Gözaltında kayıplara dikkat çekmek amacıyla sürdürülen hakikat ve adalet mücadelesi 62. haftasına girdi. Zorla kaybedilen kişilerin aileleri, sevdiklerinin akıbetinin açıklanması ve cezasızlık politikalarına son verilmesi çağrısını yineledi.
Kayıp yakınları adına yapılan açıklamada, gözaltında kaybetmelerin yalnızca kaybedilen kişileri değil, geride kalan aileleri ve toplumun tamamını derinden etkilediği vurgulandı. Zorla kaybetme suçunun zaman aşımına uğramayacağı belirtilerek, yetkililer sorumluluklarını yerine getirmeye davet edildi.
Açıklamada, Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde yaşayan Faik Kevci’nin 1984 yılında kaybolduğu hatırlatıldı. İddiaya göre Kevci, iki kişi tarafından dükkânından alınarak gözaltına götürüldü. Ailesinin aktardığı bilgilere göre, önce Mızar bölgesine, ardından Gavıroğlu Karakolu’na götürülen Kevci’nin iki gün burada tutulduğu, daha sonra farklı kişiler tarafından yerinin defalarca değiştirildiği ve sonrasında kendisinden bir daha haber alınamadığı ifade edildi.
Ailenin iddialarına göre, Faik Kevci’yi teslim alan kişilerden biriyle aile arasında kirvelik bağı bulunduğu, bu kişinin Kevci’nin serbest bırakılması için girişimde bulunulmasını istediği; ancak kısa süre sonra Kevci’nin başka kişilerce bilinmeyen bir yere götürüldüğü belirtildi.
Faik Kevci’nin kardeşi Ömer Kevci’nin yıllar boyunca resmi makamlara çok sayıda başvuruda bulunduğu, dönemin valiliğine dilekçe verdiği ve farklı birimlere yönlendirildiği; ancak bu girişimlerden sonuç alınamadığı ileri sürüldü. Aile, süreç boyunca baskı ve tehditlere maruz kaldıklarını da dile getirdi.
Yapılan açıklamada, dosyada etkili bir soruşturma yürütülmediği ve sorumlular hakkında işlem yapılmadığı gerekçesiyle olayın “gözaltında kaybetme” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği savunuldu. Aile ve destek verenler, Faik Kevci’nin akıbetinin açıklanmasını ve sorumlular hakkında adli süreç başlatılmasını talep etti.
Açıklama, “Faik Kevci için, tüm kayıplarımız için adalet istiyoruz” ifadeleriyle sona erdi.

