Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir

Müslüm Üzülmez

08-04-2018 21:35

“Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıdada taklit ve tağşiş yoluyla ürünlerinde at, eşek ve domuz eti yediren firmaları teşhir etti.” (Basın/14 Mart 2018)

Yıl 1978 olmalı. Diyarbakır’da tanıştığım Papgen isimli Ermeni arkadaşımla bir gün İstanbul’da Suadiye civarında gezinirken bir şeyler atıştıralım diye güzel içkili bir lokantaya gittik. Bir masada karşılıklı oturduk. Ben, lokantadaki yemek isimlerini çok fazla bilemeyeceğimi düşünerek kurnazlık yapıp arkadaşıma:

“İçkileri ben söyleyeyim, meze ve yemek siparişlerini siz verin” dedim. O da, “Tamam” dedi.

Benim işim kolay, hemen şipşak garsona soğuk 35’lik bir rakı, su ve buz getirmesini söyledim. Garson tepemizde dikilmiş yemek siparişlerini beklemekte. Papgen yüzüme bakıp:

“Dostum, kurbağabacağı yer misin?” diye sorunca birden çarpılmış gibi oldum.

Hiç kurbağa, kurbağabacağı gibi şeyler yenilir mi? Kafam allak bullak oldu. Zaten doğuştan çatık olan kaşlarım daha da çatıldı, bu Ermeni benimle kafa mı buluyor diye içimden al ver etmeye başladım.

Arkadaşım bendeki bu fiziksel ve ruhsal değişimi görünce yumuşak bir ses tonuyla:

“Özür dilerim. Dinimizin ayrı olduğunu unuttum!” deyince daha da şaşırdım.

“Yav bırak şimdi dini mini, bu kurbağabacağı dediğin şey gerçekten yeniliyor mu?” diye bu defa şaşkın bir vaziyette ben sordum.

Arkadaşım, “Evet, yeniliyor” deyince, “Haydi, söyle o zaman!” dedim, rahatladım.

Kurbağabacağını rakı eşliğinde afiyetle yedik: Güzeldi ya da bana öyle geldi.

Vezirparmağı, kadınbudu ve dilberdudağı gibi yiyecekleri bilirdim, ama kurbağabacağının yenildiğini ne duymuşluğum, ne de yemişliğim vardı. Kurbağabacağının ismini ilk duyduğumda tepki göstermem de doğaldı. Çünkü:

-Kurbağa veya kurbağabacağının yenildiğini önceleri hiç duymamıştım.

-Yakın çevremde daha önceden hiç kurbağa bacağı yiyeni görmemiştim.

-Bazı hayvanların eti yenmezdi ve yiyenler hoş karşılamazdı.

Peki, neden bazı insanlar bir kısım hayvanların etini veya yemeğini yemez?

Birincisi, dini nedenlerdir. (İslâm domuz etini yasaklamış, Müslüman nasıl yesin?)

İkincisi, sosyal çevremizde yiyenlerin olmayışıdır. (Bir Urfalı için çiğköfte çok lezzetli bir yiyecek olabilir, ama bir Trakyalı veya Egeli ya da Fransa vatandaşı için ayni şeyi söyleyebilir miyiz?)

Üçüncüsü, bazı yerlerde bazı hayvanlar bulunmayışıdır. (Karacadağ eteklerinde yaşayan Kürt köylüsü kara havyarı nasıl yesin?)

Ama yine de derim ki insan aç kalmasın! Açlık, insana her şey yaptırır. Açlık, insanı alçaltır, inancına ve arkadaşlarına ihanet ettirir; dini ve ahlaki değerleri dâhil tüm değerlerini bir tarafa ittirir; midem bulanıyor gibi mazeretleri bir tarafa bıraktırır. Çocukluğumda, annem açlığın perişan edici etkisini yaşadığı kıtlıklardan ve dinlediği seferberlik anlatılarından bildiği için, fırtınalı karlı soğuk kış gecelerinde hep; “Allah kimseyi aç ve açıkta bırakmasın!” dileğinde bulunurdu.

Ben, 1982-1984 yıllarında, 5 Nolu Diyarbakır Cezaevi’nde kaldığım dönemde açlığın nasıl bir şey olduğunu ve açlığın insanlara neler yaptırdığını bizatihi orada yaşayarak gördüm; insan aklının almayacağı birçok şeye şahit oldum.

Demem o ki, zaruret olduğunda, ihtiyaç olduğunda dini ve sosyal çevrenin değer yargıları bir tarafa konulabiliyor. En önemlisi ya da daha vahim olanı günümüzde tüm değerlerin paraya endekslenmiş olması ve vicdanların paranın kirine yenik düşmesinden dolayı at, eşek ve domuz etinden yapılan sucuk, pastırma, sosis ve salamların standartlara uygun ticari ürünlerin yanında çok rahatlıkla marketlerde raflarda yerlerini almış olmasıdır. Vatandaş, devlete mi firmalara mı güvenecek, satın aldığı ürünün içinde ne var nasıl bilecek?

Aslında göz, etin ne eti olduğunu görmese; kulak, kesilen hayvanın ismini duymasa mide rahatlıkla yenilen şeyi kabul eder. Ama göz hayvanı görürse, kulak hayvanın ismini duyarsa mide kabul etse bile beyin kabul etmez. Sorun midede değil, sorun beyinde saklı. Örneğin domuz etini insanevladı et yemeye başladığı günden beri yemekteydi. Çayönü/ Qoté Ber Çem (Ergani-Diyarbakır) kazılarından bunu biliyoruz. Erganililer de, et yemeye başladıkları günden ta Müslüman oluncaya kadar domuz etini afiyetle yiyorlar(dı). Ama Müslümanlığı kabul edince, binlerce yıldır afiyetle yenilen domuz eti birden haram oluverdi. Sadece eti haram olmakla kalmadı, domuzun kendisi de “pis hayvan” oldu. (Bkz. M. Üzülmez, On Bin Yıllık Tarihin Tanığı HİLAR, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2009 İstanbul, s.49-50)

Kısacası, ekmek/yemek her şeyin başıdır. Aç insan ne sevebilir, ne düşünebilir, ne üretebilir, ne başkalarına yardımı olabilir; ne “namuslu” olabilir ve ne de “dini vecibeleri” yerine getirebilir? Bu nedenledir ki EKMEK bütün dinlerce kutsal sayılmıştır.

Kutsallıktan söz etmişken dört kutsal kitaptan biri olarak kabul edilen İncili Şerif’ten konuyla alakalı bir alıntı paylaşmak istiyorum:

“Ve İsa halkı yanına çağırıp onlara dedi: Dinleyin ve anlayın; ağza giren insanı kirletmez; fakat ağızdan çıkan şeydir ki, insanı kirletir.”(Matta’ya Göre İncil, Bap 15/10, s. 17)

İsa’nın bu söyledikleriyle ilgili sizlerin ne düşündüğünüzü bilmiyorum?

Ben, ağızlarından çıkan sözlerle her gün her saat hem kendilerini hem toplumu kirletenleri ekranlarda gördükçe, İsa’nın söylediklerinin doğruluğu her gün daha da pekişiyor diye düşünüyorum.

 

e-posta: muslum.uzulmez@gmail.com

DİĞER YAZILARI Cep Telefonları Tespihlerin Pabucunu Dama mı Atıyor? 01-01-1970 03:00 Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00