Bazı şehirler vardır; kaderi ağırdır, yükü büyüktür, sesi kısık ama haklıdır.
İşte Urfa tam da böyle bir şehir…
Türkiye, 2026’da sosyal devlet adına yeni bir sayfa açmaya hazırlanırken, bu sayfanın ilk satırına hangi illerin yazılacağı hâlâ belirsiz. Vatandaşlık maaşı denilen bu yeni umut, bazı şehirlerin yarasına merhem olacak.
Ve herkes biliyor ki o şehirlerin başında Urfa geliyor.
Ama Urfa’nın sesi öfkeyle değil; kırgınlıkla, yorgunlukla, fakat en önemlisi haklılıkla yükseliyor.
Genç Çok… Ama Umut Yorulmuş
Urfa, Türkiye’nin en genç nüfuslu şehirlerinden biri. Bu gençlik bir zenginlik olabilir; ama işsizlik, geçim sıkıntısı, daralan fırsatlar gençlerin omuzlarına ağır bir yük bindiriyor.
Bir genç durup şöyle diyor bazen:
“Okuduk, çabaladık… Yine de iş yok.”
Bir baba fısıldıyor:
“Evlat büyütmek kolay da geçindirmek zor.”
Bir anne gözlerini kaçırarak dile getiriyor:
“Çocukların ihtiyaçlarını yetiştiremiyorum.”
İşte bu cümleler şikâyet değil; kalbin derininden kopup gelen çırpınışlardır.
Mevsimlik İşçiler… Yollarda Büyüyen Çocuklar
Urfa’nın en hüzünlü hikâyesi mevsimlik tarım işçileridir.
Her yıl binlerce aile, memleketini bırakıp yollara düşer.
Çadırda büyüyen çocuklar, yağmurda sızlayan sırtlar, tarlada kavurucu güneş…
Geçim mevsimliktir, umut mevsimliktir, huzur mevsimlik bile değildir.
Bir mevsimlik işçi şöyle anlatmıştı zamanında:
“Bizim çocuklar oyun değil, ekmek peşinde büyüyor.”
İşte vatandaşlık maaşı tam da bu yaraya ilk pansuman olabilecek nitelikte.
Bu yüzden Urfa bu desteği talep etmiyor yalnızca; bu desteğe muhtaç değil, bu desteği hak ediyor.
Bu Şehir Sessizdir Ama Suskun Değildir
Urfa’nın insanı bağırmaz, kavga etmez, kimseye yük olmaz.
Ama gerektiğinde hakkını sakin bir kararlılıkla ister.
Sokakta konuştuğunuz herkes aynı cümleleri kuruyor:
“Biz yıllardır ülkenin tarım yükünü çekiyoruz…
Gençliğimiz iş bekliyor…
İşçilerimiz yollarda perişan…
Bu destek bize şart.”
Bu sözler siyasi bir tutum değil; bir feryat değil; sadece adalet arayışıdır.
Pilot Uygulama Urfa’ya Neden Lazım?
Çünkü bu şehir yıllardır omuzladığı yükle yoruldu.
Çünkü her evde bir “keşke” birikiyor.
Çünkü her gençte bir “acaba” büyüyor.
Çünkü her işçi ailesinde bir “bu sene nasıl olacak” endişesi filizleniyor.
Vatandaşlık maaşı Urfa’ya yalnızca maddi bir katkı sunmaz;
evlere huzur taşır, gençlerin yüreğine umut eker, mevsimlik işçilerin kaderinde bir nebze güvenlik sağlar.
Bir annenin uykusuna, bir babanın alnındaki çizgilere, bir gencin gözlerindeki ışığa dokunur.
Evet Urfa’nın Haklı Bir İsteği Var
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının açıklayacağı pilot il listesi beklenirken, Urfa’nın yüreğinden tek bir cümle yükseliyor:
“Biz bu ülkenin sessiz çalışanıyız.
Biz yükünüzü taşıdık.
Şimdi biz de destek bekliyoruz.”
Bu söz bir siyasi talep değil;
bu toprağın, bu emeğin, bu alın terinin dua gibi yükselen bir isteğidir.
Urfa’nın çağrısı bellidir:
“Bizi de pilot illere dâhil edin.”

