FOMC faiz kararı öncesinde temel hatlar 2 ve 10 yıllık tahvil faiz spreadi üzerinde yoğunlaşma yaşarken, Ukrayna'nın NATO üyesi olmayacağına dair haberler, Rusya Devlet Başkanı'nın Ukrayna ile yaptığı görüşmelerin şimdilik pek başarılı olmadığı yönündeki açıklamasıyla birlikte jeopolitik açıdan da karışık bir görüntü ortaya çıkmaktadır. UST 2Y getirisi %1,85'e düşerken, çok izlenen UST 10Y %2,11 ile Mayıs - 2019'dan bu yana yeni bir en yüksek seviye gördü. Spread ise resesyon korkularını canlı tutmaya devam ediyor. ABD üretici fiyatlarındaki artışı da içeren son veriler göz önüne alındığında, Fed'in gevşeme belirtisi göstermeyen yükselen enflasyonu dizginlemek için, mevcut savaş koşullarına ragmen 3 yıl sonra ilk kez faiz oranlarını artırması bekleniyor. Dolayısıyla tüm gözler çok önemli FOMC kararında ve onun detaylarında olacak. Getiri eğrisindeki düzleşmeye, yani resesyon uyarısına rağmen Fed, faiz artırımından kaçınamıyor. Mantıklı hale gelen beklenti, Fed’in savaş risklerini de gözleyerek kademeli bir faiz artırım döngüsüne girmesi yönünde. 25 baz puanlık faiz artışından daha önemli olacak gelişme, Fed’in terminal orana geçiş süreci, bunun karşısına koyacağı yeni ekonomik projeksiyonlar ve bilanço planı olacaktır. Fed’in söz konusu parametrelere dair yapacağı revizyonlar, enflasyon geçiciliği nedeniyle güvercin bir ilerlemeye mi, yoksa ekonomide sert iniş risklerini de içeren proaktif bir evreye mi gireceğini gösterecektir. İleriye dönük enflasyon beklentilerinin yükseltilmesi, Fed’in planlamasının merkezine geleceğe dair olarak da enflasyon risklerini koyduğunu gösterecektir. Tabii faizlerin ne kadar artırılacağı konusu, ekonominin gücüne ne kadar güvendiklerine de bağlı olacak. Rusya krizi halen önemli bir belirsizlik ve küresel ekonomik entegrasyon etkisi buradan gelen dinamiklerden kaçılamayacağını gösteriyor. Bilanço konusunda, ilk tur küçültme bantlarının bugün ortaya konmasını bekleriz. İlk turda 50 milyar dolar (UST için 30 milyar dolar ve MBS için 20 milyar dolar), üç ay sonra ayda 100 milyar dolar (UST için 60 milyar dolar, MBS için 40 milyar dolar) şeklinde ilerlenebilir. İkinci tur bilanço küçültmesi planlaması için ise Powell, savaşın getirdiği koşullara ve ABD tahvillerine olan talep olgusuna bakacaktır. Özet olarak; Fed’in şahinlik derecesini belirleyecek olgular 50 mi yoksa 25 baz puanlı mı başlangıç yapacağı ve ileriye dönük sinyalleri olacaktır. Euro bölgesi tahvilleri de dahil olmak üzere tüm devlet tahvili getirileri yükseliyor. Bu eğilim, dünyada tahvil piyasası fiyatlamalarında güvenli liman olgusunun değil, artan enflasyon beklentileri ve parasal sıkılaşma olduğunu gösteriyor. Savaşın etkileri devam ederken, ECB’nin faiz retoriğinde, daha düşük bant ifadesini açıklamadan düşürmesini ve bu yıl bitecek varlık alımlarından sonra ilk faiz artırımı ihtimalini canlı tuttuğunu izledik. Spread kontrolü yapmaması, tahvil piyasasındaki hareketleri belirleyecektir. Negatif faizin devam ettirilmesi mümkün olmayan bir noktaya doğru evriliyor ve enflasyon eğrisinden, direct taşınan ekonomik risklere ragmen, ECB’nin kaçamadığını görüyoruz. ABD’nin Rusya’ya yaptırımı birçok dengeyi değiştirirken, ekonomik büyüme risklerini ele alan Çin’in ise tam tersi yönde faiz indirme eğilmini sürdürdüğünü söyleyebiliriz. Merkez Bankası'nın Perşembe günü vereceği faiz kararı öncesinde lira cinsi varlıklar yön bulmaya çalışıyor. TCMB'nin artan emtia fiyatları zaten 20 yılın en yüksek seviyesinde seyreden enflasyonu canlandırmasına rağmen politika faizini %14'te tutmasını bekleriz. Savaş koşullarının enflasyon başta olmak üzere temel göstergelerdeki etkisi ekonomik hedeflere ulaşılmasında da zorlanılacağı anlamına geliyor ve bu ortamda %14'lük politika faizi ekonomi gerçekleriyle uyumsuz. Petrolde gerileme TL açısından olumlu olarak değerlendirilebilir. Ancak petroldeki koşulların da halen Rus petrolü piyasalardan izole edilmek istendiği için ne kadar sürdürülebilir olduğuna bakacağız. Petrol fiyatları, bizdeki enflasyon sarmalına etkisi anlamında da belirleyici..

 

Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı