Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır

Müslüm Üzülmez

08-03-2022 13:38

Kötülük ve pislikler tarih boyunca çoğunlukla kutsallık adına yapılmış ya da altında saklanmıştır. Bunun en çarpıcı örneklerinden birini Mario Puzo’nun AİLE(*) romanını okuduğumuzda görebiliriz.

Amerikalı yazar Mario Puzo (1920-1999), 1969’da yazdığı BABA romanında mafyanın, Don Corleone ailesinin karanlık ve kanlı öyküsünü anlatmıştı. BABA romanı, sonradan aynı isimle 1972’de Marlon Brando’nun başrolünü oynadığı film olarak beyazperdeye aktarıldı ve zamanında çok ilgi gördü. AİLE romanında ise, Vatikan’da papalık makamında oturan Borgia ailesinin kutsallık adına yaptığı icraatlar anlatılmaktadır. Rodrigo Borgia gerçek ruhani bir şahsiyettir. Yolsuzluklarla anılan Rönesans döneminin en çok tartışılan papasıdır. Cem Sultan, Niccolò Machiavelli, Leonardo da Vinci ve Michelangelo gibi birçok tarihsel gerçek şahsiyet, düşünür ve sanatçı da yeri geldiğinde romanda yerlerini almaktadır.

Rodrigo Borgia, bir kardinaldir. Zekidir, yakışıklıdır, hırslıdır, kurnazdır, oyunbazdır, lüks yaşama ve kadınlara düşkündür. İktidar olmanın, gücün çok önemli olduğunun farkındadır. Bu nedenle her şeyi önceden çok uzun vadeli düşünür ve bir plan dâhilinde en ince ayrıntısına kadar tasarlar. Bir önceki Papa daha ölmeden hesaplarını yapar. Her insanın hayatında verdiği bir kararın alınyazısını belirlediği bir zaman olur ya, Papa ölünce, yeni Papa seçiminde bir kardinal olarak Rodrigo Borgia da aday olur. Ama önceki Papa Innocent Papalık hazinesini boş bırakmış ve bu nedenle Kutsal Roma Katolik Kilisesi İspanya ve Fransa krallarının aşağılamalarına maruz kalmaktadır. Vatikan’da işler pek iç açıcı değil. “Kutsal Katolik Kilisesi’ni daha önceki ihtişamına sadece bir strateji ve finans dehası döndürebilirdi. Ama bu kim olabilirdi? Herkes merak ediyordu. Bu kararı yalnızca Kutsal Ruh’un kılavuzluk ettiği ve Tanrı’dan ilham alan kardinaller koleji meclisi verecekti. Çünkü bir Papa sıradan insan olamazdı, cennetten gönderilmiş biri olmalıydı.” (s.30)

Ve nihayetinde 6 Ağustos 1492’de, kurul, büyük bir gizem içinde “Tanrı’nın adına” işe koyulur. Kolej meclisi, yapılan oylamada “cennetten gönderilmiş biri” olarak Kardinal Rodrigo Borgia’yı, VI. Alexander olarak Papa seçer.

Borgia, Papa olunca hemen kolları sıvar. Kiliseyi ve de kendi ailesini korumak için ailede herkese bir rol biçer. “Biz bir aileyiz” der çocuklarına. “Bir ailenin sadakati her şeyden ve herkesten önce gelmelidir. Birbirimizden haberdar olmalıyız, bir birimizi korumalıyız ve en önemlisi de birbirimize bağlı olmalıyız. Çünkü eğer bu sorumluluğu şerefimizle yerine getirirsek, asla mağlup olmayız. Ama eğer bu sadakatte tereddüdümüz olursa, hep beraber mahvoluruz.” (s.57)

Böyle der ama çok geçmeden Aile içinde kazanlar kaynamaya başlar. Oyun içinde oyunlar oynanır ve bu oyunlarda herkes hissesine düşen rolü oynar ya da kutsallık adına piyon gibi kullanılır. Olayın kahramanları, yapmaları gerekenleri, işlerini, kendilerine biçilen rollerini ve içgüdülerinin gereğini yaparlar. Aile fertlerinin bu arada kutsal perdenin ardında sayısız sırları oluşur, ama sırlarının birini bile söylemezler, saklarlar. Ama “İsa’nın vekili” Papa, her şeyi bildiği gibi sırrın sır olarak kalmayacağını çok iyi bilir. Bir gün farklı bir nedenle Fransız elçisine, “yerin kulağı vardır. Ne sizin sarayınız ne de bizimki hiçbir şeyi gizli tutmaz”(s.240) diyerek uyarma ihtiyacını duyar.

Papa’nın Aile’si kutsal bir ailedir ama her şey de olduğu gibi kendi zıddını içinde barındırır. Ağabeyle kız kardeş aşk hayatı yaşar, kardeş kardeşinin hanımına sahip olur, yaşça uygun olmayan kız ve erkek çocukları kutsal ittifakların kurulması amacıyla evlendirilir, şehir (kilise) devletleriyle binlerce Hıristiyan kanı akıtılarak savaşılır, kız kardeşin kocası öldürülür ve kardeş kardeşin katili olur. Kardeşin “kardeşini öldürmesi pek çok Borgia günahını bağışlatmak için uygun bir kefaret”(s.177) olur.

Dominik Rahip Savonarola verdiği vaazlarla bu olanlara isyan eder. Bir vaazında: “İlk kilisede ayin kadehleri tahtadan yapılmıştı, ama rahiplerin inançları altındandı. Bu karanlık dönemde, Papa ve Roma’daki kardinaller döneminde ayin kadehleri altından yapılmış, rahiplerin inançlarıysa tahtadan!” (s.212) der. Der ama, verdiği vaazlar nedeniyle Papa’nın gazabına uğrar, bedelini ağır öder, ölümle cezalandırılır.

Şair Filofila, Borgia ailesinin hoşuna gitmeyecek şiirler yazınca saray duvarının dibinde bir çuval içeresinde başsız, parmaksız cesedi bulunur. Hem de “cesedin cinsel organı, dili, parmakları ve kulakları da Filofila’nın şiirlerinden birine sarılmış bir halde” (s.351).

Bütün bu olanlar karşısında Papa’nın çok sevdiği biricik kızı, “güzeller güzeli” Lucrezia’nın feleği şaşar. Korku ve şüphe onu yiyip bitirir. Sonunda inancının son kalıntısını da kaybettiğini hisseder, inandığı her şeyi sorgular. En sonunda tutunacak bir tek dal bile kalmaz. “Bu kadar fazla kötülük nasıl olur da iyilik ve Tanrı için olabilir”(s.313) diye düşünmeye başlar.

Ama zamanın ruhu Kutsal Ruh’tan daha baskındır. Güç adaletle dengelenmediğinden, kimse kimseye güven duymaz. Soylular ve kardinaller korku içinde yaşar. Birbirlerine şirin gözükseler de kuyu kazmadan geri durmazlar. Papa’nın ezeli muhalifi Kardinal Della Rovere dâhil birçok dük ve soylu; “birkaç dukanın sağırlara duyma ve körlere görme yetisi kazandıracağını çok iyi biliyordu. Yoksulluk çekenler söz konusu olunca altın her zaman duadan daha büyük mucizeler yaratabilir,” (s.341) deyip işe koyulur.

Fısıldaşmaya başlarsa yılanlar zehirlerini akıtacaktır. Güneşle birlikte doğan her gün artık karanlık sır dolu gelişmelere gebedir; nerede ne zaman ne olacağını kim bilebilir ki? Azrail görünmez peleriniyle gökyüzünde sürekli dolaşmaktadır: “Göklerdeki babamızın çocuklarından birini ne zaman evine çağıracağını kimse bilemez.” (s.341)

***

AİLE, güzel bir roman: Din, İsa, Meryem Ana, kilise, aile ve daha birçok kutsalın nasıl hoyratça suistimal edildiği ve kötülüklerin bu kutsalların altında yapıldığı ya da saklandığı güzel bir anlatımla çok güzel gözler önüne serilmiş. Kitabın arka kapağında Amerika merkezli Time dergisinden bir alıntı var: “Ahlaksızlık, ihanet, cinayet, sarsıcı aşklar ve elbette aile değerleri ile dolu, baştan sona bir ziyafet” diye. Doğrusu, “baştan sona ziyafet” yerine, “baştan sona rezalet” denilseydi kanımca daha doğru olurdu. Tabi bunlar Ortaçağ Avrupa’sında, 1490’lı yıllarda Roma’da/Vatikan’da oluyor. Peki, yakın zaman Türkiye’sinde/İslam dünyasında olanlar çok mu farklı? Yıllardır kötülük ve pislikler kutsallık ardında yapılıp saklanmıyor mu? Ne dersiniz?

(*)Mario Puzo, Aile, E Yayınları, Çev: Selvin Kayahan, Üçüncü Basım, 2021 İstanbul, 430 sayfa.

DİĞER YAZILARI Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00