ÖCALANIN ÇAĞRISI: KURBANSIZ KURBAN BAYRAMI

Ali Haydar Üzülmez

11-06-2025 11:51

Abdullah Öcalan, Kurban Bayram dolayısıyla ailesiyle yaptığı görüşmede ;  “Halkımızın kurbansız Kurban Bayramı’nı kutluyorum.”Dedi. Bu çağrı başka anlamlar taşımıyorsa önemli bir çağrıdır. Öcalan hayvan katliamına karşı çıkmaktadır. 
Bu konuda bir öğrencim/okuyucum bana bir ileti gönderdi, onu sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Değerli Ali Haydar hocam,
Bir ‘bayramı’ daha geride bıraktık. ‘Bayram’ diyemiyorum. Çünkü inanan insanlar olarak ‘bayram’ diye milyonlarca hayvanı katlediyoruz. O nedenle buruk bir ‘bayram’ geçiriyorum diyebilirim. Bu konuda düşüncelerimi paylaşmak için bir yazı yazdım. Paylaşırsanız sevinirim.
Şimdiden teşekkür ederim.
Selam, sevgi ve saygılar.”
İşte o ileti.
“Sayın Abdullah Öcalan, Kurban Bayram dolayısıyla ailesiyle yaptığı görüşmede ;  “Halkımızın kurbansız Kurban Bayramı’nı kutluyorum.” dedi. Bu çağrı anlamlıdır ve içinde özel bir istek barındırmaktadır. Neden mi?
Şundan:
Türkiye’de her yıl Kurban Bayramı’nda ortalama 850.000 - 1.000.000 adet büyükbaş, 2.800.000 - 3.500.000 adet de küçükbaş hayvan kesilmektedir.
Dünyada ise Kurban Bayramı’nda kesilen hayvan sayısı tam olarak bilinmese de Türkiye ortalamasını baz aldığımız da  50.000.000. ile 60.000.000 arasında Kurban kesildiği tahmin edilmektedir.
Stk , Dernek, Vakıf, Tarikat,  Devletlerin Din ve Diyanet işleriyle uğraşan kurumları Kızılaylar... 
Vs , dernekler dünyanın dört bir yanında adeta Kurban kesme yarışına girmektedirler.
Sadece İHH ;  Dünyada 114 ülkesinde Milyonlarca Kurban kestiğini söylemekte.
Her sene üç ile beş milyon Müslüman Hacı olmak için Kabeyi tavaf ediyor , tamamı olmasa da büyük bir kısmı Kurban kesmekte...
Kurban kesme artık dini bir ritüelden ziyade büyük bir ranta , ticarette dönmüş durumda.
Bir zamanlar THK özelikle Bayramlarda Kurban Derilerini toplamak için ne çaba ve gayretler gösterirdi.
Elbette, Müslümanların dini bir vecibeden dolayı amacına uygun,  doğaya, doğal yaşama, insan sağlığına zarar vermeden Kurbanı ' nı gerçekten hak eden fakir ve fukara ihtiyaç sahiplerine dağıtması , dini vecibelerini yerine getirilmesinde hiç bir beis yok.
Ama , Sayın Öcalan 'ın da "Kurbansız Kurban" diye parmak bastığı gibi gördüğümüz Kurban manzaraları maalesef bir "Bayram"  değil 
kelimenin tam anlamı ile korkunç bir doğa, hayvan katliamıdır.
Ve, maalesef, bizler bunu bayram (!) olarak kutluyoruz..!
İşin garibi, bunu kimseyle konuşamıyoruz, tartışamıyoruz; çünkü konuyu konuşup tartışmak isteyenler anında  tekfir ilan edilerek 
" kâfir ", " Din düşmanı" , " Komünist", "Mason ", " Siyonist" , "Mürtet" ; 
Veya; başka etiketlerle kategorize edilip, itibarsızlaştırılırsınız.
Dolayısıyla kolay kolay kimse bu konuyu serbest ve özgürce konuşamıyor.
İşte bu sebeple Sayın Öcalan 'ın Kurban konusundaki bu bu tespiti, belirlemesi çok önemlidir.
İşin bir diğer garip tarafı ; mütedeyyin , muhafazakâr, ve daha çok da "siyasi İslamcılar" her yıl başında , (bence de haklı olarak) 
Yılbaşında milyonlarca Hindi'nin kesilmesine karşı çıkıyorlar.
Her yılbaşı "yeşil kıyamet" koparıp en büyük hayvan hakları savunucusu kesiliyorlar ama gel gör ki aynı “Müslümanlar”, Kurban Bayramı’ndaki bu kitlesel hayvan kesimini bayram olarak kutluyorlar,  üstelik Tanrının bir emrini yerine getirdikleri için cennette gireceklerini söylüyorlar.
Ne acı bir ironi,  ne acı bir çifte standart...
İşte, yukarıda dediğim gibi Sayın 
Öcalan’ın bu konuda hakkını teslim etmek gerekir.
Hiçbir siyasetçinin veya din görevlisinin( Başta Diyanet İşleri Başkanlığı’nın) göze alamayacağı bir riski üstlenerek,
“Ey inananlar, ey Müslümanlar, yaptığınız iş doğru değildir,” diyor. 
Ve ,  taraftarlarına kapalı bir mesajla görev veriyor: 
Dini inanç adı altında yapılan ve hayvan katliamına neden olan bu dini ritüele son verin diyor.
Bir anlamda, siyaseten taraftarlarına şöyle sesleniyor:
 “Siz böyle mi ekolojik meselelere, çevreye, doğaya sahip çıkacaksınız?”
Kurban ve Kurban Bayramı’nın hikâyesini biliyoruz. Size bunu tekrar yazmayı gerek görmüyorum. Kurban kesme bin yıllardır süregelen bir inanç ritüelidir; diğer dinlerde de üç aşağı beş yukarı aynı olmasa da benzerleri vardır. Ancak toplumların gelişimi ve bilinç düzeyinin artmasıyla bu tür ritüeller, yerini daha insani ve yumuşak paylaşımlara bırakmıştır. Müslümanların da bunu yapma zamanı gelmiş, hatta geçmektedir.
Neler yapılabilir? Bunu tartışarak önemli sonuçlara ulaşabiliriz.
Daha güzel önemli işler de yapabiliriz. Hemen birkaç öneride bulunabilirim:
---Öncelikle merkezî ve yerel yönetimler tarafından gerçek ihtiyaç sahipleri belirlenmeli, ve et dağıtımı düzenli bir şekilde ilgili ve yetkililer tarafından şeffaf bir şekilde amacına uygun dağıtılmalı.
--- Siyasi Partiler Tarikat, Stk, Dernekler...vs, Kurban Bayramın da dağıttıkları Kurban etlerini kendi kişisel veya kurumsal çıkarlarına alet etmemelidir. Yani çıkar ve oy devşirmemelidir.
---- Milleti Kurban etine muhtaç etmeyecek ekonomik plan ve programlar yapılmalı , GSMH dikey değil yatay olarak dağıtılmalı.
— Özellikle okuyan kız çocuklarına ; toplanan Kurban bütçesinden bir fon oluşturularak belirli bir miktar üzerinden yardım yapılabilir.
Milli Eğitim Bakanlığı il ve ilçe müdürlüklerinde bu konuda bir fon oluşturulabilinir.
— Ciddi kurum ve kuruluşlar aracılığıyla, ihtiyaç sahibi ailelerine rencide etmeden alışveriş kartlarıyla yardım ulaştırılabilir.
— Çevre Bakanlığı’nın, belediyelerin veya çevre kuruluşlarının öncülüğünde oluşturulacak çevre projelerine destek verilebilir.
— Hükümet, bu konuyla ilgili bir fon oluşturularak;  bilimsel araştırmalara öncülük edecek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı bir araştırma-geliştirme (Ar-Ge) merkezi kurabilir. Kurban niyetiyle inananlar, maddi desteklerini buraya gönderebilirler.
—Kürt dili ve kültürünü geliştirme için bir sivil kurum oluşturulabilir.
— Okullara, sanat ve kültür merkezlerine yardımlar yapılabilir.
— Sağlık hizmetlerinin daha sağlıklı yürütülmesi için, semt poliklinikleri ve ilçe sağlık ocaklarına destek sağlanabilir.
—Sokak çocuklarını topluma kazandırma fonu oluşturulabilir.
—Yaşlı ve yardıma muhtaç insanlarımız için özel bir fon oluşturulabilir,
—Hayvan bakım barınakları ve yaban hayvanları koruma fonu oluşturulabilir.
Bu liste daha da uzatılabilir.
Abdullah Öcalan’ın bu çağrısına destek verilmeli ve bu çağrı bir kampanyaya dönüştürülmelidir.
Bu çağrı bir kıvılcım olabilir.
Kurbansız, doğa ile barışık bir bayram için el ele verebiliriz.
Kurbansız bayramlarda buluşmak dileğiyle.
Selametle kalın.”

DİĞER YAZILARI Matematik ve Ezanın Evrensel Ölçüleri 01-01-1970 03:00 Bir İnsanlık Hali Üzerine Düşünceler 01-01-1970 03:00 SOSYALİZM ÖLDÜ MÜ? 01-01-1970 03:00 KÜRTLER GÜNEŞ Mİ, RÜZGÂR MI OLMALI? 01-01-1970 03:00 KARARI SİZLERE BIRAKIYORUM 01-01-1970 03:00 Anayasa Tartışmaları ve Kenan Paşa’nın Gizli Hayranları 01-01-1970 03:00 TENEKE VE ALTIN 01-01-1970 03:00 ARAYIŞ DEVAM EDİYOR; MARSA YOLCULUK  01-01-1970 03:00 DOMOKRATİK SİYASETE VE KARDEŞLİĞE ÇAĞRI 01-01-1970 03:00 ÇOCUKLARIMIZIN MATEMATİK KORKUSU 01-01-1970 03:00 GÖZLER ÖCALAN’DA 01-01-1970 03:00 TARİH YENİDEN KÜRTLERİN KAPISINI ÇALDI, KÜRTLER ÇOK DİKKATLİ OLMALI! 01-01-1970 03:00 KÜRTLER TARTIŞIYOR 01-01-1970 03:00 HAYBER KALESİ CENGİ VE BİTMEYEN DİN SAVAŞLARI 01-01-1970 03:00 DÜRÜST, GÜZEL NARİN! 01-01-1970 03:00 MUNDAR OLMAK 01-01-1970 03:00 Baskın Oran Hocama Açık Mektup 01-01-1970 03:00 EŞİTLİĞE DOĞRU 01-01-1970 03:00 İSLAMCILARIN KENDİ EKONOMİK MODELLERİ VAR MIDIR? 01-01-1970 03:00 DAYANAK NE? 01-01-1970 03:00 DİKTATÖR, SAVAŞ VE HAYAT 01-01-1970 03:00 BENİMDE BİR HAYALİM VAR 01-01-1970 03:00 ÇIKIŞ YOLU 01-01-1970 03:00 İKİ BÜYÜK YALAN 01-01-1970 03:00 GELEN İKİ TELEFON VE DÜŞÜNDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 CARİYE VE HÜR KADININ ÇOCUKLARI 01-01-1970 03:00 DEM Parti ve Kürtler 01-01-1970 03:00 YÜREĞİMİN SESİ 01-01-1970 03:00 "Nietzsche: Kendisinden bir şeyler öğrendiğim tek psikolog Dostoyevski olmuştur 01-01-1970 03:00 MARKSİZM VE SOVYET PRATİĞİ 01-01-1970 03:00 AŞKIN YÜZÜ, ELAZIĞ VE ADNAN YÜCEL 01-01-1970 03:00 GÜLÜMSEME ZAMANI 01-01-1970 03:00 AŞKI YAŞAYAMAYANLARIN HAZİN DURUMU 01-01-1970 03:00 ÜÇ KURAL VE ZAHİR DEĞİL ÖZ 01-01-1970 03:00 ANA AKTÖR KÜRT BİRLİĞİ OLABİLİR 01-01-1970 03:00 İDEAL OLAN 01-01-1970 03:00 ÜÇ GÜZEL VARLIK 01-01-1970 03:00 Değişim iyidir, güzeldir, hayattır! 01-01-1970 03:00 MERAK EDİLEN YAKIŞIKLI 01-01-1970 03:00 Yakışıklının devamı. 01-01-1970 03:00 YAKIŞIKLI VE DİCLE’NİN YİĞİT ÇOCUKLARI 01-01-1970 03:00 ÖNCE SÖZ DEĞİL SES VARDI 01-01-1970 03:00 Alevileri Ne Kadar Anlayabiliyoruz? 01-01-1970 03:00 Önyargıları Kırıp Alevileri Tanımak ve Sevmek 01-01-1970 03:00 EĞİTİM Mİ, KÜLTÜR MÜ? 01-01-1970 03:00 Gönüllere Dokunma 01-01-1970 03:00 8 Mart ve Erkekler 01-01-1970 03:00 YENİ BİR PARADİGMA VE STRATEJİK DEĞİŞİKLİK NEDEN GEREKLİDİR 01-01-1970 03:00 Hangi sosyalizmi istiyoruz? 01-01-1970 03:00 YENİ DURUM VE ÜÇ YAZIM-1 01-01-1970 03:00 GÜLHANE PARKI, POSTACI VE BEN 01-01-1970 03:00 SEVGİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Çaresi: Demokrasi-2 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Çaresi: Demokrasi-1 01-01-1970 03:00 ÜÇ ROMAN İKİ DÜŞÜNÜR 01-01-1970 03:00 HAYAT/ YAŞAM 01-01-1970 03:00 KÜRTLER, "İSLAM KARDEŞLİĞİ"SARMALINDAN ÇIKABİLECEK Mİ? 01-01-1970 03:00 AĞLAYIP SIZLAMA ÇARE DEĞİL 01-01-1970 03:00 DİCLE KURURKEN! 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN l-İ PÜR MELALİ-2 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN HAL-İ PÜR MELALİ-1 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN HAL-İ PÜR MELALİ GİRİŞ 01-01-1970 03:00 "Keké 01-01-1970 03:00 Hayatının Sonbaharını Yaşayanlara Öneriler 01-01-1970 03:00 ŞEYHMUS KAPTANI VE AMEDSPOR 01-01-1970 03:00 DEVLET, ÇIKAR MI HİZMET Mİ ARACIDIR ? 01-01-1970 03:00 Bir Asırdır Demokrasiyi Kurumsallaştıramadık, Neden? 01-01-1970 03:00