Birçok ülke çalışarak, verimliliği artırarak, teknolojiyi geliştirerek ve daha fazla üreterek büyümeye çalışırken Türkiye çalışmayarak, tatilleri uzatarak, tüketimi artırarak büyümektedir.
Bunun en tipik örneği dünyada pek rastlanmayan uzunluktaki bayramlar ve onlara bağlanan diğer tatil günleriyle zaman zaman on güne kadar uzayan tatillerdir.
Tatiller uzayınca insanlar tatil yörelerine gidiyor, bol para harcıyor, tüketim ve dolayısıyla talep artıyor, talep artınca üretim ve arz artıyor ve ekonomi büyüyor.

Gelişmiş ülkeler küresel kriz süresince tüketimi ve dolayısıyla üretimi artırmak için para bastılar.
Buna ‘niceliksel gevşeme’ (quantitative easing) adını verdiler.
Piyasaya bol para çıkınca harcamalar arttı, tüketim talebi, ardından da üretim ve arz arttı ve ekonomi büyüdü.
Bizim model farklı. Biz, tatilleri uzatıp insanları kredi kullanarak tatile çıkıp harcama yapmaya itiyoruz, talebi bu yolla arttırıyoruz ve oradan üretim ve arz artıyor, ekonomi büyüyor.
Biz buna bir şey demiyoruz ama ‘niceliksel gevşemeden’ benzetmeyle ‘tüketim gevşemesi’