Memur-Sen ve Eğitim- Bir-Sen İl Başkanı İbrahim Coşkun, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kağıt üzerinde kaldığını ve gerçek anlamda uygulanmadığını belirtti.
İki dünya savaşının ardından 10 Aralık 1948'de Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, günümüzde artan hak ihlalleri nedeniyle eleştirilerin odağında yer alıyor. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, beyannamenin küresel ölçekte uygulanabilirliğini ve BM'nin rolünü sert sözlerle eleştirdi.
İbrahim Coşkun, savaşların ardından BM'nin barışı sağlama ve hak ihlallerini önleme misyonunu hatırlatarak, "BM, hak ihlallerine engel olamamakla kalmıyor, güç odaklarının politik vesayeti altında hareket ediyor. Srebrenitsa’da yaşananlar gibi bugün Gazze’de de soykırım ve katliamlar göz ardı ediliyor," dedi. Coşkun, BM'nin adalet ve barış konusunda yetersiz kaldığını, sistematik hak ihlallerinin devam ettiğini belirtti.
Hak ihlallerinin yanı sıra, açlık, yoksulluk ve emek sömürüsünün dünya genelinde sürdüğüne vurgu yapan Coşkun, insan haklarının sadece kağıt üzerinde kaldığını ifade etti. "Bir milyar insan açlıkla mücadele ederken, birkaç zengin ailenin dünya servetinin çoğunluğunu elinde tutması kabul edilemez," diyerek küresel adaletsizliğe dikkat çekti.
İnsan haklarının gerçek anlamda hayata geçirilmesi için medeniyet değerlerinin ön plana çıkması gerektiğini belirten Coşkun, "Bir insanı kasten öldüren, bütün insanlığı öldürmüş gibidir; komşusu açken tok yatan bizden değildir gibi ilkelerin küreselleşmesiyle adil bir dünya mümkün olabilir*," dedi.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olarak temel insan haklarının korunması gerektiğine inandıklarını ifade eden Coşkun, "Çifte standarttan uzak, insanı ve haklarını esas alan adil bir dünya için mücadelemizi sürdüreceğiz," diyerek açıklamasını tamamladı.
Haber Merkezi