Araştırmalar, hizmet sektöründe çalışan bağlılığının yüksek olduğu şirketlerde misafir memnuniyetinin yüzde 30 oranında daha fazla olduğunu, çalışanlarının memnuniyetinin yüzde 5 artması durumunda misafir memnuniyetinin yüzde 10’dan fazla artabileceğini ve yüzde 20 daha az çalışan devir hızına sahip olduklarını gösteriyor. Global Wellness Institute tarafından yapılan bir araştırma ise çalışan mutluluğu ve iş yerinde refahı teşvik eden şirketlerin yüzde 25’e kadar daha yüksek verimlilik elde ettiğini ortaya koyuyor. Tüm bu araştırmaları değerlendiren insan kaynakları sektörü ise son yıllarda çalışan mutluluğu üzerine daha fazla odaklandı.

“Mutlu personel eşittir mutlu misafir”

Hizmet sektöründe çalışan bağlılığı oluşturmanın işletmelerin uzun vadeli başarısında kritik bir rol oynadığına dikkat çeken İnsan Kaynakları Profesyoneli Mehmet Baykaldı, “Günümüz insan kaynakları anlayışında artık çalışanların mutluluğu doğrudan iş verimliliği ve misafir memnuniyeti ile ilişkilendiriliyor. Özellikle otelcilik gibi misafir memnuniyetinin her şeyden önce geldiği bir sektörde, çalışanların bağlılığı ve motivasyonu, sunulan hizmetin kalitesini doğrudan etkiliyor. Personel memnuniyeti ve aidiyeti, işletmelerin sürdürülebilirliği için vazgeçilmez bir unsur. Çalışanların mutluluğunu önceliklendiren işletmeler misafir memnuniyetini de artırarak rekabet avantajı elde ediyor. Biz de bu kapsamda hayata geçirdiğimiz "mutlu personel = mutlu misafir" felsefemizle, çalışan bağlılığını artırmanın misafirlerimize sağladığı katkıları her gün gözlemliyoruz. Mutlu ve motive çalışanlar, şirkete daha uzun süre bağlı kalıyor ve misafirlerle kurdukları ilişkiler daha samimi ve uzun ömürlü olabiliyor. Misafirlerin de tanıdık yüzlerle karşılaştığı, güven duyduğu bir ortamda bulunmaları, onların otelden memnun ayrılma oranını artırıyor. Artık çalışanların mutluluğu doğrudan iş verimliliği ve misafir memnuniyeti ile ilişkilendiriliyor. Bu da işletmelerin performansı ve gelirlerine olumlu yansıyor.” dedi.

İnsan kaynakları anlayışı değişti

İnsan kaynakları yönetiminde son yıllarda önemli değişimler yaşandığını, özellikle çalışan bağlılığı ve mutluluğu konularına çok daha fazla önem verilmeye başlandığını vurgulayan Mehmet Baykaldı, “Eskiden insan kaynakları yönetimi daha çok işe alım, ücretlendirme ve idari süreçlerle sınırlıydı, sadece çalışanların işte kalma süreleri ve performansları önemli görülürdü. Ancak günümüzde çalışanların sadece profesyonel becerilerine değil, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarına da önem verilmesi gerektiği fark edildi, mutlulukları en az iş sonuçları kadar önemli hale geldi. İnsan kaynakları yönetimi artık daha fazla kişiselleştirilmiş, esnek çalışma şartlarına, kişisel gelişim fırsatlarına ve zihinsel sağlık desteğine odaklanan bir yapıya dönüştü. Çalışanların kariyer yollarını şekillendirme, gelişimlerine yatırım yapma ve onları destekleyen bir iş kültürü oluşturma hedefi artık çok daha ön planda. Çalışanlar da iş-yaşam dengesini koruyabilecekleri, iş saatlerini daha özgürce yönetebilecekleri ve ihtiyaç duyduklarında esneklik sağlayan şirketleri tercih ediyorlar. Dolayısıyla benimsediğim "mutlu personel = mutlu misafir" mottosu da bu anlayışa dayanıyor” ifadelerini kullandı.

Hibya Haber Ajansı