Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na 19 Haziran 2025 tarihinde sunulan ve kamuoyunda “torba kanun” olarak bilinen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 20 Haziran 2025 tarihinde komisyonda kabul edildi.

Kanun teklifi; ormanlar, zeytinlikler, meralar, tarım arazileri ve korunan alanlarda madencilik faaliyetlerinin önünü açan düzenlemeleri içeriyor. Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleri ile çok sayıda çevre örgütü ve vatandaş, söz konusu teklifin Anayasa’nın çevre ve mülkiyet hakkına ilişkin maddelerine aykırı olduğunu savunuyor.

Çevre ve Hukuk Temsilcilerine Müdahale İddiası

Teklifin komisyondaki görüşmeleri sırasında, görüşlerini açıklamak isteyen bazı meslek örgütü temsilcileri, sivil toplum kuruluşu üyeleri ve vatandaşlara fiziki müdahalede bulunulduğu, bazı kişilere kaba kuvvet uygulandığı iddia edildi. Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu adına sürece katılan Av. Adlan Yapıcı, yaşananları kamuoyu ile paylaştı.

“Anayasa’ya Aykırı Düzenlemeler Var”

Yapıcı, teklifin başta Anayasa’nın 44., 45., 56., 63. ve 169. maddeleri olmak üzere pek çok çevre ve mülkiyet hakkı ilkesine aykırı düzenlemeler içerdiğini belirtti. Yapıcı, “Teklif yasalaşırsa, sağlıklı bir çevre ve kamu yararı yerine bir avuç maden ve enerji şirketinin çıkarları korunacak. Ormanlar, zeytinlikler, meralar ve koruma altındaki alanlar madencilik faaliyetlerine açılacak, ÇED süreçleri ise büyük ölçüde devre dışı bırakılacak.” ifadelerini kullandı.

Acele Kamulaştırma Düzenlemesi Endişe Yarattı

Kanun teklifinde, “stratejik ve kritik madenler” için acele kamulaştırma yapılabileceği de öngörülüyor. Bu maddeye göre, köylüler ve arazi sahipleri için mülkiyet hakkı ve adil yargılanma açısından ciddi hak kayıpları oluşabileceği belirtiliyor. Teklif, yargı denetimini de sınırlandırarak acele kamulaştırma kararlarının hızla uygulanmasının önünü açıyor.

Üstün Kamu Yararı Kurulu Kurulacak

Teklif, ayrıca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde “Üstün Kamu Yararı Kurulu” oluşturulmasını öngörüyor. Bu kurulun, çeşitli kamu kurumlarının izin süreçlerini kısaltarak maden ve enerji projelerine öncelik vereceği ifade ediliyor. Kurulun kararlarına ilgili kurumların bir ay içinde onay vermek zorunda kalacağı belirtiliyor.

Korunan Alanlarda Madencilik Kolaylaşıyor

Düzenleme ile milli park, SİT alanı ve sulak alan gibi korunan bölgelerde madencilik faaliyetlerinin önü açılıyor. Teklife göre, izin sürecinde sessiz kalan kamu kurumları, onay vermiş sayılacak.

Çevre ve Ekonomi Açısından Eleştiriler Artıyor

Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, kanun teklifinin yalnızca çevresel tahribata yol açmakla kalmayacağını, aynı zamanda kaynak planlaması yapılmadığı için ekonomik israfa da sebep olacağını vurguladı.

Av. Adlan Yapıcı, teklifin TBMM Genel Kurulu’nda reddedilmesi için tüm siyasi partilere, meslek odalarına, sivil toplum kuruluşlarına ve vatandaşlara çağrıda bulunarak, “Bu topraklar bir avuç şirkete değil, tüm yurttaşlara ve gelecek kuşaklara aittir.” dedi.

 

Advert