Covid vakaları endişeleri… Çin’de Covid vakaları endişe yaratırken kafası karışan emtia fiyatları Rusya’dan kaynaklı arz sıkıntıları ile Çin’den kaynaklı talep sıkıntıları arasında kalan bir yapıda görünüyor. Ülke genelinde Covid vakalarının genele yayılan görüntüsü endişe verici elbette, bu ortamda da eskiden demokratik ülkeleri Covid mücadelesinde başarısız olarak niteleyen Çin, kendi ülkesinde sıfır Covid politikasıyla seyahat ve kilitlenmeler dayatırken, tedarik zincirlerini kırıyor, global talep şokuna neden oluyor.
Petrol, platin, paladyum, altın ve gümüş fiyatları karşılaştırması… Kaynak: Bloomberg
Emtia fiyatlarında arz ve talep ikilemi… Şanghay kapanmasının ardından Pekin’e de uzayan kısıtlamalar ekonominin yarısından fazlasını tek başına oluşturan bu iki şehir itibariyle önemli bir maliyet ve kayıp etkisini tetikleyeceklerdir. Petrol, platin, paladyum hızlı bir şekilde düşerken, Fed’den beklenen faiz hamleleri altın ve gümüş tarafına da sert düşüşler yansıtarak genel bir emtia çöküşünü besledi. Bu etkenler itibariyle emtia fiyatlarını tek değişken olarak kabul edersek, Çin kaynaklı bir global yavaşlama ile oluşacak talep şoku elbette fiyatların ilk etkisini aşağı doğru eğecektir. Ancak bu sıkıntılar aynı zamanda global bir tedarik zinciri kırılmasına yeni halka eklenmesi demek, bu da Rusya’ya ek olarak yeni bir arz eksikliği demektir, dolayısıyla fiyatlar yeniden yukarı doğru kıvrılabilecektir.
Jeopolitik eksende sıkıntılar… Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşa dair hiçbir olumlu gelişme okuyamıyoruz. Ekonomik kaynak alokasyonunu sıkıntıya sokacak savunma stratejileri yeniden oluşumu izliyoruz. Almanya’nın Rusya tehdidi nedeniyle savunma harcamalarını artırması ve Japonya’nın daha güçlü silahlanma eğilimi için konumlanması buna örnek gösterilebilir. Almanya açısından Rusya tehdidi varken, Japonya açısından hem Rusya hem de Çin tehdidi var.
Almanya'nın Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline yanıt olarak savunma harcamalarını artıracağını açıklamasının ardından Japonya da benzer bir strateji izlemek istiyor. İyi silahlanmış bir Japonya, güç dengesini büyük ölçüde etkiler ve ABD'nin Çin ile ilgili caydırıcı duruşuna önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Çin ve Tayvan'a yakınlığı göz önüne alındığında, Japonya, olası bir Çin saldırısı girişiminde bulunulması durumunda hızlı bir şekilde yanıt vermek için iyi bir konumda olacaktır. Yani, ABD müttefiki bir Japonya’nın silahlanması demek Çin’in Pasifik Okyanusu’nda o kadar da kolay hareket edememesi demek. Ayrıca, Kuril adalarının statüsü 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Rusya ve Japonya arasında tartışmalı. Japonya, Sovyetler Birliği ile kalıcı bir barı anlaşması imzalanmasına engel olan bu adalar için daha yumuşak bir söylem kullanmaktaydı, ancak artık uluslararası anti-Rus kamuoyu bu konuda daha rahat hareket etmelerine olanak tanıyacaklardır. Japonya, Rusya’ya karşı bir dizi yaptırım uyguluyor.
Almanya da, Japonya da 2. Dünya Savaşı’ndan sonra savunma gücü ve silahlanması sınırlandırılmış ülkeler bu arada..
Sonuç? Bir tarafta küresel yavaşlama beklentileri ve Çin kaynaklı talep şoku, buna ek olarak da ABD getirileri ve enflasyon beklentilerinin yol açtığı finansal sıkılaşma boyutu varken, arz sıkıntılarının da jeopolitik sıkıntılar ekseninde devam edeceği kesin. Ve arza dair sıkıntılar kısa bir sürede çözümlenecek gibi görünmüyor. ABD’nin aldığı yaptırım önlemleri ile meydana çıkacak ve %100 oranında ikame edilmesi imkansız görünen bir kaynak açığı emtia fiyatlarının arz şoklarından da etkilenmeye devam etmesi anlamına gelecektir. Pasifik’in karmaşık jeopolitik durumu da bir ticaret rotası olarak sevkiyat merkezlerinin durumunu etkileyecektir, ki Şanghay kapanması zaten kaynağa erişimde de sıkıntıları ortaya çıkartıyor. Eskiden pamuk ve ipek ticaretinde coğrafi keşifler sonrasında revaçta olan bir rota olan Pasifik – Hint Okyanusu güzergahı (önce Portekiz’in, onların güç kaybetmesinden sonra da Hollanda, İngiltere’nin sömürgeleştirdiği Çinhindi, Endonezya, Malezya bölgesi), modern zamanda da global ticarette popülerleşen bir rota. Çin yeni bir kırılmayı aldığı kapanma önlemleriyle tetikliyor, dolayısıyla yeni fiyatların kaynağını Çin ekseninde talep şoku üzerinden değil, arz şoku üzerinden okumak daha akılcı olabilir.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı