Atatürk’ün yaptığı konuşma, ekonominin o gün için önceliklerini anlamamız açısından önemlidir. Bu konuşmada Atatürk, kongrenin Türkiye’nin iktisadi gelişmesinin yollarını arayıp bulmak gibi vatanî olduğu kadar hayatî ve millî bir gaye için toplandığını söylemiştir.Türkiye İktisat Kongresi’nin uluslararası planda siyasi bir mesajı da olmuştur. Lozan’da Türkiye kararlılığını göstermek istiyordu. Lozan görüşmelerinin ilk aşamada sonuçsuz kaldığı bir sırada Ankara, kapitülasyonlar konusunda taviz vermeyeceğini İtilaf Devletleri’ne bir kez daha ilan etmiş oluyordu. Yaptığı açış konuşmasında Atatürk kapitülasyonlara geniş yer ayırdı.
Türkiye Cumhuriyeti’nde başlangıçtan itibaren takip edilen ekonomik gelişme modeli özel girişim yanlısı olmuşken 1929’dan itibaren uygulanan devletçilikle, devletin öncülüğünde planlı sanayileşme hedeflendi. Tarıma dayalı bir ülkede Atatürk’ün başlattığı planlı sanayileşme uygulaması, 1930’lu yılların dünyasında örnek bir model olmuştur. 17 Nisan 1934’te yürürlüğe giren Birinci Sanayi Planı, 1934-1938 yıllarını kapsayan bir sektör planıydı. Buna göre temel ham maddeleri yurt içinde üretilen veya üretilecek olan sınai tesisler oluşturulacaktı. Ayrıca büyük sermaye ve ileri teknoloji gerektiren projeler meydana getirilecekti. Aynı zamanda iç tüketimin karşılanmasına ağırlık verilecekti.
Konya Ereğlisi ve Bakırköy Bez Fabrikaları’nın yapımına başlanmıştır. Bunların hizmete girmesinin ardından, 1934’te Kayseri Bez Fabrikası’nın, 1935’te de Nazilli Basma, Bursa Merinos ve Gemlik Suni ipek Fabrikaları’nın ve 1937 Mayıs’ında da Malatya Bez Fabrikası’nın temelleri atılmıştı.