Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli

Müslüm Üzülmez

01-11-2023 17:59

Müslüm Üzülmez

 Arkadaşım edebiyat öğretmeni Ali Ekber Pekşen’den harika bir yazı aldım. Kendisi İstanbul Kadıköy’de bir dönem müfettişlik, emeklilik sonrasında ise özel bir dershanenin Türkiye koordinatörlüğünü yapan Hocamın “Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli” başlıklı yazısını eğitimde müfredat ve yeni derslerin eklenip, çıkarılmasının tartışıldığı bu günlerde sizlerle paylaşmanın yerinde ve güzel olacağını düşündüm. İzninizle yazıyı sunuyorum:

 “Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli

 Çocuk denilecek yaşta, tesadüfler her birimizi bir yerlere sürükledi. Tesadüflerin sürüklediği yaşamışlıklarda öncelikler, günün belirleyenlerine göre sıralandı. Günün belirleyeni ise, geleceği hakkında karar verilen kişinin iradesi değil, otorite olarak anılan merkez oldu.

 Bu otorite; doğumdan okul hayatına kadar geçen ilk çocukluk olarak adlandırılan dönemde doğası gereği aile, örgün okul eğitiminin başlamasıyla birlikte de, her zaman ve değişmez bir şekilde merkezi devlet oldu. Merkezi devletin kuruluşu tekçi anlayışla yapılandırıldı. Tüm toplumsal alt sistemler bu anlayışa göre düzenlendi. Merkezi devlet anlayışının; tartışmaya açık olmayan kabulleri, öncesiz ve sonrasız olarak herkesçe benimsenmesi gereken değerleri, ilelebet değişmeyeceğini düşündüğü ve saygı duyulmasını istediği sembolleri ve kutsalları oldu.

 Geleneksel aile; çocuk eğitiminde alışkanlıklarıyla davrandı ve genel geçer toplumsal kabullere göre biçimlenmeleri için çaba harcadı. Aileler bir yanıyla bu kabulün gereğini yerine getirirken, diğer taraftan “mahallelinin”, “konu-komşu-hısım-akrabanın” kabul düzeyini de dikkate aldı. Alışkanlıklarla yürütülen bu işleyiş, devletin vazgeçilmezi olan ve dayatılan değerlerin dikkate alınmasını da öncelikli görev olarak üstlendi. Kendiliğinden, doğaçlama ve geleneksel alışkanlıklarla yürüyen bu süreç, çocukluk döneminin sınırlayanı oldu.

 Ülkenin ve o günün şartları, bulunduğumuz çevre ya da yerleşke, ailelerimizin sosyo-ekonomik, kültürel durumu, eğitimi ve beklentileri gibi birçok neden, bizlere yaşımızın üzerinde roller yükledi. Beklentiler şeklinde yüklenen ve mutlak çerçevesi çizilmiş şekilde yerine getirilmesi ya da eksiksiz yapılması gereken roller, bizleri bir anlamda baskı altına aldı. Bu tespit, verili durumun herkesi aynı şekilde etkilediği anlamı taşımıyor. Ancak, aynı dönem çocuklarını bir şekilde az ya da çok etkiledi.

 Örgün eğitimle birlikte öğrencilik hayatının önceliği, başarı sayılacak notlar almaya ve sınıfları en iyi dereceyle geçmeye endeksliydi. Kişisel özellikler ve kişiye özgü bireysel ayrıcalık olarak adlandırılan yeterlilikler akla gelmedi. Kişisel ayrıcalıkların keşfi ya da geliştirilmesi ve beceriler edinme öncelik sırasına giremedi.

 Sistem her bireyi, kendisinin belirlediği ve “BAŞARI” olarak adlandırdığı bir hayata mahkûm etti. Bu bakış kişileri, çocuk yaşta klişe hayatlarla buluşturdu, bir şekilde çerçeveledi ve sınırlar çizdi. Alabildiğine katı, tartışmaya açık olmayan tabu hayatlara hapsetti. Falanca dersler en önemlidir. Sınıflar yüksek notlarla geçilmelidir. İkmale kalmak ayıplanmaktır.

 Dokunulmaz değerleri ve mutlak yerine getirilmesi gerekenleri; geleneksel anlayış yazılı olmayan, ancak uyulması gereken normlar (ayıplama, kınama, dışlama) olarak benimsedi. Merkezi devlet ise tek tipçi kuruluşunun vazgeçilmezlerini destekleyen bu normları dikkate alarak, yapılacakları kesinlikle uyulması gereken kurallar olarak listeledi. Eğitim dahil tüm alt sistemler bu kabuller doğrultusunda, merkezi devlet sisteminin sürekliliğini sağlayacak insanı yetiştirecek şekilde formatlandı. Sisteminin işleyişi bu öncelikleri yerine getirmek üzere düzenlendi. Tartışmaya açık olmayan ve listelenerek dayatılan bu yapılacaklar, istenen özelliklerle donatılmış insanları yetiştirme amaçlıydı.

Bu temel amaç; vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü, beka meselesi, bizi içten ve dıştan yıkmak isteyen nifak merkezlerine karşı birlik olma ideallerini ön plana çıkaran ve duygulara hitap eden merkezi politikalarla toplumsal hayatın her alanında sürekli gündemi belirledi. Hamasetin her şeyin üzerinde işlevsel olduğu bu devlet aklıyla, gelecek nesiller, “Kendini ülkene ve milletine adayacaksın…” ifadesinde somutlaşan anlayışla biçimlendirilecek şekilde eğitime tabi tutuldu. Güvenlikçi politikaları ön plana çıkaran yönetim anlayışına göre yürütülen bu uygulamalar, ağırlıklı olarak insanların yönlendirilmesini esas aldı. Geleneksel çocuk yetiştirme tarzıyla bütünleşen eğitim faaliyetleri, insanların farklılıklarını, yaratıcılıklarını ve aykırılıklarını görmezden geldi. Aykırılıkları ve farklılıkları törpüledi.

 Hakikatler detaylarda gizlidir. Hakiki olana ulaşmak için, hayatı bütün detaylarıyla mercek altına almalıyız. Geleneksel çocuk yetiştirme anlayışını ve örgün eğitim sistemini sorgulamalıyız. Farklılıkları zenginleştirecek yol ve yordam üzerine yoğunlaşmalıyız.

 Her birimizin benimsediği, reddettiği, kabullendiği, eleştirdiği, itiraz ettiği değerler olabilir. Birçoğu ideolojik bakışımızdan kaynaklı da olabilir. Bu durum kabul edilmelidir. Her birimiz farklı insanlarız. Farklılıklarımız var. Farklılıklarımız zenginliğimizdir.

 Hayata ve geleceğe yön verenler; herkesin dışına çıkabilenler, hayallerinin peşinde koşanlar ve “herkes gibi” olmayanlardır. Nasıl bir eğitim? Sorusunun cevabını, aykırı insanlar geleceği belirler gerçeğini dikkate alarak, detaylarıyla düşünmeliyiz. Bir yüz yılı daha feda etmemek için, aykırı insanlar yetiştirecek eğitim sistemi üzerinde çalışmalıyız. Farklı düşüncelerin ufkumuzu açacağı gerçeğinden hareket etmeliyiz.

 

 Ali Ekber PEKŞEN

30 Ekim 2023/ Bodrum-Muğla”

DİĞER YAZILARI Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00