Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1

Müslüm Üzülmez

05-01-2019 17:39

Müslüm Üzülmez

Bilgisayar destekli dijital cihazların, internet ve yeni teknolojilerin yaşantımıza girmesi, yapay zekâ ürün ve hizmetlerinin her geçen gün daha da gelişerek hızlıca kullanıma sunulması; ekonomik, kültürel ve sosyal yaşantımızın derinlerine çok güçlü bir şekilde nüfus etmeye başladı. Değer yargılarımız ve algılarımız tümden sil baştan yeniden formatlanıp biçimlenecek, tüketim alışkanlıklarımız değiştirilecek, işgücü piyasasında işsizlik artmakla kalmayıp eşitsizlik onarılmaz derecede derinleşecektir. Dünyamızın, insanlığın, savunmanın, uluslararası ilişkilerin, istihdamın, sağlığın, kısacası her şeyin geleceği yeniden belirlenecektir.Uzun vadedeki en büyük etkisi ise veri bankasının oluşumu olacaktır: Veriyi elinde tutan geleceği de elinde tutacaktır. İnsanlar şöyle veya böyle uzaktan kumanda edilen nesnelere dönüşecektir. Ateşle imtihana sayılı yıllar kaldı deniliyor.

Konu fazlasıyla yakıcı. Kai-Fu Lee’nin kaleme aldığıYapay Zekâ Ve Yeni Dünya Düzeni/Çin/Silikon Vadisi isimli kitap bu nedenle ufuk açan cinsten önemli bir çalışma. Yazılanların büyük çoğunluğunu ilginç bulduğum için, kendi düşüncelerimi de araya katarak kitaptan kendimce önemli bulduğum bazı yerleri özetleyerek, bazen de birebir alıntılayarak yapay zekâ konusunu ve daha çok ta toplumlarda yaratacağı olası olumsuz etkileri anlatmaya çalışacağım. Konuya daha fazla ilgi duyan veya fazlasını merak edenler kitabı bulup okumalı.

Sanayi çağından yapay zekâ çağına geçiş süreci yaşanıyor. Yapay zekâ konusunda Amerika ve Çin arasında büyük bir yarış var. Kai-Fu Lee’ye göre Google, Microsoft, Facebook, Amazon, Baidu, Alibaba ve Tencent gibi 7 küresel firma ABD ve Çin arasında hemen hemen eşit bir şekilde bölünmüş durumda. Bazı alanlarda Amerika önde olsa da Çin’in büyük bir atılım içinde olduğubelirtiliyor. Bu alanda at koşturan sadece ABD ve Çin var. ABD ve Çin dışında hiçbir ülkenin yapay zekâ konusunda ismi geçmiyor. En önemlisi ise, küresel çapta faaliyet gösteren firma veya şirketlerin şimdiden ekonomide ve bilgi teknolojisinde kurumsal oligarşilerini kurmuş durumda olmalarıdır.Peki, yapay zekâ konusunda Türkiye ve genelde Müslüman ülkelerin durumu ne?Yapay zekâ alanında gücü olmayanların dünyada sözünün geçmesi mümkün mü? Bunu ayrıca düşünelim.

Yapay zekâ konusunda yarışı kim önde götürecek, ABD mi Çin mi? Bu konuda Kai-Fu Lee çok net konuşmakta: “Böylesi bir rekabet elbette önemlidir. Ne var ki bizi bekleyen değişimi biraz daha irdelediğimizde, yüzeyin hemen altında çok daha ağır meseleler olduğunu göreceğiz. Yapay zekânın gerçek gücünü dünyamızda gerçek manada hissetmeye başladığımızda büyük fay hattının Amerika ve Çin gibi ülkelerin arasında değil, her ülkenin kendi içinde gizli olup sonradan su yüzüne çıkacağını görecek, bu hatların ülkeleri içeriden darmadağın etme gücüne sahip olduğunu anlayacağız.”(s.163)

İnsanlar, yapay zekâ (YZ) araştırmalarının çok daha ileri bir hedefi, yapay genel zekâyı başarmaya çok yaklaştığına inanıyor. Yapay genel zekâ (YGZ), düşünen makine demek. Makineler, her türlü entelektüel işi bir insan gibi yapabilecek düzeye gelecek diye düşünülüyor. Dahası “Bazıları, yapay genel zekânın gelişimiyle beraber, makinelerin kendi kendilerini geliştirmeye başlayacağını öngörüyor. Bu da bilgisayar zekâsında tahminlerin çok ötesinde bir gelişmenin fitilini ateşleyecek. ‘Tekillik’ veya ‘yapay süper zekâ’ denen bu kavramın hüküm süreceği söz konusu gelecek senaryosunda, bilgisayarların dünyayı kavrama ve yönlendirme becerisi bizimkinden çok daha ileri olacak. Adeta insanlarla böcekler arasındaki kadar büyük bir zekâ uçurumu ortaya çıkacak. Böylesi akla zarar tahminler, entelektüel camiayı ütopyacılar ve distopyacılar olarak ikiye bölmüş durumda.”(s.165)

Ütopyacılara göre yapay genel zekâ (YGZ) insanlığın gelişimindeki son nokta olacak, bilincimizi genişletip faniliği yenmek için bir fırsat niteliği taşıyacak. Teknoloji gurusu Ray Kurzweil insanlarla makinelerin tam entegrasyonu halinde olduğu radikal bir gelecek hayal ediyor. Bazı ütopyacı düşünürler de YGZ kavramını, fiziki evrenin gizemlerini bir çırpıda çözmemizi sağlayacak bir anahtar olarak düşünüyor.(s.166)

Ama herkes bu denli iyimser düşünmüyor. ElonMusk, süper zekâ için, “insanlığın karşı karşıya kaldığı en büyük risk” tanımını yapıyor. Musk, süper zekânın geliştirilmesini, iblislerin cehennemden yeryüzüne çağrılmasıyla bir tutuyor. Stephen Hawking gibi ünlü bilim insanları da Musk ile birlikte distopyan tarafta saf tutuyor. Bu görüştekilerin ilham kaynağı Oxford Üniversitesi öğretim üyesi NickBastrom ve onun 2014 yılında yayınladığı, birçok fütüristi derinden etkileyen Superintelligence adlı kitap.(s.166)

Kai-Fu Lee ise, yapay genel zekâ ilgili şunları yazmaktadır: “Günümüzde, yapay genel zekâyı mümkün kılacak bir algoritmaya veya o noktaya nasıl ulaşacağımıza dair açık ve net bir mühendislik bilgisine sahip değiliz.”(s.167) “YGZ noktasına ulaşmak, yapay zekâ alanında bir dizi temel bilimsel atılımla mümkün olabilir. Derin öğrenme teknolojisi ölçeğinde veya ondan daha büyük ve birbirini izleyen sıçramalar olmaksızın, o noktaya ulaşabilmenin yolu yoktur. (…)Duygusal zekâsı olan robotlara giden yolda bir sonraki adım için öz farkındalık, mizah, sevgi, empati ve güzellik bilinci noktasına ulaşmak gerekir. (…)YGZ, insan ve makine arasındaki ilişkide büyük bir dönüm noktası olacak. Bazıları, bunun insan ırkının tarihindeki en önemli olay olacağı görüşünü taşıyor. Kontrol ve güvenlikle ilgili tüm kaygıları bir çözüme kavuşturmadan bence bu dönüm noktasını geçmememiz gerekiyor. Ancak temel bilimsel atılımlar konusundaki gelişme hızının düşüklüğünü dikkate alırsak, YGZ veya süper zekâ kavramları gerçeğe dönüşmeden önce uzun uzun konuşacak, tartışacak, analiz ve hazırlık yapacak zamanımız olacak.”(s.168)

Ve devamında da: “Gelecekte yapay zekâ konusunda somut ve maddi gelişmelerin yaşanacağına, insanların bu gelecekte esenlik içinde yaşayacağına mı inanıyorum? Kesinlikle hayır. İnsanlığın, yakında YZ merkezli farklı bir kriz yaşayacağı düşüncesindeyim. Bu kriz, Hollywood’un gişe rekorları kıran felaket filmlerinden farklı olacaktır ancak ekonomik ve politik sistemlerimize ciddi bir darbe vuracak hatta 21. yüzyılda insan olma kavramını tartışmaya bile açabilecektir” diye yazmaktadır.(s.169)

Kai-Fu Lee, yakında bir istihdam ve eşitsizlik sorunu yaşanacağını vurguladıktan sonra, kendisi dâhil bu konuda derinden kaygılanan hayli iktisatçı, fütürist ve teknologun olduğunu; yapay zekanın dört dalgası, yani internet yapay zekası, iş yapay zekası, algısal yapay zeka ve otonomi yapay zekası dünya ekonomisine yayıldığında zenginlerle yoksullar arasındaki ekonomik uçurumun daha da büyüyeceğini; ve bununda yaygın bir teknolojik işsizliğe yol açacağını; servet ve sınıflar arasındaki oluşacak uçurumların toplumsal dokuyu parçalayacağını, insanlık onur ve amacını ağır sınavlara sokacak büyük ekonomik bölünmeleri beraberinde getirebileceğini belirtiyor.(s.171)

Ve ardından uyarıyor: “Ekonomik gücün dar bir çevrede toplanmasıysa toplumsal eşitsizliğin açık yaralarına tuz basacak bir gelişme olacak.”(s.172) “En gelişmiş ülkelerde ekonomik eşitsizlik ve sınıf temelli huzursuzluklar, en tehlikeli ve patlama potansiyeli en büyük meseleler arasında başı çekecek. Geçen son birkaç yılda, uzun süredir dumanı tüten eşitsizlik kazanlarının radikal politik kargaşalara nasıl yol açabileceğini birlikte izledik. İnanıyorum ki başıboş bırakılması durumunda YZ, sosyoekonomik yangınların üzerine benzin dökecek bir olgudur.

Bu toplumsal ve ekonomik kargaşanın altındaysa, manşetlerde kendine yer bulamayacak ama aslında her şeyin anahtarı olarak nitelendirilebilecek psikolojik bir mücadele olacaktır. Yerlerini makinelere kaptıran insanların sayısı arttıkça, zor bir soruyu yanıtlamak durumunda kalacaklar:

Akıllı makineler çağında insan olmanın anlamı nedir?”(s.173)

 

(Devamı haftaya…)

 

 

 

DİĞER YAZILARI Cep Telefonları Tespihlerin Pabucunu Dama mı Atıyor? 01-01-1970 03:00 Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00