2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına

Müslüm Üzülmez

04-03-2018 20:20

(Önceki yazının devamı…)

2. Gerisinde olmak çok çok kolay. Hatta Yunus’un biyolojik olarak yaşadığı çağın çok daha gerisinde de olunabilir. Ama ya çağının ilerisinde olmak? Burada biraz durmak lazım. Bu herkesin kârı değil, bir fırın ekmek yemekle de bu olmaz, tuğla gibi kalın kitapları ha bire devirmekle de, ancak doğru düşünme yöntemini bilmekle olur. Örneğin her biri birer dâhi olan Aristo, Hegel, Newton, Marx, Einstein… çağlarının çok ilerisinde oldular ve çok ileriyi görebildiler. Ya bizde? Acaba kaç bilim ve düşünce insanımız çağının ilerisini görebildi? Enver Atılgan çok ileriyi gören biri olmadı ama hiç değilse insanlarımızın çağının ilerisine bakabilmesi, karanlık perdenin yırtılıp kaldırılması için yıllarını harcadı, emek verdi: Bir eğitimci, bir örgütçü, bir şair ve bir düşün adamı olarak.

O, iyi bir şairdi. Daha çok “Nuh’un Adamı” şiiriyle tanındı. Bu şiiri 1963’te yayınlandığında büyük bir yankı yaratmış, günlük gazetelerden edebiyat dergilerine kadar birçok basın yayın organında tartışıldı. 1957 yılında Cumhuriyet gazetesinin açtığı “Yunus Nadi Şiir Armağanı” yarışmasında “Kampana” şiiri derece aldı ve gazetede neşir hakkını kazandı. 1966 yılında Tercüman gazetesinin açtığı büyük şiir yarışmasında da “Nuh’un Adamı” şiiriyle üçüncülük mansiyonu aldı. O, “Nuh’un Adamı” şiiriyle o dönem bölgenin geri kalmışlığını bir tokat gibi insanların yüzüne çarpmıştı. Şiirinin başlangıç kısmında bakın nasıl haykırır: “Ben karanlıklar içinde,/ Bahtsız bir ülkenin,/ Talihsiz çocuğu…/ Ben yıllarca çam ağacına hasret,/ Böğürtlen gölgesinde,/ Cılız ve sıska.// Benim Ülkemde Fabrika bacaları yükselmez,/ Damlarında taşlar yürür./ Ben kitaplarda okurum muhteşem yapıları,/ Gözlerimi kan bürür…/ Ben, tekniğin arşa çıkmış çağında,/ Hâlâ gütmekteyim kara sabanı,/ Ben yirminci aşırın içinde,/ Medeniyetin dışında,/ Toprak bir evde yaşayan,/ Nuh’un adamı.” (Nuh’un Adamı, 1963, s.3)

O, toplumcu bir yazardı. Yazdığı bir yazıda bunu çok net açıklar:

“Toplumun değişmesi ile sanatçının görevinin de değişmesi gereği su götürmez bir gerçektir.

Toplumların sosyal, kültürel ve ekonomik alanlardaki ilerleme ve gelişmelerine paralel olarak bir sanatçı kendisini yenilemesini ayarlıyamıyorsa o sanatçı yerinde sayan bir sanatçı demektir. Sanatın hangi dalında olursa olsun bu tip sanatçıların yapıtları da kuru, soyut ve ilginç olmaktan uzak bir nitelik taşır.

(…) toplumun temelini meydana getiren ekonomik yapının önemini düşünmeden, daha doğrusu düşünmek istemeden üst yapı kurumlarının dar kalıpları içinde araştırmaya yönelirler. İdeolojik mücadelenin sanattan ayrı olduğunu savunurlar. Oysa ideolojik mücadele ile sanat içiçedir. Böyle düşünmeyince, bir Franz Kafka’yı, bir Pablo Neruda’yı, bir Nazım Hikmet’i sanatçı saymamak gerekir. Oysa bu dünyaca ünlü ozanları v.b. sanatçıları sanatçı olarak kabul etmeyecek, tek düşünür ve sanatçının bulunacağını hiç sanmıyorum. Çünkü sanatçının en önemli yanlarından birisi de insancıl olmasıdır. Bir yanda bir avuç mutlu azınlığın gözalıcı yaşantısını en ustaca yansıtırken, öbür yanda milyonlarca insanın acılı yaşam koşullarını görmemezlikten gelmenin gerçek sanatçıya bağdaşır yanı olmaz. İnsan sevgisini yüreğinde taşıyanlar, sanatın kutsal ışığından yararlanma olanaklarından yoksun bulunan geniş halk yığınlarının acılarını içinde duyanlar, elbette ki sanatı toplum için yaratacaklardır.” (Mehmet Bayrak, Köy Enstitülü Yazarlar Ozanlar, TÖB-DER Yayınları,1978,s.184-187.)

O, barış savaşçısıydı. Yaşamı boyunca savaşların hep karşısında oldu. Bir eğitimci ve şair olarak savaş karşıtı olmaması mümkün mü? Eğitimci ve şairden başka kim daha iyi bilebilir savaşın bir yıkım olduğunu, silahların ölüm kustuğunu. Bu nedenle, insanları boğazlamak, insanları öldürmek için silahlara harcanan paraların insanların eğitilmesi ve temel ihtiyaçlarının karşılanmasına harcanmasının mücadelesini verdi. “Eko-Can” adlı şiirini yazmaya kendisini iten işte bu savaş karşısında, barışın yanında aldığı tutumdur. “Eko-Can” şiiri baştan sona bir çığlıktır: “Altı ağustos 1945’i yaşıyorum/ Ben Hiroşimalı/ Ben atom bombası çocuğuyum.// Ben Eko-Can/ Bir ilkokul öğrencisi,/ Arkadaşlarımla kaydırak oynuyorum.// Saat sekiz/ Bir ışık parlıyor gökyüzünde/ Bu parlayan ne yıldız ne aydı/ Bir anda Hiroşima’ya ölüm kıvılcımları yaydı./ Aydınlık karanlıkla iç içe geliyor,/ Bir alev halka, halka/ Bir alev dağ gibi büyüyor.// Koşarak güç belâ evin kapısını buldum/ Eko-Can Eko-Can Eko-Can/ Üç yönden üç ses/ Biri babam, biri anam, biri ablam/ Çılgınlar gibi koştum/ Üç yönde zaman, zaman/ Babamla ablam nasılsa kurtuldu/ Anam hâlâ beni kurtarın diyordu./ O ses kulaklarımızda birden bire kaçıştık/ Ölüm alevleriyle yan yana saatlerce yarıştık.” (Eko-Can, 1969, s.3-4)

O, ezilenlerin, sömürülenlerin, kimsesizlerin hem yanlarında oldu, hem de dili. “Bir Karış Toprak İçin” adlı şiirinde topraksız köylüye yapılan zulmü bakın nasıl anlatır: “Bu öykü,/ Bir yarbayın çizmeleri altında inleyen,/ Emzikli köy kadınlarının öyküsüdür./ Bu türkü,/ Tutsak köy delikanlılarının sırtında şaklayan,/ Kırbaçların yankısıdır./ Bu direniş,/ Bir karış toprak için,/ Canını verenlerin uyanışıdır./ Vur dedikçe yarbay/ İstersen öldür./ Ellerin titremesin/ Süngünü bir düşman gibi kalbime indir/ İyi bil ki,/ Ölümlerin en şereflisi/ Bir karış toprak için ölmektir.” (Eko-Can, 1969, s.20)

***

Enver Atılgan’ın damadı İzzet Kale ile 2003 yılı sonlarında bir sohbetimizde: Enver Hoca evinde çok kötü bir durumda hasta yatarken Fakir Baykurt’tan kendisine bir mektup geldiğini, mektubu okuyacak vaziyette olmadığından gelen mektubu kendisinin okuduğunu, mektup okunurken Enver Atılgan’ın gözlerinden yaşlar aktığını, ağladığını anlatmıştı. Bu dostluğa duyduğum saygıdan dolayı burada sözü usta yazarımız Fakir Baykurt’un, Enver Atılgan’ın “Yaşam Demişiz Adına” kitabına 10/10/1991 tarihinde Duisburg/Almanya’dan önsöz yerine yazdığı “Atılganın Şiirleri” selâmlamasına bırakıyorum:

“«Kardeşim» diyorum, sadece acılardan, sendikamız TÖS’ten değil, şiir kardeşiyiz onunla... Ben genel merkezde, o uçlarda savaşım veriyorduk. Yüzlerce, binlerce meslekdaşımız kıyıma uğruyordu. Kıyıldıkça daha gür çıkıyorduk. Enver 1969’da ikinci şiir kitabı «Eko Can»ı bastırdı. TÖS’ün genel yönetim kuruluna da o yıl girdi, Marmara bölge temsilcisi oldu. Sendikamızın serpilmesine, ayakta kalmasına büyük yardımları dokundu. 12 Mart kırağısında Anayasa değiştirilerek kapatılmasına, ne bugünkü ikilikler olurdu, nede büyük boşluklar. Hem yurtta, hem dünyada, çeyrek yüzyıllık, saygın bir öğretmen örgütü olarak daha da gelişirdi. Edenler utansın, başka ne denebilir?

Bütün o çileler, kıyımlar süresince yazmayı sürdürürdük. Enver’in Akşam’da, Politika’da, İmece’den başka pek çok dergide yazılarını, şiirlerini okuduk durduk. Hele Akşam’daki, üç arkadaşıyla yaptığı Macaristan gezisini anlatan o güzel yazılar unutulamaz.

(…) Yakın okurlara bir önerim olacak; okumaya baştan başlamasınlar, sonunda ilk kitaplardan seçilen beş şiir var, onlardan başlasınlar. Görsünler, konuları nasıl bir genişliğe yayılmış. Görsünler yanma kavrulma ile nasıl geçmiş o altmış yıl. Okuyup görsünler, böyle bir şiir kardeşim olduğu için, hafiften öğünmekle haklı değil miyim?” (Yaşam Demişiz Adına, Gerçek Sanat Yayınları, 1991, s.7-8.)

Araştırmacı, Yazar, Şair Müslüm Üzülmez

e-posta: muslum.uzulmez@gmail.com

web: http://www.uzulmez.info/muslum

RuhaNews.com

 

 

 

DİĞER YAZILARI Cep Telefonları Tespihlerin Pabucunu Dama mı Atıyor? 01-01-1970 03:00 Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00