“Yok Sessizlikten Başka Sesimiz”

Müslüm Üzülmez

17-03-2023 11:21

Müslüm Üzülmez

 Bu yazımda şair Kirkor Yeteroğlu ve Kırık Çan kitabına biraz değinmek istiyorum.

 Kirkor Yeteroğlu ismini çok fazla duymamış ve hikâyesini bilmiyor olabilirsiniz. Düşleri ve düşünceleri hakkında çok fazla bir bilginiz de olmayabilir. O, bizden biri, ama “öteki”dir. Kendi ülkesinde “bir güvercinin ruh tedirginliği”nde yaşayan ve nereden, nasıl ve ne zaman bir darbe gelecek diye hep tetikte olan ve olanlar karşısında da çaresiz kalıp çığlığını sessizce yüreğine atandır. O, “zemheride yolunu yitirmiş serçe ürkekliğinde”: “çocukluğum/ derin ırmaklarda akıyor/ saklayarak kimliğini”, “ömrüm kanayan bir çiçek” diyendir. (s.26, 46)

 Yeteroğlu, 20 Temmuz 1950’de Malatya Arapgir’de doğmuştur. İlkokulu Çemişgezek ve Arapgir’de tamamlamış. 1964 yılında Üsküdar Surp Haç Tıbrevank Yatılı Ermeni Lisesi Ortaokulu’nda başladığı öğrenimini, Arapgir Ortaokulu’nda sürdürürken, 1966 yılında 2. sınıfta ayrılmak zorunda kalmıştır. Ortaokuldan terk biri olarak 1968-1971 arası Diyarbakır’da yaşar; Hançepek küçelerini adımlayarak lal ve talihsiz tarihin derinliklerinde düşsel gezintiler yapar. 1974’ten beri ise İstanbul’da yaşamını sürdürmektedir. Birçok gazete ve dergide şiir ve yazıları yayımlanmıştır. Kırık Çan(1) adlı şiir kitabı, 2014 yılında Kıyı Dergisi Yayınları tarafından basılarak, okuyucuyla buluşturulmuştur.

 Kırık Çan kitabı çok eski bir kitap, ama ben yeni okudum. Okuyunca da duygulanıp bu satırları yazmayı görev bildim. Şairimiz bana gönderdiği bir mesajında; “Şiir, yaşamımda olmasa olmazlardandır,” ifadesiyle kendini tanımlamıştı (20 Ekim 2022). Benim için, binbir emek harcayarak; zihinsel ve bedensel bir faaliyetle mal, hizmet, bilgi ve düşünce üreten her insan kıymetlidir, şiir yazanlar ise daha bir kıymetlidir. Bazen arada bir şiir yazan biri olarak, şiiri ve şiir yazanları hep sevmişimdir ama bir şartla: Aşka, sevgiye, barışa, doğaya, ortak yarara, hukuka, insani değer ve güzelliklere dair olduklarında...

 Doğa ve yaşamdaki ses ve sözlerin arıtılmış özü olarak anlamlandırdığım şiir; aşkla nefreti, gülle dikeni, milliyetçilikle evrenselliği, maddi güzellikle bireysel çıkarcılığı, manevi zenginlikle dinsel kısırlığı, savaşla barışı, mağlupla galibi dile getirebilir. Yani hem bal ve şerbet sunulabilir, hem de ırkçı, militarist ya da dinci dizelerle zehir kusabilir. Burada sözcükleri kimin, neden ve nasıl seçip seslendirdiği önem taşımaktadır. Benim tercihim hayattan yanadır: Sevgi yaşatır, nefret öldürür!

 Arap şair ve düşünür Adonis’in şairlik hakkında çok sevdiğim bir tanımlaması var: “Şair hem anlatan hem de gören sıfatıyla hep öğrencidir. Öncelikle kendi özünü, onun ıstıraplarını, hamlıklarını ve sarhoşluklarını görür. Sonra da dünyayı görür. Bu yolda, okuyucusunun kaptanı değil yoldaşıdır. Ona yoldaş olduğu için kendine söylemekte olduklarını ona da söyler. Diğer bir ifadeyle ona söylenmeyeni söyler: Bastırılmışı, yasağı, haramı ve reddedilmişi.” (Kitap, Hitap, Hakikat, Everest Yayınları, s.113)

 Kirkor Yeteroğlu Adonis’ın bu tanımına uygun düşecek bir şekilde ustalıkla dizelerini oluşturup yılların dertleriyle yoğrulmuş yaşadıklarını, çaresizliklerini, duygu ve düşüncelerini Kırık Çan’da anlatmaya çalışmış ve “yok sessizlikten başka sesimiz” (s.23) diyerek sessizlerin sesi olmuştur. Dizeleri içten, akıcı ve sıcak olması nedeniyle okurken insan yüreğinin o derin, naif ve ince tarafına her temasında dokunaklı bir ezgi misali insanın ruhunu çepçevre sarıyor ve samimi dokunuşlarıyla da tarihi ve zamanı yeniden konuşturuyor.

 Diyarbakırlı hemşerimiz Oşin Çilingir (d.1945-ö.2021)’in belirlemesiyle: “Kitapta yetmiş şiir bulunduğu dikkate alındığında bu, yılda iki şiir demektir. Yeteroğlu, az ama öz yazan bir şair. (...) İki sözcüklü bir metaforu kitabın kapağına taşımıştır: Kırık Çan! ‘Kırık’ ve ‘çan’ sözcükleri ilgi ve / veya benzetme sonucu gerçek anlamlarının dışında kullanılmış, böylece kitap adında güzellik, güçlülük, canlılık, zarafet, derinlik ve genişlik elde edilmiştir. ‘Kırık’, ‘kırılmış’ bir testi ya da bir değnek, ‘çan’ da basit bir çıngırak olmaktan çıkmıştır. ‘Kırık’, örneğin ‘kırık kalp’deki metafor gibi manevi bir varlığın kavramına dönüşürken benzer biçimde çan da maneviyata çağrının bir aracına dönüşmüştür.” (Agos Gazetesi, 02.06.2015)

Yeteroğlu’nun şiirleri aslında sessiz bir isyan ve birikmiş duygularının gün yüzüne çıkış sancıları. Kayanın uçurumunda kanadı kırık bir kartalın kanadından sızan kan damlaları misali, has sözün asıl ölçüsünün zaman olduğunu unutmadan, yalan söylemeyen sözcüklerle yüreğinde katmerleşen sırları bir bir dizelerine taşımış. Ve, iyi de etmiş.

 Sevgili Kirkor Yeteroğlu; ihtimallerin hayalini kurmak bile güzeldir. Böylesi demlerde şiirin zihinsel mayalanmayı oluşturduğunu düşünürüm hep. Klasik devlet kurumlarının iktidarı yerine bir partinin/ rejimin iktidarı yerleştirilmeye, vatandaşlık yerine de partili aidiyet oluşturulmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyor oluşumuzdan dolayı her zamankinden daha çok şiire, sizin gibi kıymetli şairlere ihtiyacımız var. Dostum; şiirlerini severek, edebi tat alarak zevkle okudum. Sağ ol. Eline, yüreğine sağlık!

 Kırık Çan Kitabından Tadımlık İki Şiir:

 HANÇER UCUNDA COĞRAFYA

 kır kokuları soluğumuzu yakınca

silvan sarardı düşlerimizi

gölgeli avlular, parke sokaklar

viran evleriyle Hançepek(2)

hançer ucunda coğrafya

 taşımıştın çocukluğunu

kentlerin yalnızlığına

sinmişti kimliğinin kıyısına

mutsuz bir göçebelik

 alaca bir suskunlukta

durmuştu yürek saati

 solgun bir nergistim Karacadağ’da

yakamda kınalı bir güvercin

tenimde yangın izi (s.56)

 FOTOĞRAFTA İZİ

                     -anneme-

 yatılı okul günlerinden

bir fotoğraf

 ne zaman gitsem sılaya

sevince karışır gözyaşı

annem sarılır gurbet yalnızlığıma

diner özlemi can evinde

 toplanırdı tahta bavul

içinde ayrılığın ayak sesi

taşan kapakta sıkışmış

gül işlemeli mendil

 uykunun sularında

burgaçlı son gece

habersiz uzanır yanıma

yastık olurdu kolu

başımın altında

süzülür gözlerinden

mutlu yorgunluğu

 kuşların göç mevsimi

gitmiyorum artık doğduğum yere

ne annem var ne serçeler

yanık bir haziran

kurumuş ağaç sesi bahçede (s.82-83)

-----------------------

(1) Kirkor Yeteroğlu, Kırık Çan, Kıyı Yayınları, 2014-Trabzon, 88 sayfa.

(2) Hançepek: Diyarbakır’da Ermeni Mahallesi. (K. Yeteroğlu’nun notu)

 Önemli Bir Not: Bu yazımı bitirip gazeteye göndereceğim gün, nedense Kirkor Yeteroğlu ile görüşsem iyi olur düşüncesi geçti içimden. Mesaj atıp uygun olup olmadığını sordum. Oğlu Kamer gönderdiği cevabi mesajda: “Babamın telefonu bende. Babam yüksek tansiyon nedeniyle Cuma günü (10 Mart) beyin kanaması geçirdi, şimdi hastanede. Bilinci yerine gelince mesajınızı ileteceğim,” yazınca yüreğim sıkıştı, bir tuhaf oldum. Üzüntümü nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum. Sevgili dostuma acil şifalar diliyorum. Umarım bir an önce sevdiklerinin arasına döner. Dostuma ve ailesine selam ve sevgilerimi gönderiyorum. (14 Mart 2023)

DİĞER YAZILARI Cep Telefonları Tespihlerin Pabucunu Dama mı Atıyor? 01-01-1970 03:00 Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00