Ekonomide zor bir dönem  bizleri bekliyor.Seçim zamanında uygulanan popülist  seçim uygulaması, iktisat bilimiyle zitlasma, ekonomiyle ilgisi  olmayan politikaların ekonomik tabloyu   ağırlaştığını görmekteyiz.Türkiye demokrasi, adil olmayan, kamu kaynaklarını kendine kullanan, montaj video ve afişlerle geçen bir seçim sürecini geride bıraktı.

Merkez Bankası  rezervleri:
Merkez Bankasının rezerv verileri incelendiğinde, bankanın açıkladığı  toplam rezervler 3.5 milyar dolar  azalarak 101.6 dolar  seviyesine inmiş bulunuyor.Yılbaşından  bu yana net döviz satışı 23.4 milyar dolar olarak  görünüyor..Net uluslararası rezerv ise 2.5 milyar dolar azalarak eksi 0.2 milyar dolar seviyesine inmiş bulunmaktadır.Bankanın net döviz pozisyon açığı ise eksi 14.6 milyar dolar seviyesine yükseldi.
KMK:
İhracat bedellerinden alınan alımlar yeterli olmayınca, kur korumalı mevduat yüzde 40 lara çıktı.Toplam  kkm büyüklüğü  2 trilyon 398 milyara ulaştı.Mart  sonundan  bu yana 32.6 milyar dolar artarak  121.4 milyar dolara yükseldiği görülüyor.Bunlara rağmen döviz yine yükselmeye devam ediyor.Dolar kuru bankalarda 20.47  gördü, kapalı    çarşıda zaten 21 tlnin  üzerinde işlem görüyor.Mevduat faizlerinde yüzde 40 lara yükselmiş durumda.Kurda dolar bazındaki artış KMK  nedeniyle hazineye yuk bindirmekte ve enflasyonun tırmanışa geçeceği kaçınılmazdır.

Kamunun  iç borç  stoku  2 trilyon 293 milyar dolar, dış borç stoku ise  2 trilyon 295 milyar dolar.Kamunun toplam borç stoku 4  trilyon 588 milyar dolara çıkmış bulunmaktadır.Bu borçların yüzde 64  döviz cinsinden.Türkiye'nin bir yıl içinde ödemesi gereken ve vadesi gelmiş toplam borç tutarı ise 203.3 milyar dolar.Bütçe açığı ise artmaya devam ediyor.Ilk çeyrekte cari açık ise 23.6 milyar dolar.
Bu rakamları  incelediğimizde işimizin hiç kolay olmadığı , mevcut ekonomi politikasıyla kur, faiz(para politikası faizi değil), enflasyon ve yoksulluğun yükselmesi kaçınılmazdır.Türkiye'nin CDS primlerine etkisi olmaktadır.