Değişim iyidir, güzeldir, hayattır!

Ali Haydar Üzülmez

27-04-2024 10:08

SİZCE, CHP'DEKİ DEĞİŞİM RÜZGÂRI BAŞARILI OLUR MU?
CHP, son kurultay ve 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrası, halkın en azından bir kısmını arkasına almış görünüyor. CHP'nin kimi tutucu, çıkarcı yöneticilerine ve güçlü devlet baskısına rağmen bu nasıl oldu? AKP ve tutucu CHP’liler şaşkınlık içinde. Bundan sonra CHP nasıl bir yol izler bilemiyorum. Tutucu CHP'liler kimlerdir derseniz: CHP'de 4. 5. 6. dönem milletvekilliği yapanlar, CHP'yi dar ideolojik parti halinde tutup aile şirketi gibi kullanmak isteyenler; CHP'li olduğunu söyleyip halka "Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adamlar" diyen, kibirli, kendini beğenmiş, demokrasiden, haktan, hukuktan, insan haklarından nasibini almamış, Kürt düşmanı çığırtkan, tın "aydın ve aydınlardır."
CHP'nin yerel seçimlerdeki başarısının sırrı, değişimdir. Bunu da ilk dile getiren ve bana göre CHP ve Türkiye hatta biraz daha ileri gideyim İslam halkları ve dünya için bir şans olabilecek potansiyeli taşıyan Ekrem İmamoğlu'dur. Ekrem İmamoğlu'nun takip edebildiğim kadarı ile ideolojik takıntıları yok. O, demokrasiyi savunan, haktan, adalet ve hukuktan yana, halkla birlikte derinden bir çizgi izliyor. Halkına önem veriyor. Halkın içinde, halkın değerleri ile barışık. Olur olmaz yerde, cunta çağrışımı taşıyan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" (ki o askerlerin, generallerin FETÖ ile işbirliği yaptığını utanç verici bir şekilde gördük) demiyor. Yaptığı açılışları mazide kalmış, artık hiçbir önemi olmayan, İzmir Marşı ile açmıyor. Cumhuriyete sahip çıkıyor ama bu cumhuriyetin gerçek anlamda cumhurun (halkın) olmasını istiyor. Kurucu iradeye saygılı ama kurucu iradenin yanlışlarını reforme etmeyi vadediyor. Demokratikleşmeyi, Avrupa Birliği'ni savunuyor. Bana göre bunlar son derece önemlidir. Yanılıyor muyum? Bilmiyorum. Hem evet hem hayır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, İmamoğlu ile kol kola aynı çizgide, cesur ve değişim-dönüşüm diyor. CHP'yi gençlere açıp gençleştiriyor. Bu da son derece önemlidir. CHP gençleştikçe, dar Türkçü-İslamcı (Sünni İslam) kodlarından azade olacaktır. Ayrıca CHP'yi milliyetçilere, liberallere ve Kürt demokratlara açmaya çalışıyor. Bu gerçekleşirse CHP eski ideolojik CHP olmaz, olamaz. Bu da önemlidir. Ayrıca İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de sakin, örgütçü ve genç dinamik bir yönetici olarak Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel'in yanında duruyor. Bu üçlüye dikkat edin derim. Geleceğin yöneticileri muhtemelen bunlar olacaktır.  Burada sanırım tek engel var. O da: CHP'nin kendisi. CHP, gerçek anlamda bir sosyal demokrat parti olabilecek mi? Buna Türkiye'nin, İslam coğrafyasının ve Avrupa'nın şiddetle ihtiyacı var. Öyle "Biz sosyal demokrat partiyiz" demekle sosyal demokrat parti olunmuyor. Onun da emek eksenli kuralları ve tarihi bir geçmişi var. Bu geçmiş, CHP'nin geçmişi ile örtüşmüyor. Bana göre CHP'nin sosyal demokrat bir parti olması için;
1- İdeolojik kodlarından ayrılması gerekir. Dar bilinen ideolojik kentli partisi değil; geniş emekçi kitlelerin de partisi, gerçekten halkın, halkların partisi olması gerekir. Emeğe, alın terine önem vermeli. Aynı zamanda CHP, kendisi ve tarihi ile zaman içinde adım adım yüzleşmeli. Avrupa sosyal demokrat partileri ile ilkesel ve programatik olarak uyum sağlamalı.
2-  Anayasalar kutsal metinler değildir. CHP, sivil demokratik bir anayasa yapmaya açık olmalı, bazı koşullar ileri sürerek sivil anayasa yapılmaz. CHP, demokratik, laik, insan haklarına dayalı, herkesin hakkını hukunu tanıyan, seküler yaşamı ve eşit vatandaşlık haklarını savunan anayasayı hedeflemeli. Demokratik bir anayasa yapmak, CHP'nin boynunun borcu olmalı.  Cumhuriyetin ilk yıllarında yapmış olduğu 1924 anayasası yürürlüktedir. Bu anayasa sivil ve kapsayıcı değil hatta inkârcıdır (Kürtlerin ve Alevilerin varlığını hukuken yok sayıyor). 
3- CHP, "Batı'nın teknolojisini alıp kullanalım ama değerlerini almayalım" anlayışından vazgeçmelidir. Batı’yı batı yapan yalnız teknolojisi değil Batı’yı batı yapan onun dünyayı aydınlatan değerleridir. CHP, Türk işi kurnazlığını bırakmalı; kendi güzel kültürümüzü de yaşatarak Avrupa Birliği’ni temel amaç edinmelidir. Bu doğrultuda eğitimden sağlığa, tarımdan ticarete, sanayiye; dış politikadan savunmaya, iç politikaya; rejiminin, devletin, vatandaşla olan ilişkilerine; her alanda komisyonlar kurup ciddi hazırlıklar yapmalıdır. Hükümet olmaya hazırlıklı olmalıdır. CHP'li yönetici ve aydınlar, insanları tekrardan hayal kırıklığına uğratmamalı; özenle, dikkatli ve programlı çalışmalı; ayrıca iktidarda olduğu belediyelerde usulsüzlük ve rüşvete, göz yummamalı, müsaade etmemelidir.
4- Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yüz yıldır demokrasi kurulamadıysa bunun ana, temel, nedenlerden biri Kürtlerin inkâr edilmesidir. Ayaklanmaların, sıkıyönetimlerin, döktüğümüz kan ve gözyaşının temel nedeni budur. Kürt meselesini çözmek tarihsel CHP'nin görevi olmalıdır. Bu konuda CHP, Kürt siyasetinin önemli aktörleri, DEM Parti, Selahattin Demirtaş ile ilişkileri geliştirip hazırlık yapmalıdır. Özellikle kendi yönetici, üye ve tabanını, Türkiye kamuoyunu, sorunun çözümüne hazırlamalıdır. Yukarıda anlattığım üçlü bu konuda kararlı olmalı; Edirne'den Diyarbakır'a; Meriç'ten, Dicle’ye, Fırat’a, sözde değil özde kardeşlik köprüsü kurulmalı. Trakyalı CHP'lilere ve aydınlara büyük sorumluluk düşüyor. Kürtleri kucaklamalı, onların diline, kültürüne, halkın varlığına saygılı olunmalı. Kendine "ilerici, devrimci, aydınlanmacı" diyeceksin bir halkın varlığını görmeyeceksin veya yok sayacaksın. Olur mu bu? Bu katılık insan onuruna yakışmaz, haksızlıktır. Kürt meselesi yüz yıldır Türkiye'yi tüketti, hâlen tüketmeye devam ediyor.
İzmir, Ege Bölgesi CHP kadroları ve aydınları da değişip dönüşmeli. Kürtleri vatandaşlık çerçevesinde kardeş halk olarak kabul etmeli. Bu iki bölgemizdeki değişim dönüşüm tüm Türkiye'yi etkiler. Bunun sinyalleri de var gibi. Halk TV'nin Cizre ve Diyarbakır'dan yapmış olduğu, görkemli hatıralar programı beklentileri karşılamasa da, kimi eksiklik ve olumsuzluklarına  rağmen bu konuda atılmış önemli bir adım gibi geldi bana. Yerel basında bu konuda duyarlı olmalı. Sorunun çözümü için olumlu katkılar sunmalı. Değişim, dönüşüme destek olmalı, o da kendini yenilemeli. Trakyalı, Egeli aydınlar, siyasetçiler, size tüm samimiyet ve açık yürekliliğimle şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Gelin Diyarbakır, Van, Hakkâri’ye, kendi bölgenizde konuştuklarınızın, yazdıklarınızın, doğru bildiklerinizin, sizin için elbette değerlidir, kıymetlidir ama ne yazık ki buralarda hiçbir kıymeti, kıymeti harbiyesinin olmadığını göreceksiniz. Bunu şunun için yazdım; kopuş o kadar büyük ki, bu kopuşu durdurmak için Kürtlerin cilalı sözlere, makyaja, bilinen şeyleri tekrara ihtiyacı yok. Onlar her şeyin farkındalar. Onlar için sizler, kendileri çalıp, söyleyip, kendileri oynayan konumundasınız. Bu durum da sizi şimdiye kadar başarıya götürmedi. Böyle devam ederseniz, kısa sürede umutlar tekrar söner, yok olur. Gerçekçi olup, kabuğunuzu kırın derim, gerçek birer sosyal demokrat olun. Kürt meselesine önem verin. Her Kürt’ü ayrılıkçı, bölücü, terörist görmeyin. Bu yaklaşım yanlıştır, onlar da sizin gibi bu ülkenin vatandaşıdır. Sen Türk'sün o Kürt'tür. Sen Türkçe konuşuyorsun, o Kürtçe konuşuyor. Herkes kendi anadilini konuşuyor, olay bu kadar basit.
Kürt meselesi, Türkiye'de  ve bölgede insan hakları konusunda canhıraş çalışan Sezgin Tanrıkulu'na ihale edilemeyecek kadar kapsamlı, köklü ve kadim bir meseledir.
Ayrıca bu mesele çok zor çözülemeyecek bir mesele de değil. Çözümün psikolojik koşulları da şu anda var. CHP yönetimi bu sorunu çözme konusunda orta yere güçlü bir irade koymalı, kararlı olmalı.
Tüm Türkiye aydınlarına da şunu derim: İdeolojik saplantılardan kendinizi, zihninizi kurtarın. Hiçbir şey mutlak kalıcı değil. Her şey değişim dönüşüm üzerine, dengede yürümektedir. Bu da varlığın, hayatın ta kendisidir. O değişmez dediğiniz şeyler gün gelecek yok olup gidecek. O nedenle derim ki ideolojilerin, liderlerin, bağnaz savunucuları olmayın.
Demokratik Türkiye Cumhuriyeti hepimizin olmalı. Bu topraklarda hiç kimse kendini yabancı görmemeli, her vatandaş bu ülke benimdir, demeli. Sivil bir anayasa ve demokrasi bu işin anahtarı, çözümüdür derim.
CHP kritik bir eşikte bulunuyor, 1989 seçimlerinde SHP’nin kazandığı başarının ardından yapılan seçimlerde Belediyeleri ve iktidarı Refah Partisi’ne eliyle teslim etmesi gibi bir dahaki seçimde bu defa Yeni Refah Partisi’ne belediyeleri ve iktidarı teslim etmek istemiyorsa değindiğim önerileri ve daha fazlasını yapmak zorundadır. Demokratik zeminde AKP ile mücadele ettiği kadar YRP ile de kesintisiz, mücadele etmeli. Birine karşı diğerini tölere etmemeli.
İkinci yüzyılın başında CHP tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Akıl ve güçlü bir irade ile Türkiye'yi diğer demokrasi güçleri ile değiştirmeli, dönüştürmeli. Türkiye'nin tarihsel partisi olarak bu sorumluluk, görev ona düşüyor.
Değişim iyidir, güzeldir, hayattır!
Haydi, "Aslan sosyal demokratlar" İkinci yüz yılda, eksiklikleri tamamlayıp, erdemli bir şekilde yanlışları düzeltip, sivil demokratik bir anayasa ile Demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni kuralım. Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıralım. Tarih ve halklar sizden bunu bekliyor.

DİĞER YAZILARI GELDİK BUGÜNLERE 01-01-1970 03:00 İSRAİL’IN İRAN’I ÇÖKERTME STRATEJİSİ VE İSLAM’IN SİYASAL BİR DİN OLARAK KURUMSALLAŞMASI 01-01-1970 03:00 ÖCALANIN ÇAĞRISI: KURBANSIZ KURBAN BAYRAMI 01-01-1970 03:00 Matematik ve Ezanın Evrensel Ölçüleri 01-01-1970 03:00 Bir İnsanlık Hali Üzerine Düşünceler 01-01-1970 03:00 SOSYALİZM ÖLDÜ MÜ? 01-01-1970 03:00 KÜRTLER GÜNEŞ Mİ, RÜZGÂR MI OLMALI? 01-01-1970 03:00 KARARI SİZLERE BIRAKIYORUM 01-01-1970 03:00 Anayasa Tartışmaları ve Kenan Paşa’nın Gizli Hayranları 01-01-1970 03:00 TENEKE VE ALTIN 01-01-1970 03:00 ARAYIŞ DEVAM EDİYOR; MARSA YOLCULUK  01-01-1970 03:00 DOMOKRATİK SİYASETE VE KARDEŞLİĞE ÇAĞRI 01-01-1970 03:00 ÇOCUKLARIMIZIN MATEMATİK KORKUSU 01-01-1970 03:00 GÖZLER ÖCALAN’DA 01-01-1970 03:00 TARİH YENİDEN KÜRTLERİN KAPISINI ÇALDI, KÜRTLER ÇOK DİKKATLİ OLMALI! 01-01-1970 03:00 KÜRTLER TARTIŞIYOR 01-01-1970 03:00 HAYBER KALESİ CENGİ VE BİTMEYEN DİN SAVAŞLARI 01-01-1970 03:00 DÜRÜST, GÜZEL NARİN! 01-01-1970 03:00 MUNDAR OLMAK 01-01-1970 03:00 Baskın Oran Hocama Açık Mektup 01-01-1970 03:00 EŞİTLİĞE DOĞRU 01-01-1970 03:00 İSLAMCILARIN KENDİ EKONOMİK MODELLERİ VAR MIDIR? 01-01-1970 03:00 DAYANAK NE? 01-01-1970 03:00 DİKTATÖR, SAVAŞ VE HAYAT 01-01-1970 03:00 BENİMDE BİR HAYALİM VAR 01-01-1970 03:00 ÇIKIŞ YOLU 01-01-1970 03:00 İKİ BÜYÜK YALAN 01-01-1970 03:00 GELEN İKİ TELEFON VE DÜŞÜNDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 CARİYE VE HÜR KADININ ÇOCUKLARI 01-01-1970 03:00 DEM Parti ve Kürtler 01-01-1970 03:00 YÜREĞİMİN SESİ 01-01-1970 03:00 "Nietzsche: Kendisinden bir şeyler öğrendiğim tek psikolog Dostoyevski olmuştur 01-01-1970 03:00 MARKSİZM VE SOVYET PRATİĞİ 01-01-1970 03:00 AŞKIN YÜZÜ, ELAZIĞ VE ADNAN YÜCEL 01-01-1970 03:00 GÜLÜMSEME ZAMANI 01-01-1970 03:00 AŞKI YAŞAYAMAYANLARIN HAZİN DURUMU 01-01-1970 03:00 ÜÇ KURAL VE ZAHİR DEĞİL ÖZ 01-01-1970 03:00 ANA AKTÖR KÜRT BİRLİĞİ OLABİLİR 01-01-1970 03:00 İDEAL OLAN 01-01-1970 03:00 ÜÇ GÜZEL VARLIK 01-01-1970 03:00 MERAK EDİLEN YAKIŞIKLI 01-01-1970 03:00 Yakışıklının devamı. 01-01-1970 03:00 YAKIŞIKLI VE DİCLE’NİN YİĞİT ÇOCUKLARI 01-01-1970 03:00 ÖNCE SÖZ DEĞİL SES VARDI 01-01-1970 03:00 Alevileri Ne Kadar Anlayabiliyoruz? 01-01-1970 03:00 Önyargıları Kırıp Alevileri Tanımak ve Sevmek 01-01-1970 03:00 EĞİTİM Mİ, KÜLTÜR MÜ? 01-01-1970 03:00 Gönüllere Dokunma 01-01-1970 03:00 8 Mart ve Erkekler 01-01-1970 03:00 YENİ BİR PARADİGMA VE STRATEJİK DEĞİŞİKLİK NEDEN GEREKLİDİR 01-01-1970 03:00 Hangi sosyalizmi istiyoruz? 01-01-1970 03:00 YENİ DURUM VE ÜÇ YAZIM-1 01-01-1970 03:00 GÜLHANE PARKI, POSTACI VE BEN 01-01-1970 03:00 SEVGİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Çaresi: Demokrasi-2 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Çaresi: Demokrasi-1 01-01-1970 03:00 ÜÇ ROMAN İKİ DÜŞÜNÜR 01-01-1970 03:00 HAYAT/ YAŞAM 01-01-1970 03:00 KÜRTLER, "İSLAM KARDEŞLİĞİ"SARMALINDAN ÇIKABİLECEK Mİ? 01-01-1970 03:00 AĞLAYIP SIZLAMA ÇARE DEĞİL 01-01-1970 03:00 DİCLE KURURKEN! 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN l-İ PÜR MELALİ-2 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN HAL-İ PÜR MELALİ-1 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİMİZİN HAL-İ PÜR MELALİ GİRİŞ 01-01-1970 03:00 "Keké 01-01-1970 03:00 Hayatının Sonbaharını Yaşayanlara Öneriler 01-01-1970 03:00 ŞEYHMUS KAPTANI VE AMEDSPOR 01-01-1970 03:00 DEVLET, ÇIKAR MI HİZMET Mİ ARACIDIR ? 01-01-1970 03:00 Bir Asırdır Demokrasiyi Kurumsallaştıramadık, Neden? 01-01-1970 03:00