken, Türk tarihine de önemli katkılar sağlıyor. Keşifler, Urfa'nın Neolitik dönemde önemli bir dini merkez olduğunu ve bu bölgedeki yerleşimlerin düşündüğümüzden çok daha eskiye dayandığını kanıtlıyor. Araştırmalar devam ettikçe, bu tarihi keşiflerin detayları daha da netleşecek ve Urfa'nın dünya mirasındaki yeri daha da pekişecek.
-Göbeklitepe'den Sonra Yeni Bir Keşif
Göbeklitepe'den sonra, Urfa'nın tarihini yeniden yazdıracak nitelikte olan bu yeni tapınaklar, bölgedeki antik medeniyetlere dair önemli ipuçları sunuyor. Uzmanlar, tapınakların yerleşim yerlerinden uzak, yüksek dağ ve tepelerde bulunmasının bu alanların kutsal kabul edildiğini ve ritüel amaçlarla kullanıldığını düşündürüyor. Bu gizemli yapılar, bölgenin tarihine dair bilinmeyen birçok soruya yanıt bulma potansiyeline sahip.
-Neolitik Döneme Işık Tutan Bulgular
Arkeologlar tarafından incelenmeye başlanan tapınaklar, ilk bulgulara göre yaklaşık 12 bin yıl öncesine, Neolitik döneme tarihleniyor. Tapınakların mimari yapısının Göbeklitepe'dekilere benzer nitelikler taşıması, Urfa'nın Neolitik dönemde önemli bir dini merkez olduğunu kanıtlıyor.
- Türklerin Anadolu'ya Gelişine Dair Yeni Bulgular
Keşfin bir diğer önemli boyutu ise, Türklerin Anadolu'ya 1071 Malazgirt zaferi ile değil, milattan önce 2500 yıllarında Şanlıurfa'ya geldiğini gösteren bulgular. Yapılan araştırmalar, Türklerin Katahantepe'ye yakın Büyük Semen köyünü yerleşim yeri olarak seçtiklerini ve Büyük Semen Manastırı'nda yaşadıklarını ortaya koydu.
-Urfa'nın Zengin Tarihine Yeni Bir Sayfa
Urfa semalarında bulunan bu gizli tapınaklar, şehrin zengin tarihine yeni bir sayfa ekliyor. Araştırmalar devam ettikçe, bu yapılar hakkında daha fazla bilgi edinilecek ve Urfa'nın dünya mirasındaki yeri daha da pekişecek. Bu gizemli keşifler, insanlık tarihinin derinliklerine inen yeni bir pencere açıyor.
- Türk Dünyasında Büyük Heyecan
Bu keşif, Urfa'nın tarihinin ve kültürel mirasının ne denli zengin ve derin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Türk dünyasına ait bulunan yeni bulguların Türk tarihi açısından büyük önem taşıdığı belirtiliyor. Yerel halk ise bu tarihi mirasa sahip çıkmanın gururunu yaşıyor.
Bu tarihi keşfin ayrıntıları ve kazı çalışmalarıyla ilgili gelişmeler, önümüzdeki günlerde daha da netleşecek. Urfa'nın saklı kalmış sırlarının ortaya çıkması, dünya tarihine ışık tutmaya devam edecek.
M.Ö. 2000’lere giden, dağların aralarındaki mağaraları nakış nakış işleyen, ilk Çağ insanlarının Gizli Tapınaklarını görmek ister misiniz ?
Ve bunların içindeki Eski Türk izlerini…
Tamamı Burada?