Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların başlamasından sonra AB, Rusya’ya ağır yaptırımlar uygulama kararı aldı. Alman ekonomisi açısından yaptırımlar anında ters teperken, halkın yaşamı bu durumdan kötü etkilendi. Benzin fiyatları litre başına 2,25 avro ile rekor seviyeye ulaştı. Lojistik ve ulaştırma sektörlerinde iflas dalgaları yaşanabileceği uyarısı yapılıyor. Sanayi çevreleri ise Almanya'nın gurur duyduğu endüstriyel rekabet gücünün risk altında olduğu uyarısında bulunuyor.
Bununla birlikte, AB şu anda Rusya'ya karşı yeni bir yaptırıma hazırlanıyor.
2005 yılından bu yana Alman Federal Meclisi üyesi olan ve bir dönem Ekonomi ve Enerji Komitesi'nin başkanlığını yürüten Klaus Ernst, şu anda Almanya Federal Meclisi İklim ve Enerji Komitesi'nin başkanı olarak görev yapıyor.
Kısa süre önce Çin Medya Grubu’na (CMG) özel bir röportaj veren Ernst, Rusya-Ukrayna çatışmasının kökeni ve AB'nin Rusya’ya yaptırımları gibi sıcak konular hakkındaki görüşlerini açıkladı.
Rusya-Ukrayna çatışmasının kaynağı NATO’nun doğuya genişlemesi
Ernst ve Alman Federal Meclisi'nin diğer altı üyesi, Rusya-Ukrayna çatışmasının ilk günlerinde bir ortak bildiri yayımlayarak, çatışmaların en büyük sorumlusunun ABD, kaynağının ise NATO'nun doğuya doğru genişlemesi olduğunu vurguladı.
Bildiride, eski ABD’li ulusal güvenlik danışmanı George Kennan'ın 1997 yılında NATO'nun doğuya genişlemesinin ABD'nin Soğuk Savaş sonrasındaki en ölümcül hatası olduğunu belirttiğine dikkat çekildi.
Ukrayna sorununu çözmek için ilgili tüm ülkelerin güvenlik konusundaki endişelerinin gözetilmesi gerektiğine değinen Ernst, “Rusya'nın güvenlik konusunda endişeleri var. Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesinden sonraki 20-30 yıl içinde, NATO'nun doğuya genişlemesi akılsızca bir davranıştı. Bu da Rusya’nın güvenlik endişelerine yol açtı.” dedi.
‘‘Haklı güvenlik endişeleri ciddiye alınmalı’’
Ernst, mevcut krizi çözmek amacıyla, hem Rusya hem de Ukrayna'nın olgulardan hareket ederek haklı güvenlik kaygılarını gözetmesi gerektiğini vurguladı. Ernst, ortak, kapsamlı, işbirlikçi ve sürdürülebilir bir güvenlik konsepti savunulması gerektiğinin altını çizdi.
Ernst, barışçıl bir çözüme ulaşılması için ateşkes gerçekleşmesi, Ukrayna’nın sadece NATO'ya katılmama sözü vermekle kalmayıp Rusya'nın güvenliğini tehdit edecek ağır silahlara sahip olmama taahhüdünde bulunması gerektiğini söyledi. Ernst, ayrıca Ukrayna’nın güvenliğinin de garanti altına alınması, Rusya ve NATO’nun bu ülkeye ortak bir taahhütte bulunması gerektiğinin altını çizdi.
ABD ve NATO, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmaların başlamasından sonra da Ukrayna’ya silah sağlamaya devam etti.
AB, Ukrayna'ya 450 milyon avro değerinde silah sağlama sözü verdi. Geçen yıl Ukrayna’ya 90 tondan fazla askeri malzeme ve 650 milyon dolarlık askeri yardım sağlayan ABD, ülkeye 350 milyon dolarlık askeri yardım daha sağlama taahhüdünde bulundu.
ABD ve NATO, Ukrayna’ya şimdiye kadar toplam 17 bin tanksavar ve 2 bin Stinger uçaksavar füze gönderdi.
Ernst, Ukrayna'ya silah sağlamanın sadece çatışmaları uzatacağı ve halkın daha çok zarar görmesine yol açacağı uyarısında bulundu.
Ernst, “Silah sağlamak yanlış bir yol. Bu, hem Rusya hem de Ukrayna üzerindeki baskıyı artıracak. Yapmamız gereken iki tarafın üzerindeki baskıları hafifletmek ve tarafları yeniden müzakere masasına oturtmaktır.” ifadesini kullandı.
‘‘Rusya'dan enerji ithalatını yasaklamak saçma’’
Son zamanlarda, AB'nin Rusya'ya karşı yaptırımları artırması yönündeki çağrılar artıyor. AB, Rusya’dan enerji ithalatını azaltmayı düşünüyor. Ancak Almanya'nın petrolünün üçte biri, doğal gazının yarısından fazlası ve kömürün yarısından fazlası Rusya'dan geliyor.
Alman Sanayi Konfederasyonu Başkanı Siegfried Russwum, "Avrupa, Rusya'ya enerji ambargosu uygulayarak ateşle oynuyor" eleştirisini yapmıştı.
Ernst, Rusya’ya enerji alanında yaptırım uygulamanın saçma olduğunu, bunun Alman sanayisine ağır bir darbe vuracağını kaydetti.
Kaynak: Çin Uluslaraarası Radyosu
Hibya Haber Ajansı