Her gün birileri kan bekliyor. Trafik kazaları, ameliyatlar, doğumlar, kan hastalıkları… Liste uzayıp gidiyor. Ve her bir olayda hayatlar, bir damla kana bağlı hale geliyor. İşte bu yüzden kan bağışı sadece insani bir görev değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk.

Peki Şanlıurfa’da bu sorumluluğun farkında mıyız?

Kızılay’ın bölgemizdeki çağrılarına rağmen, maalesef kan stokları zaman zaman kritik seviyelere düşebiliyor. Elbette duyarlı vatandaşlarımız var, ancak yeterli değil. 2 milyonun üzerinde nüfusa sahip bu kadim şehirde, düzenli kan bağışçısı oranı hâlâ olması gerekenin çok altında. Oysa bu toprakların insanı yardımseverliğiyle bilinir; demek ki mesele bilgi eksikliği ya da doğru yönlendirme noksanlığı olabilir.

KAN VERMEK SAĞLIKTIR, HAYATTIR

Birçok kişi kan vermeyi sadece ihtiyaç anında hatırlıyor. Oysa düzenli kan bağışı, sadece alıcıya değil, verene de sağlık kazandırıyor. Kan yenileniyor, bağışıklık sistemi güçleniyor, hatta kalp krizi riski bile azalıyor. Yani kan vermek, aslında kişinin kendi sağlığına da bir yatırımdır.

Ama mesele sadece bireysel değil. Acil durumlarda kan bulunamaması, sağlık sistemini kilitliyor. Bunun önüne geçmenin tek yolu ise: düzenli ve gönüllü kan bağışçısı olmak.

DUYURU YETERLİ Mİ?

Burada yerel yöneticilere ve ülke yöneticilerine de bir çağrım var:

Kızılay, büyük bir çaba gösteriyor, ancak bu tek başına yeterli değil. Belediyeler, kaymakamlıklar, valilikler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları – herkes bu işin bir parçası olmalı. Duyuru kampanyaları artırılmalı, okullarda bilinçlendirme yapılmalı, mobil kan bağışı araçları sık sık halkın içine inmelidir.

Televizyonlarda, sosyal medyada, meydanlarda “bir damla hayat” için sesimizi daha gür çıkarmalıyız.

TÜRKİYE GENELİNDE DURUM

Türkiye genelinde de durum çok farklı değil. Özellikle yaz aylarında ve tatil dönemlerinde kan bağışı oranları düşüyor. Oysa hastalıklar ve kazalar durmuyor. Her gün ülke genelinde binlerce ünite kana ihtiyaç duyuluyor. Ve bu ihtiyacı karşılamak, sadece sağlıkçıların değil, hepimizin sorumluluğu.

SON SÖZ

Unutmayalım: Kan, fabrikalarda üretilemeyen tek ilaçtır. Ve bir gün, hepimiz bir ünite kana muhtaç hale gelebiliriz. Bugün başkasına can olmak, yarın bizim hayatımızı kurtarabilir.

Şanlıurfa, bu konuda farkındalığı artırmalı, duyarlılığını göstermelidir. Çünkü biz, yardımlaşmayı, dayanışmayı, kardeşliği iyi bilen bir milletiz.

Haydi, bir damla da senden olsun.

Birlikte hayat kurtaralım.