Şanlıurfa – 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü kapsamında bir açıklama yapan Urfa İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Başkanı İsmail Tutal, basın özgürlüğünün toplumların nefes almasını sağlayan en temel araçlardan biri olduğunu vurguladı. Tutal, baskı altındaki toplumlarda özgür basının, hem hakikatin taşıyıcısı hem de toplumsal vicdanın sesi olduğunu belirtti.
“Gerçekler karanlığa gömülmemeli” diyen Tutal, susturulmaya çalışılan her sesin, daha güçlü yankılarla geri döneceğini ifade etti. Açıklamasında, özellikle antidemokratik rejimlerde gazetecilerin ve medya kurumlarının ağır bedellerle karşı karşıya bırakıldığını hatırlatan Tutal, “Özgürlük ve adalet ancak cesurca savunulursa var olabilir” sözleriyle, bağımsız medyanın önemine dikkat çekti.
"3 Mayıs Neden Önemli?"
Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında ilan edilen 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü, dünya genelinde basın mensuplarının karşılaştığı baskı, sansür ve saldırılara dikkat çekmek için kutlanıyor. Aynı zamanda, gazeteciliğin kamusal görevini yerine getirirken uğradığı hak ihlallerine karşı farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
İsmail Tutal, “Bugün, sadece bir anma günü değil; aynı zamanda hakikatin, ifade özgürlüğünün ve demokratik değerlerin savunusu için bir mücadele günüdür. Basın özgürlüğü, sadece gazetecilerin değil, hepimizin meselesidir. Çünkü susturulan her haber, toplumun susturulmasıdır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de Basın Özgürlüğüne Yönelik Kaygılar Artıyor
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2025 yılı Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye, basın özgürlüğü açısından hala "zor koşullarda gazetecilik yapılan ülkeler" kategorisinde yer alıyor. Son yıllarda çok sayıda gazetecinin yargılandığı, bazı medya kuruluşlarının kapatıldığı ve bağımsız basın üzerinde baskıların arttığına dikkat çeken İHD, basın emekçilerinin yanında olduklarını belirtti.
"Hakikat Er Ya da Geç Yolunu Bulur"
İsmail Tutal, açıklamasının sonunda şunları söyledi:
“Özgür basın susturulamaz. Çünkü hakikat, er ya da geç yolunu bulur. Bugün burada, hakikatin sesini taşıyan tüm basın emekçilerine bir kez daha minnetimizi sunuyoruz. Her türlü baskıya rağmen kalemini eğmeyen, gerçeğin peşinden yılmadan giden gazeteciler, bu toplumun vicdanıdır.”