Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir

Müslüm Üzülmez

18-06-2018 21:06

Her kriz döneminde ‘vadesi doldu’, ‘işi bitti’ denilen kapitalizm yaklaşık her on yılda bir yaşadığı krizleri aşarak bir üst sarmala varabilme dinamiklerini bünyesinde taşımanın avantajını hep yaşadı. Şimdi yine yeni bir farklı kriz yaşanıyor. Krizin nedeni, dünya genelinde kapitalizm rant ekonomisine evrilmesi, yani üretim yapmadan para kazanma dönemine geçilmesidir. Bu gelişmenin en önemli olumsuz etkisi ise dünyanın siyasetten ‘buzul çağ’a girmiş olmasıdır.

 Sosyalist ülkeler değişim ve gelişimin dinamiklerini yapılarında taşımadıklarından dolayı sahneden çekildiler, tarih oldular. Şansını değerlendiremedi. II. Dünya Savaşı’ndan sonra birçok ülkede sosyalist yönetimler işbaşına gelmiş ve Dünya, başını Sovyetler Birliği’nin çektiği Sosyalist Sistem denen bir olguyla karşı karşıya kalmıştı. Dünya çapında sosyalist düşünce cazibesini artırmış, çekim merkezi olmuştu. Ulusal kurtuluş savaşları şahlanışa kalkmış; kapitalist ülkelerde sendikal hareketler, işçi ve sosyalist/komünist partiler yükselişe geçmiş; köylüler bayrak açmış, gençler dalga dalga başkaldırmaya başlamıştı.

 Fırtına gibi esen bu gelişmelere karşı Batı, sosyalizmin cazibesini frenlemeye ve gölgelemeye yönelik ‘soğuk savaş’ın bütün yöntemlerini mahirce kullandı. Ve eş zamanlı olarak da ‘refah toplumu’nu yaratma adına kesenin ağzını her açıdan, zorunlu ve alabildiğine bol açması sonucu sosyal, ekonomik ve siyasi haklar alabildiğine genişlemeye, gelişmeye başladı. Değişimin dinamiklerini bünyesinde taşımanın; işçi sınıfının, aydınların, gençlerin, kısacası demokrasi güçlerinin etkin mücadelesi de buna eklenince liberal devlet, sosyal devlete evrildi ve Batı’da demokrasi gelişerek değerler sistemi ve kültür olma yoluna girdi. İnsan hakları ve demokrasinin kullanım alanı genişleyip bireysel ve kamusal haklar yasal güvenceye alındı. Bu gelişmelere uygun kurum ve kavramlar gelişti, hayatın vazgeçilmezleri oldu.

 1991’de Sovyetler Birliği ile birlikte Sosyalist Sistemin çöküşü ABD ve Batılı müttefiklerinde, çok uluslu şirket ve sermaye gruplarında bayram havası yarattı: Rakipsiz, pazar/meydan tümden kendilerine kaldı.

 Peki, neden emperyal güçler, çok uluslu şirket ve sermaye grupları rakipsiz kaldı?

 1. Sovyetler Birliği ve sosyalist ülkelerin kendilerini yenileyememesi, bu ülkelerde temel hak ve özgürlüklerin olmaması ve tek parti ve tek düşünce tarafından yönetilmesi gibi nedenler sonucunda önce gerilemeye başlamaları, ardından sönümlemeleri, sonrasında da bir bir yıkılmaları ve geriye kalanların da küresel kapitalist piyasa ekonomisine teslim olmaları,

 2. Komünist partilerin, sosyalist partilerin, sosyal demokrat partilerin, sendikal hareketlerin ideolojiye gömülüp geleceği öngörememesi ve günün koşullarına uygun gerçekçi politikalar geliştirememesi sonucu gerilemeleri ve yok olma durumuna gelmeleri,

 3. Sosyalist ülkelerin kapitalizme geri dönüş yapmaları, ardından dünyada gelişen küreselleşme dalgası ve serbest piyasanın her derde davaymış gibi sunulması ve dayatılması sonucu Bağımsız/Bağlantısız Ülkeler Topluluğu ve buna paralel ulusal kurtuluş hareketlerinin (Kürtlerin haklı ulusal taleplerinin yükselişi hariç) tümden buharlaşması ve bunlardan geriye hiçbir şeyin kalmaması,

 4. Gelişen teknolojiyle birlikte emeğin niteliksel ve niceliksel değişme uğraması sonucu emekçi güçlerin ve emeğe dayalı siyasetlerin güç kaybetmesi,

 5. Batı’nın teknolojik üstünlüğe sahip oluşunun vermiş olduğu avantajları iyi kullanabilmesi ve gelişen teknoloji ile birlikte bilgi, para, mal ve hizmetlerin hızlı akışını çok iyi fırsata çevirebilmesi,

 6. Sosyal, ekonomik ve teknolojik gelişmeye paralel dünya genelinde köylerin boşalıp insanların büyük kentlerde yaşamaya başlaması, birey ve bireyciliğin yaşam biçimine dönüştürülmesi, işsizliğin artması ve ahlaki değerlerin aşınması,

 gibi daha sıralayabileceğimiz birçok nedenlerden dolayı emperyal güçler, çok uluslu şirket ve sermaye grupları rakipsiz kaldı. Şu anda bir kriz yaşansa da, dünya arenasında sürekli ‘saha pres’ oynayıp bastırıyorlar ve krizi fırsata çevirmeye çalışıyorlar.

Emperyal güçlerle birlikte hareket eden baskın çıkar gruplarının rakipsiz kalması sosyal, siyasal ve ekonomik alanda demokratik refleksin gelişimini oksijensiz bıraktı. Dünya genelinde kazanımlar bir bir geri alınmaya başlandı. Popüler, dinci ve milliyetçi siyasi partiler, hareket ve söylemler tırmanışa geçip etkili olmaya başladı.

 İyi de, bu duruma seyirci mi kalacağız?

 İngiliz evrenbilimci, teorisyen ve Einstein’den sonraki en büyük dâhi kabul edilen Stephan Hawking, ayaklara değil yıldızlara bakmamamızı önerir. Sevdiğim, sanki yaşadığımız bu günler için söylenmiş güzel bir sözü var: “Hayat varsa, umut da vardır.” Evet, karamsar olmaya hiç gerek yok. Hayat bizden yanadır. Yıldızlar her şeyi gözlüyor. Dünya’da ve Türkiye’de uygulanan bu politikalar sürdürülebilir politikalar değil, siyaseten yaşanan ‘buzul çağ’ mutlaka aşılacaktır.

 Yapmamız gereken öncelikle temel hak ve özgürlüklerimizin kıymetini bilmenin bilinciyle saldırılar karşısında küresel çapta düşünerek, çalışarak ve ilişkiler geliştirerek mevcut temel hak ve özgürlüklerimizi korumaya çalışmaktır. Bununla birlikte ve devamında önümüze tüm kurum ve kurallarıyla işleyen bir demokrasiyi hayata geçirme hedefini koymalıyız. Herkesin demokrasiye ihtiyacı var. Farklılıkların hepimize bir şeyler kazandıracağının farkında olarak kırmadan, dökmeden, diyalogla, konuşarak, ikna ederek her kesimden insanlarla güzel ilişkiler geliştirip, her kesimin hukukunu gözeterek, birlikte hak ve özgürlüklerin alanını genişletmeliyiz. Tarih ve toplumun vicdanı olarak sabırla, inançla çalışmalıyız. Kendimize özgürlük isterken, başkalarına da özgürlük istemeliyiz; başkalarına özgürlük isterken de kendimize özgürlük istemeyi asla unutmamalıyız. Evrensel düşünmeliyiz ve uluslararası ilişkilerimizi buna göre biçimlendirmeliyiz. Kazanmaya mecburuz. Özgürlük ve demokrasi aydınlıktır, ışıktır, zenginliktir. Özgürlük ve demokrasinin olmadığı yerlerde baskı, diktatörlük, nefret, yoksulluk, karanlık başa bela olur. Karanlıklarda ne çiçek açar ne düşünceler filizlenir. En güzel çiçekler, en güzel düşünceler, en güzel projeler özgür ortamlarda boy atar gelişir.

 Yaşamın güzelliklerini, tüm zevk ve renklerini yaşamak isteyenler; iyilikten, güzellikten, özgürlükten, adaletten, hak ve hukuktan yana olanlar şayet bilgiyle beslenip evrensel yasaları içselleştirerek birlikte hareket ederlersek çok şeyi değiştireceğimize inanıyorum. Saygılar.

 Açıklama:

Şahsi işlerim nedeniyle yazılarıma bir süre ara ara vermek zorundayım. Bu durumu anlayışla karşılayacağınızı umarım. Şimdilik hoşça kalın. Selam, saygı ve sevgiler..

 e-posta: muslum.uzulmez@gmail.com

 


kadıköy escort
escort
masaj
ataşehir escort
ümraniye eskort
kartal escort
istanbul spa
istanbul masaj
kadıköy escort
masaj
ataşehir escort
masöz
maltepe escort
ataşehir escort
anadolu yakası escort
kadıköy escort
anadolu yakası escort
ümraniye escort
şerifali escort
üsküdar escort
erenköy escort
ataşehir escort
ümraniye escort
şerifali escort
samandıra escort
pendik escort
kurtköy escort
kartal escort
gebze escort
tuzla escort
bostancı escort
göztepe escort
beykoz escort
suadiye escort
escort bayan
seks hikaye
ankara escort
izmir escort
maltepe escort
escort bayan
anadolu yakası escort
kadıköy escort
maltepe escort
kadıköy escort
pendik escort
ataşehir escort
kadıköy escort
göztepe escort
maltepe escort
bostancı escort
ankara escort
kocaeli escort

 

DİĞER YAZILARI Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00