Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına…

Müslüm Üzülmez

05-08-2024 12:38

Beşir Doğan yaşama enerjisi tükenince her şeye elveda deyip aramızdan ayrıldı. Ölüm de doğum gibi hayata aittir. İnsan kendi kaderini yaşamaktan kaçınamaz. Yoldaşım Beşir Hocamla birlikte olduğum çok anlar ve anılarım var. Bu nedenle, devrimci olma şerefine ermiş olanlardan biri olan Beşir Doğan’ı hoşgörünüze sığınarak biraz anlatmak istiyorum.

Mehmet Beşir Doğan, 1954 doğumlu olup Diyarbakır Merkez Güzelköy nüfusuna kayıtlıdır. Öğretmendi. Diyarbakır Dibek köyünde öğretmenlik yaparken 3 Kasım 1982’de gözaltına alındı, sorguda ağır işkenceler gördü, çıkarıldığı mahkemece 15 Aralık 1982 tarihinde tutuklanıp lanet olası Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi’ne gönderildi. Burada, baskıların en yoğun olduğu dönemde, yaklaşık iki yıl tutuklu kaldı. T.C. Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanlığı I Numaralı Askeri Mahkemesi tarafından TKP, İGD, TÖB-DER üyesi olmaktan, TCK’nun o zamanlar çok ünlü olan 141-142. maddelerinden yargılandı. İki yılın ardından 8 Haziran 1984’te mahkemece tahliye edildi.

Beşir Doğan, TKP üyesiydi. Bildiğim kadarıyla Mehmet Çakmak (1952-1978) tarafından partilenmiştir. Parti ismi Davut Melengaz’dı. Partili olmadan önce, 1975 Lice depremi sonrasında, Lice TÖB-DER Şubesi’nce haftalık olarak yayımlanan ve yazı kurulunda Mehmet Çakmak, Beşir Doğan, Meki Dalaban, Baki Kaymak vb. bulunduğu Deprem Bülteni’nde siyasi yazılar yazıyordu. 1978 yılında partilendi. 12 Eylül sonrası TKP il ve yöre komitelerini dağıttı, tekli ilişki içerisinde faaliyetlerini sürdürmeye başladı. Bu dönemde, Diyarbakır ve çevresindekilerle ilişkiyi sürdürme sorumluluğu bana verildi, ilişkiler benim üzerimden yapılmaya başlandı. Bu yeni yapılanmanın gereği olarak Lice’yle ilişkileri Beşir Hocamla sürdürdüm. O zor günlerde, anılarla dolu sevgi saygı temelinde ortak güzel çalışmalarımız oldu. Beşir Hocam, Kürt ulusal değerlerine sahip inanmış bir komünistti: Dürüst, fedakâr ve çalışkandı.

Sorguda da birlikteydik. Ben sorgudayken Beşir Hocayı getirdiler. Soruşturmada ne o benim, ne de ben onun ismini verdim. İşkenceler karşısında yılmadı, teslim olmadı. Bazı şeyleri kabul eden veya etmek zorunda kalanlarla yüzleştirildiğinde de onurlu duruşunu sürdürdü, sürdürmeye çalıştı. Sorguda hep iletişim içinde olduk. Bir yolunu bulup mutlaka haberleşirdik. O günlere dair, yıllar sonra, bana gönderdiği mektubun bir bölümünü o günlerin bir nişanesi olarak paylaşmak istiyorum (5 Nisan 2011):

“İşkenceler alabildiğine acımasız bir şekilde devam ediyordu. İşkencedeki bağrışmalar, insani ihtiyaçlar için söz almalar en iyi iletişim biçimiydi. Müslüm arkadaşım bu yöntemle gözleri bağlı olan bütün arkadaşlara çeşitli yöntemlerle, bahanelerle mutlaka ulaşırdı. Bu arkadaşımın iletilmesi gereken mesajlar için ne kadar dayak yediğini hiç unutamam. TKP’den yargılanan insanların çoğu bunu bilir. Yarınlar Bizimdir Yoldaşlar adlı kitabı kaleme alan Portekiz Komünist Partisi Genel Sekreteri Alvaro Cunhal’ın kitabında yer alan Vaz isimli parti yöre sekreterinin gizli koşullarda nasıl çalıştığını, insanlara nasıl ulaşıldığını, nasıl yaratıcı yöntemlerle insanları mücadeleye kazandırdığını bilirler. İşte Müslüm Üzülmez arkadaşımın soruşturmadaki tutarlı tutumu, her türlü baskı ve dayağa rağmen gösterdiği fedakârlık ve performans bana Vaz’ı hatırlattı. O, olağanüstü koşullarda tüm arkadaşlara bir moral kaynağıydı.” (Bkz. Müslüm Üzülmez, Yoldaş Koçero, TÜSTAV Yayınları, s.116)

Beşir Hocamla cezaevinde de birlikteydik. Gerçi hiç aynı koğuş veya hücrelerde birlikte bulunmadık ama hep dolaylı yollardan birbirimizi sorar, gözler ve moralimizi yüksek tutmaya çalışarak haberleşirdik. Onurluydu; cezaevinde ruhunu teslim edenlerden olmadı, her zaman direnenlerin safında oldu. 5 Eylül 1983 ve Ocak 1984 Diyarbakır Cezaevi’nde gerçekleşen kitlesel direnişlerde, “İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek”tir diyenlerle birlikte oldu.

Yargılandığımız “T.K.P Örgütü” (Esas No: 1981/260, Karar No: /1984/188) davasından da 1984’te yine birlikte tahliye olduk. Cezaevinde çıkartılıp siyasi şubede parmak izi ve fotoğraf çekimi yapıldıktan sonra serbest bırakıldık. O Diyarbakır’da kendi evine, ben Ergani’de babamlara gittim. Sonra da İstanbul’a…

Hatırladığım kadarıyla cezaevinden çıktıktan sonra iş yoğunluğundan dolayı aktif siyasi bir çalışmanın içinde olmadı, sadece Diyarbakır’da TBKP kuruluş çalışmalarına aktif bir şekilde olmasa da katıldı. Sonrasında ise hiçbir siyasi yapı içerisinde yer almadı. Daha çok Diyarbakır’da ticaret ve imalata yöneldi. Çiftçilik, değirmencilik, kum ocağı işletmeciliği, araba jantı imalatı gibi işlere girişti ve başarılı da oldu: Çalışkan oluşuna ilave olarak yaratıcı ve üretken bir yapısı vardı.

Dediğim gibi cezaevi sonrası aktif bir şekilde siyasi çalışmaların içinde olmadı. Ama Kürdî ve demokratik değerlerini hep korudu. Kürt halkının demokratik zeminde verdiği mücadelenin her zaman yanında oldu. Arkadaşlarının Beşir Hocası olarak eski yoldaşlarıyla hep ilişkilerini sürdürdü. Benimle ilişkisi zaten çok farklıydı, her durumda hep haberleşirdik. İmkânlarımız elverdiğinde, o İstanbul’a geldiğinde bana uğrar, ben Diyarbakır’a gittiğimde ona uğrardım.

Beşir Doğan, Salih Şimşek ve Cumali Eşsizoğlu. 22 Haziran 2024. Beşir Hocanın köyü.Son görüşmemizi 12 Temmuz 2024’te mobil telefonla yaptık. Salih Şimşek arkadaşımız Ayvalık’a gelmesi nedeniyle Ayvalık Öğretmenevi’nde 15’e yakın arkadaş buluştuk. Sağ olsun Baki Kaymak arkadaşımız mobil telefonla Beşir Hocamızı aradı. Arkadaşların çoğu Beşir Hocayla tek tek görüştü, selam ve iyi dileklerini gönderdiler. Tabi konuşmalar tek taraflıydı, Beşir Hoca uzun bir zamandır konuşma yetisini yitirdiği için… Bu toplu görüşmede kanımca en son ben görüştüm, selam ve iyi dileklerimi gönderdim. Ben konuşurken yüzü gülüyordu ama gözlerinde derin bir hüzün vardı. Çok duygulandı her halinden belliydi.

Dünya tatlısı arkadaşımın sağlığı iyi değildi, gırtlak kanseriydi. Dert götüresi dertten uzun bir süre tedavi gördü. Birçok cerrahi operasyon geçirdi. Sonraları sesini yetirdi. Ve en nihayetinde de, yoldaşım 1 Ağustos 2024’de Perşembe gününün sabahı her şey buraya kadar deyip gözlerini kapadı.

Ölüm, yaşanacak günün kalmaması, her şeyin bitişi, geri dönüşü olmayan bir sondur. Bir daha onu göremeyeceğiz. O şimdi doğa ananın bağrında her şeyden azade uyuyor.

Sevgili eşi Pakize’ye, çocukları Zozan, Roza, Evindar ve Barış’a, dostlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Acınız acımdır. Anıları anılarda yaşasın…

3 Ağustos 2024/Ayvalık

DİĞER YAZILARI Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00