Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı

Müslüm Üzülmez

07-12-2020 19:07

27 Kasım 2020 tarihinde Ergani Haber gazetesinde Dicle İlk Öğretmen Okulu ilgili çok kısa bir notla birlikte okulun değişik yönlerini/özelliklerini yansıtan 1966 yılında çekilmiş gönderdiğim fotoğraflar yayımlandı. Sonrasında okul ve fotoğraflarla ilgili birçok mesaj ve telefon aldım. Bunlardan biriErgani Hîlar köyünde çiftçilik yapan sevgiliHuneyn Kaygusuz’du. Telefonda Dicle İlk Öğretmen Okulu ile ilgili güzel birçok anısını anlatmaya başlayınca, kendisine bunları bir bütün halinde yazmasının iyi olacağını söyledim. Sağ olsun arkadaşım da okulla ilgili hatırlayabildiklerini yazıp gönderdi. Aşağıda Huneyn Kaygusuz’un “Dicle İlk Öğretmen Okulu” başlığı altında yazdıklarını paylaşıyorum:

[Dicle İlk Öğretmen Okulu
Yıl 1940. Bakanlık Şeyh Said İsyanı’nın çıkış yeri olan Diyarbakır’ın Dicle ilçesine köy enstitüsü kurmak istemiş. Ancak; Dicleliler bu gâvur icadı bir eğitim kurumudur diye arsa vermemişler. Yapılmasına da karşı çıkmışlar. Bunu duyan Ergani Hîlar köyünden Kemal Güneli (Kemal Efendi) devreye girmiş bu okulun Ergani’de yapılmasını sağlamış. Ta ki okul eğitime açılıncaya kadar Bakanlık okulun Dicle’de olduğunu biliyormuş. Bu nedenle bu eğitim kurumunun ismi Ergani değil de Dicle Köy Enstitüsü, sonradan da Dicle İlk Öğretmen Okulu olmuştur.

1940-1950’lerde coğrafyamızdaki köylerde ağalık döneminin devam ettiği sırada bu okul Ergani ilçesinin güneyinde Devlet Demiryolları İstasyonunun batısında Xişot (Aşot) köyü ile Melahmet( Boncuklu) köyü arazilerinin olduğu alana 1940’da Dicle Köy Enstitüsü kurulmuş. Xişot köyü İbrahim Ağa’nın idi. İbrahim Ağa (İbrahim Efendi) devlete borçluydu, icralık olmuştu, o nedenle devlet borcuna karşılık arazilerine el koydu. Melahmet köyünden de Çelik ailesine ait arazilerin bir kısmını istimlak ederek alanı genişletti. İbrahim Ağa bu dönemde iflas etmiş beş parasız, yani meteliksiz kalmıştı. Herkes kendisine İbrahim Ağa değil de Züğürt Ağa demeye başlamıştı. Yöresel lehçeyleZûlût Ağa da deniliyordu. Köy Enstitüsü kurulurken enstitü müdürü ve öğretmenleri (muallimler) köyleri dolaşarak uygun yaştaki çocuk ve gençleri enstitüye götürüp kayıtlarını yaptırmaya başladılar. İşleri hiç de kolay değildi, çünkü köy ağaları bu işe karşı çıkıyorlardı; hizmetçileri, ırgatları, çobanları enstitüye gittiğinde işlerini yapacak kimse kalmayacağının farkındaydılar. Bizim köyün ağası bu çocuklar gidip okurlarsa ne beni dinlerler ne de işimi yaparlar onun için okumalarını istemiyorum diyormuş. “Bir üniversiteye bağlı olarak ya da bağımsız bir kuruluş biçiminde kurulmuş olan ve genellikle belli konularda araştırmalar yapan ve kimi durumlarda öğretime de yer veren eğitim kurumu” olan enstitü kurulmuş oldu.

Ergani’den gelirken demiryolunu geçtikten sonra okulun girişine kadar sağlı sollu akasya ağaçları dikilmişti. Köylerden toplanan talebeler aynı zamanda enstitünün ruhuna uygun bir şekilde her türlü faaliyetlerde işçi olarak, yani ağaç dikmek, bina yapmak vs. işlerde çalışırlardı.

1954’de enstitüler kapatılınca okul Dicle İlk Öğretim Okulu (D.İ.Ö.O.) adı altında bir eğitim ve öğretim kurumuna dönüştü.

Okulun girişinde sağ tarafta iğne yapraklı çam ağaçlar dikilmişti, çam ağaçları dershanelerin olduğu ana binaya kadardı. Sol tarafta derenin kenarında güneye doğru Xişot köyüne kadar iğde, söğüt ve çınar ağaçları dikilmişti. D.İ.Ö.O.’nun girişinden sağa doğru ilerlerken çamlığın karşısında sol tarafta üzerinde D.İ.Ö.O. arması olan muhteşem bir çeşme vardı. Çeşmenin arkasında ara yollar ve ağaçlarla kaplıydı. Sağdaki ilk bina, dershanelerin olduğu taş duvarlı ana bina, ana binanın karşısında yemekhane ve bu yemekhane aynı zamanda konferans salonu, müsamere ve piyeslerin icra edildiği mekândı. Hemen yemekhanenin arkasında mutfak, mutfaktan sonra diğer yolun arkasında iki tane ambar vardı. Ambarlardan doğuya doğru dereye kadar ağaçların arasında tavuk kümesleri ve çiftliği bulunmaktaydı. Ana binadan batıya doğru ilerlerken karşımıza muhteşem bir basketbol sahası geliyordu.Kuzeyde futbol sahası ve zirai tarım yapılan arazi mevcuttu. Futbol sahasının kenarında okulun su ihtiyacını karşılayan büyükçe bir su kulesi vardı. Alt yoldan ambarları geçince traktör ve pikapların bulunduğu alan geliyordu. Sol tarafta öğretmenler Lokali ile güneye Xişot’a doğru inen yol üzeri sırasıyla sağda hamam sonra ekmek fırını daha aşağıya inilince yolun sağında ve solunda elma ve armut ağaçları ile dolu muntazam sıralı bahçe vardı. Bahçenin altında Xişot köyü harabelerine kadar olan alanda baharda çeşitli sebzeler ekilirdi. Öğretmenler lokalinden batıya doğru gidildiğinde solda yüzme havuzu, daha ilerisinde arkasında içi dolu bir su havuzu ile önündeki binanın içinde devamlı çalışan bir dizel jeneratör vardı. Buraya kısaca Santral deniliyordu, okulun elektrik ihtiyacı buradan karşılanıyordu. Sağ tarafta sırasıyla atölyeler ve yatakhaneler ile kantin vardı. Aynı yoldan batıya doğru gidildikçe yine sırasıyla sağda öğretmenlere ait tek katlı lojmanlar, yolun sonunda iki katlı okul müdürünün lojmanı ile solda üzüm bağları ve daha sonra ineklerin beslendiği ahır ve açık alan bulunmaktaydı. İnek ahırına ve ineklere Hefselm köyünden Askeri amca çobanlık yapıyordu. Traktör ve pikapların şoförleri de Mehmet amca ile bir ayağı sakat olduğu için Topal Ali dedikleri amca idi. Diğer renkli simalardan Fırıncı Melahmetli Zülfikar dayı (XalêZilfo) ile Kolbextli Ramazan dayı ( Remo ê kûkê) idi. 1960-1970 yılları D.İ.Ö.O.’nun en parlak dönemiydi. Okulun matematik öğretmeni Ergün Çoban hiç hafızalardan silinmedi. Ergün hocanın lakabı Tanker idi. Ben Yayvantepe’de (Tîlxuzur) ilkokulu okudum. Her yıl kasım-aralık ve mart-nisan dönemlerinde D.İ.Ö.O.’nun son sınıf öğrencileri 6 kişilik bir ekip olarak bizim okula ve diğer köylerdeki ilkokullara stajyer öğretmen olarak gelirlerdi. Öğretmenimiz bize derdi yarın stajyer öğretmenleriniz gelecek, biz de yarını beklerdik. Traktör römorkuna ranzalar, yataklar, mutfak eşyaları ile kişisel eşyaları yüklü olarak gelirlerdi. Bizler eşyalarını taşır, odalarına yerleştirirdik. İspirto ocakları vardı, yemeklerini getirdikleri erzaklarlakendileri yaparlardı. Un çuvalları da köylü kadınlar tarafından evlerine götürerek kendilerine ekmek yapılırdı.

 
Okulun Önünde, Üzerinde “Dicle İlk Öğretmen Okulu” Arması Bulunan Çeşme

Ben,Hîlar köyünde oturuyordum.Hîlar’dan Ergani’ye ortaokul ve liseye giderken yürüyerek gider gelirdim. Sabah D.İ.Ö.O.’nun içinden gider, akşam tekrar içinden geçerek eve gelirdim. Onun için bütün bunları birebir görmüş biriyim. D.İ.Ö.O.’nun öğrencileri kahvaltıdan önce sabah etüdüne, akşam da yemekten sonra akşam etüdüne giderlerdi. Bildiğiniz gibi etüt; “herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma veya bir konuda ön çalışmaya denir.” Hafta sonları genellikle sportif faaliyetlere ağırlık verilirdi. Tarım derslerinde bağ bahçe işleri öğrenciler tarafından yapılırdı. Yine atölyelerde her türlü bakım ve tamirat işleri öğretmenlerin nezaretinde, örneğin; kazma, kürek,bel, çapa, masa, sıra, kapı, pencere bakım-tamirat ve onarım işleri öğrenciler tarafından yapılırdı. Bu atölyeler enstitü döneminden D.İ.Ö.O.’na miras olarak kalmıştı. D.İ.Ö.O.’nun muhteşem bir pentatlon takımı vardı. Bu parlak dönemde milli bayramlarda okulun pentatlon takımı Ergani’ye gelerek alanda kasa minder hareketleri, yüksek atlama, barfiks gibi sportif faaliyetlerini halka sunarlardı. Erganililer seyretmek için alana koşar alanı doldururlardı. 1970 yılındaki TÖS’ünboykotunda bildiğiniz gibi Fakir Baykurt’un başkanı olduğu Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) bir boykot gerçekleştirmişti. D.İ.Ö.O. öğrencileri de derslere girmeyerek destek vermişlerdi. O yıl bendeniz de lise son sınıftaydım. Ergani Lisesi olarak bizler de destek sunmuştuk.

D.İ.Ö.O. öğrencileri yatılıydı. Her yıl her öğrenciye bir takım elbise, bir çift ayakkabı, iki beyaz gömlek, iki kravat iki yılda bir de bir palto verilirdi. Bu okul sonradan Fen Lisesine dönüştürüldü. Sonra hamam, fırın ve elma armut bahçelerinin olduğu alana Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) yapıldı. Bağların bulunduğu alana da meslek okulların binaları yapıldı. Gerek enstitü, gerekse D.İ.Ö.O. zamanında dikilen ağaçlardan girişteki çamlar şu an duruyor. İç kısımdaki ağaçlardan bazıları mevcut ama armut, elma bahçeleri ile bağlardan hiçbir şey geriye kalmadı. Beton yapılarla doldu. Köy Enstitüsü döneminde kalma atölyeler, hamam ve fırın içindekilerle beraber yok oldular, oysa onlar bu güne kalsaydı insanların gezip görmesi için müzeye dönüşebilirdi.Tarım arazilerine ekilen buğdaylar hasat döneminde basketbol sahasına dökülürdü sonra satılırdı. Gerek buğdaydan, gerekse tavuk ve ineklerden gelen gelir okul ihtiyacı için harcanırdı.

Hem köy enstitüsü olduğu zaman hem de D.İ.Ö.O.’na dönüştüğü zaman bu okuldan mezun olan öğretmenler göreve başladıkları zaman gittikleri okullarda özellikle köy ilkokullarında öğrencilerine ve köylüye bütün birikimlerini sunarlardı. Örneğin okuldan mezun olan öğretmenler mandolin çalmasını, bağ ve ağaç budamasını, fidan dikmesini, bağ ve bahçe bakımı ile okulun badana-boya işlerini hem kendisi yapar hem de öğrencilerine öğreterek onlara yaptırırdı. Yanı bu öğretmenler A,B,C’yi öğrettikleri gibi insanların yaşamları boyunca tüm gereksinimlerine katkı sunarak onları mutlu ederlerdi.

Huneyn Kaygusuz/4 Aralık 2020/Hîlar]

DİĞER YAZILARI Cep Telefonları Tespihlerin Pabucunu Dama mı Atıyor? 01-01-1970 03:00 Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00