Mirkelam adına açılan seçim bürosu, ilçenin en merkezi noktasında bulunuyor. Ancak bu büronun kuruluşunda kullanılan araçlar ve personel, resmi belediye kaynaklarıyla sağlanmış. Belediye araçları ve personeli, Mirkelam’ın afişleri ve AKP bayraklarının asılması için görevlendirilmiş.
Bu durum, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’a aykırı bir şekilde gerçekleşiyor. Kanunun 62. maddesi, devlet kurumlarında çalışanların seçim sürecinde herhangi bir siyasi propaganda faaliyetinde bulunamayacağını açıkça belirtiyor. Ayrıca 63. maddesinde, kamu kaynaklarının siyasi partiler veya adaylar lehine kullanılmasının yasaklandığı vurgulanıyor.
Özellikle 63. maddenin (a) ve (b) fıkraları, bu durumu net bir şekilde tanımlıyor. Buna göre, kamu görevlileri ve belediye personeli, siyasi partilere veya adaylara herhangi bir destek veya yardımda bulunamazlar. Ayrıca, resmi araç ve kaynakları siyasi faaliyetlerde kullanmaları da yasaklanmış durumda.
Bu ihlaller neticesinde, Birecik Belediyesi’nin ilgili yetkilileri hakkında Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen “Görevi Kötüye Kullanma” suçundan soruşturma açılması gerekiyor. Kamu kaynaklarının adaletsiz bir şekilde kullanılması, seçim sürecinde eşit koşulların sağlanmasını engelliyor.
Öte yandan, AKP’nin Birecik Belediye Başkan Adayı Mahmut Mirkelam’ın, seçim yasaklarını ihlal ederek kendine avantaj sağladığına dair iddialar da dikkat çekiyor. Eğer Mirkelam gerçekten adil bir seçim istiyorsa, belediye imkanlarını kullanmaktan vazgeçmeli ve diğer adaylarla eşit koşullarda yarışmalıdır.
Birecik halkının tepkisiyle karşılaşan bu durum, seçim sürecinde şeffaflığın ve adaletin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde yaşanan bu olaylar, seçim yasalarının titizlikle uygulanması gerektiğini ve demokratik süreçlerin sağlıklı işlemesi için gerekli adımların atılması gerektiğini gösteriyor.
Birecik Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ve ilgili kurumların bu konuda derhal harekete geçmesi ve gerekli adımları atması büyük önem taşıyor. Aksi halde, seçim sürecinde yaşanan bu tarz ihlaller, demokratik sistemin ve halkın güvenilirliği açısından büyük bir sorun teşkil edebilir.
