Kanla kazanılan siyasal bağımsızlığın yolu ekonomik bağımsızlıktan geçiyordu.Ekonomi bağımsızlık sanayileşmeyle mümkündü.Diğer taraftan,Türk toplumunu çağdaş bir ulus a dönüştürmek gerekiyordu.bir devlet politikası olan devletçilik ilkesi ile hızlı sanayi oluştu ve uluslaşma aşamasında önemli aşamalar kaydedildi.
Türkiye Cumhuriyetini 1923 ve 1930 yıllarını iki ayrı aşamada değerlendirmek gerekir.1923 yılında 1929 yılına kadar eğitim, hukuk ,sağlık, tarım ve sosyal alanda reformlar yapılmıştır.1923 ile 1938 yılına dönemde , Osmanlı borçlarının bir bölümü devir alınarak , düzenli bir şekilde ödenmiştir.Yabancı şirketlerin elindeki birçok işletme alınarak , yeni sanayi yatırımları yapıldı.Eğitim ve sağlık alanında büyük başarılar elde edildi.Günümüzde kullandığımız alfabe yerleştirildi,eğitim kitseleşti ,frengi,tüberküloz ve sıtmayla mücadelede önemli başarılar elde edildi.Bu başarılar 1927 tarım bunalımına ve 1929 dünya bunalımına rağmen,borçlanmadan, denk bütçe ve ulusal kaynaklarla yapıldı.1934 yılında birinci sanayi planı uygulanmaya başlandı.
Bu kamu kurum ve kuruluşların ülkemize büyük katkısı oldu.Geçmişde ithal edilen bir çok ürün ülkemizde üretilmeye başlandı.Türkiye'de sanayinin temeli bu kurumlar ile atılarak, nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinde büyük katkıda bulunuldu.
Atatürk , devletçiliği bir hükümet politikası yerine bir devlet politikası olarak kabul etti ve Anayasaya devletçilik ilkesini koydu.Atatürk döneminde devlet ekonomiyi denetledi ve yönlendirdi.Devlet bir çok yeni işletme kurdu.
Bu politikanın iki nedeni vardir :
Özel sektörün yeterince güçlü ve becerikli olmaması;özel sektörün kendi karından başka bir şey düşünmemesidir.Devleştirme iki nedenden yapılır:(1) Devlet,özel sektöre güvenmez ve işletmeyi devletleştirir;(2)özel sektör başarısız ve bu başarısızlığının bedelini devlet öder.Atatürk döneminde birinci devleştirmeler birinci neden önemliydi. Özellikle 1970 yılından sonra devleştirmenin önemli bir bölümü ikinci nedenden dolayı ön plandaydı.1980 yılından sonra hükümetler özelleştirmeyi bir devlet politikası haline getirerek, kurulan kurumları satmışlardır.Atatürk' ün kurduğu model aslında Japonya ve Güney Kore gibi ülkelere model olmuş ,bu ülkeler bugün bizleri her alanda geçmişlerdi.
Dış Ticaret Uzmanı Suat Elibüyük