Güneydoğu çevresinde yaşanan sosyolojik dönüşüm, artık alarm verici bir boyuta ulaştı. Bir zamanlar bilgisiyle, hikmetiyle, adaletiyle tanınan kanaat önderlerinin yerini bugün maalesef para babaları, tefeciler, dolandırıcılar ve kontör hırsızları aldı. Eskiden insanlar sorun yaşadığında, bir alime, bir büyüğe giderdi. Şimdi ise kimin daha çok parası varsa, onun sözü geçiyor.
Eskiden barışlar, dualarla yapılırdı; şimdi dekontlarla.
BARIŞ MASASI DEĞİL, PAZAR MASASI
Barış için bir araya gelenler artık dert anlatmıyor, fiyat konuşuyor. Kim ne kadar verecek, kim ne alacak? Barış yemeği denilen şey, adeta bir “hesap kapatma” törenine dönmüş durumda. Eskiden bir tarafın annesi gözyaşı dökerdi, diğer tarafın büyüğü el uzatırdı. Şimdi herkesin gözü çantada, zarfta. Tefeci “barıştıracaksa” meblağına göre konuşuyor.
Taziyeye gelen tefeci, düğünde altın saçan dolandırıcı, sünnet düğününe sponsor olan kontör hırsızı... Ne acı ki halkın gözünde bu insanlar “büyük adam” statüsüne yükselmiş. Çünkü artık halk saygıyı bilgiye, ahlaka, adalete değil; cüzdana gösteriyor.
HALKIN SESSİZLİĞİ, BU DÜZENİN GÜCÜ
Bu düzenin devam etmesinin en büyük nedeni halkın sessizliği. Herkes görüyor, biliyor ama kimse konuşmuyor. Kimisi “aman başımıza iş gelmesin” diye susuyor, kimisi “belki bir gün bizim de işimize yarar” diye göz yumuyor. Ama bu sessizlik, tefecilere alan açıyor. Onlar büyüyor, halk küçülüyor.
Sadece ekonomik değil, ahlaki bir çöküş yaşanıyor. Tefeciye borçlanıp düğün yapanlar, sonra aynı tefeciyi “kanaat önderi” diye barış masasına çağırıyor. Çünkü artık kanaat değil, kefen parası bile borçla alınır hale geldi.
ESKİ ALİMLER NEREDE, YENİ NESİL NEYİ GÖRÜYOR?
Eskiden bir Molla Mahmut vardı, bir Hacı Fethi, bir Şeyh Said… Onların sözüyle düşman barışır, kin biterdi. Şimdi gençler barış yapan adamları değil, faiz veren adamları örnek alıyor. “Tefeci ama yardım ediyor”, “Dolandırıcı ama düğünde altın taktı” gibi garip savunmalar artık olağan hale geldi.
Bu bölgede asıl kanaat önderleri, hâlâ var. Ama susturulmuş, geri plana itilmiş, sistemin dışında bırakılmış durumdalar. Çünkü sesleri gür çıkmıyor, çünkü ceplerinde altın yok, çünkü copları yok.
ÇÖZÜM NE?
Kanaat önderi kavramı yeniden inşa edilmelidir. Bu da ancak halkın desteğiyle olur.
Gençlere örnek gösterilecek şahsiyetler yeniden seçilmeli; temiz, dürüst, adil insanlar ön plana çıkarılmalıdır.
Tefecilik ve yasa dışı borç ilişkileriyle mücadele edilmelidir.
Barış, düğün ve taziye gibi kutsal gelenekler bu kirli ellerden kurtarılmalıdır.
Çünkü barış, bir hizmet değil; bir vicdan meselesidir. Vicdanı olmayanlar barış yapamaz, sadece fiyat belirler.
Ve unutmayalım: Tefecilerin kanaat önderi olduğu bir coğrafyada, adalet sadece zenginlerin adıdır.