Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1

Müslüm Üzülmez

24-02-2019 17:56

Yeni okuduğum “Cesur Yeni Dünya” isimli bir kitaptan biraz bahsetmek istiyorum. Aldous Huxley tarafından1932’de distopik kurgu roman olarak kaleme alınan; kapılarında Dünya Devleti’nin sloganı “Cemaat, Özdeşlik, İstikrar” yazan, bu dünyanın cesur insanlarının Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi’nde üretilen ve toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırmayı uykuda eğitimle sağlayan, herkesin mutlu; herkesin çalışır ve herkesin eğlenir ve de “Herkes Herkes İçindir” olduğu “Cesur Yeni Dünya”yı değil; anlatacağım farklı, Harvard Capital Group adlı yatırım bankacılığı firmasının kurucusu ve başkanı William Knoke tarafından “Yirmi Birinci Yüzyıl İçin Bir Yol Haritası” olarak 1996’de kaleme aldığı “Cesur Yeni Dünya”. (Türk Henkel Dergisi Yayınları, Çev: Zülfü Dicleli, 1997 İstanbul)

Aldous Huxley’in “Cesur Yeni Dünya”sında kuluçkada fabrikasyon şeklinde seri üretilen insanlar görevlendirileceği işlere göre Alfa (çok akıllı, üstün insanlar, yöneticiler), Beta (orta düzeyde akıl ve yönetim özelliği olanlar, ara kademede elemanları), Gama (akla çok az gereksinimi olanlar, işçiler), Delta (akla azıcık gereksinimi olanlar, tarım işçileri) ve Epsilonlar (zekâdan yoksun olanlar, riskli ağır işlerde çalışanlar) şeklinde beş farklı kategoride sınıflandırılmıştır. William Knoke’nin “Cesur Yeni Dünya”sında ise gezegenimizdeki insanlar zenginliğe sahip oluş temelinde Diyarbakır karpuzu gibi, eşit olmayan bir şekilde ama gerçekçi bir yaklaşımla ikiye bölünmüştür: Birinci Dünyalılar (zenginlikten büyük pay alan azınlık, zenginler kulübü), İkinci Dünyalılar (zenginlikten küçücük pay alan çoğunluk, yoksullar ve işsizler topluluğu).

William Knoke’nin “Cesur Yeni Dünya”sı teknolojik ve bilimsel gelişmelere paralel olarak gelişen dünyadaki gelişmeler iyimser ve biraz cilalanarak global bir firma temsilcisinin bakışıyla yazılsa da kulak ardı edilmeyecek önemli şeyler anlatılıyor. Yaşama, çalışma ve kendimizi yönetme tarzımız köklü bir değişim geçirmekte ve eski eğilimlerden neredeyse bütünüyle kopmak üzere olduğumuz; iktidar ve zenginliğin, aile ve kimliğin bütün kartların yeniden karıştırılıp dağıtıldığı, tarihteki ender anlardan birinin eşiğinde bulunduğumuz söyleniyor. “Her Şey Her Yerde Çağına” geçişin başladığı ve yirmi birinci yüzyılın tanımlayıcı paradigmasının “uzak yakına eşittir” şeklinde özetlenebileceğini, her şeyi her yere bağlayan, uzak ile yakını hemen hemen aynı şey haline getiren görünmez bir şeyin olduğunu, kısacası olup bitenleri “Dördüncü Boyuta” geçmiş olmamızla açıklıyor. Değişimin sonuçlarını ise şöyle sıralıyor: Gelecekte uluslar milat olacaktır, terörizm üste çıkacaktır, işçi sendikaları batmaya mahkûmdur, din bütün dünyada yeniden yükselecektir, dünya devleti kaçınılmazdır, büyük şirketler parçalanacaktır, iş stratejilerini ve iktisat teorilerini bütünüyle yeniden düşünmek gerekecektir, bugünün emek becerileri yarın işe yaramaz hale gelecektir(s.24-25).

“Cesur Yeni Dünya”, kolay, güzel, anlaşılır bir dille yazılmış. Türkçesi 1997 yılında yayımlanmış. Kitabı benim okumam gecikmiş bir okuma, ama böyle olması da iyi oldu; öngörülenlerden hangilerinin -22 yıl içerisinde- gerçekleştiği, hangilerinin gerçekleşmediğini daha iyi görebilmemi sağladı. Bir yol haritası iddiasını taşıması ve alışılagelmiş şeylerin dışında farklı şeyler söylemesi nedeniyle insanı düşündüren bir yanı var. Birçok öngörüde bulunuyor. Bu öngörülerden: Bilgisayar destekli üretim, ticaret ve bankacılığın gelişeceği, internet ve cep telefonları sayesinde enformasyonun çok hızlanacağı, borsanın yaygınlaşacağı, çevre kirliliklerinin ulusal sınırları aşıp dünya sorunu haline geleceği, çok-uluslu firmaların küreselleşerek güçlerini katlayacağı gibi bazı öngörülerin bugün gerçekleşmiş olması çok önemli, ama ulus-devletlerin işlevsizleşeceği ve giderek sonlanacağı, devlet yönetimlerinin aşınacağı, “Global Devlet Yönetimi” arayışlarının başlanacağı, özerk bölgelerin yaygınlaşacağı gibi öngörüler ise gerçekleşmeden çok uzak, şimdilik. Bilgisayar destekli teknolojinin, “hiperbilgisayar”ların, ekonomik ve ticari gelişmelerin sonucu “devlet yönetiminin aşınacağı”nı söylemekte bence doğru değil, doğru çıkarsama günün koşullarına göre devletin yeniden reorganizasyon gerekliliğidir.

Kitapta sık söylenen şeylerden biri de “uzak yakına eşit” oldu belirlemesidir. Bu, kulağa hoş gelebilir, sanal dünyada ve global ticarette mesafe ortadan kalkmış olabilir, ama gerçek yaşamda, günümüz dünyasında geniş anlamıyla hiç te “uzak yakına eşit” değildir: Afrikalı Afrikalıdır, Asyalı Asyalıdır, Avrupalı Avrupalıdır. “Uzak yakına eşit” olsaydı Amerika ve Avrupa’ya göçler olmazdı ya da göç olduğunda kapılar kapanmazdı. 3 yaşındaki Suriyeli Kürt kızı Aylan Kurdi, 2 Eylül 2015’te Bodrum kıyılarında ölümü kucaklamazdı.

Kitapta yer alan; “Körfez Savaşı sürecinde Irak’da ifşa olanlar, bütün uluslararası denetimlere ve ihracat kontrollerine rağmen, nükleer bomba imal etmeye kararlı bir ülkenin hiç fark edilmeden bunu yapması” (s. 262) açıklamasının doğru olmadığı ve ABD’nin o günkü resmi açıklamalarının tıpkısı olduğunu bugün biliyoruz. Yine kitap boyunca bütün kıtalardan çok sayıda küçüklü büyüklü değişik etnisite ve inançlara mensup kimliklerden şu veya bu şekilde isim olarak bahsedilirken; “Ülkesiz Ülkeler” anlatılırken(s.239) nüfusu 40 milyonu aşan ve Ortadoğu’nun kadim halklarından biri olan Kürtlere hiç değinilmemesi, suskun kalınması İsmail Beşikci’nin “Anti-Kürt Nizam” tezini akla getiriyor. Ayrıca, kitapta İslami Fundamentalizmin yükselişi “Mekânsızlığa” bağlanmaktadır(s. 234). Anlatılan şeylerin katkısı mutlaka vardır, ama bu canavarı dünyanın başına bela edenin de esas Amerika Birleşik Devletleri olduğunu, özel olarak Sovyetler Birliği’ne ve genel olarak da komünizme karşı oluşturulan, başında ABD’nin meşhur siyaset bilimcisi ve devlet adamı Zbigniew Brzezinski’nin bulunduğu “Yeşil Kuşak Projesi”ni, “Mücahit Yetiştirme Kampları”nı görmemezlikten gelmesi kasıtlı değilse, talihsizlik. Bunlar ve benzeri şeyler kitabın objektifliğine, verilerin güvenirliğine ve anlatılanların doğruluğuna gölge düşürmekte.

(Devamı haftaya…)

 

Köşe Yazarı:Müslüm Üzülmez

muslum.uzulmez@gmail.com

 

 

*www.ruhanews.com’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar RuhaNews Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

 

DİĞER YAZILARI Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00