Sosyalizmin ilk nüveleri insanlığın komunal yaşamında mevcuttur.Bütün Sosyalist Teorisyenlerde bu yaşamı esas alarak Bilimsel sosyalizmi ete kemiğe büründürmüşlerdir.
İlkel komunal toplumda insanlar birlikte üretir birlikte tüketirdi.Yani özel mülkiyet yoktu.
Mülkiyet toplumsaldı.Eğer toplulukta insanlar hasta ise çalışamaz durumda ve yaşlı ise topluluk ona bakmak beslemek ihtiyaçlarını karşılamak zorunda idi.Artık ürün ve kar amaçlı bir çalışma yoktu doğa ile barışık bir yaşam biçimi vardı.
Tarihte ilk sosyalist deneme alanı pratik olarak 1871 Paris komünüdür.Burada yaşam ortaktır.Ancak iç ve dış koşullar yeterince olgulaşmadığı için bu deneyim kısa sürede yıkılmıştır.Zira bu dönem kapitalizm genç ve dinamiktir.Bunun karşısında tutunamamıştır.
Ancak Paris komünü insanlık açısından büyük bir deneyime sahiptir.
Sosyalizmin ilk gerçekleşme anı 1917 Ekim devrimi ile Soviyetler biçiminde Lenin önderliğinde Rusya da gerçekleşmiştir.Rusya yarı feodal yarı kapitalist bir ülke konumundadır
Rusya modern öncüden yoksundur yani yaygın anlamda öncü yoktur.Sadece Lenin ve Bolşevik partisinin kadrolarının inançlı ve Teorik bir kararlılığı vardır.Ekonomik olarak Kolhozlar ve solhozlar biçiminde örgütlenmiş iseler de yarı feodal ve kapitalist alışkanlıklardan kurtulamamış gerçek anlamda bir dönüşüm sağlanamadığı için Lenin ölümünden sonra çeşitli sapmalara girerek Demokratik özünü kaybetmiş üretimi geliştirip yaygınlaştırması gerekirken Kapitalist düzenle silah yarışına girerek en temel sapmayı yaşamış yetmiş yıllık deneyim bir çırpıda yıkılmıştır.Yine Çin.Küba.Vietnam bu Ülkelerin sosyalist deneyimleri insanlığa öncülük yapacak düzeyde bir gelişmeyi yaratamamıştır.Sosyalist gelişmeyi yaratacak düşünce ve fikirler yeterince tartışılamamış gerçekleşen sosyalizm insanlığı ne ekonomik ne siyasal nede Felsefe olarak insanlığı kurtuluşa götürebilecek bir formülasiyona kavuşturamamıştır.
Bugün insanlık bu kadar acımasız ve derin bir sömürü çarkında kapitalist düzen tarafından mengeneye alınmışsa ve işçi sınıfı bunun karşısında örgütlü bir direniş gösteremiyorsa bunda gerçekleşen sosyalizmin sorumluluğunu görmek gerekir.İnsanlığın ilk oluşumunda da demokrasi esastır demokrasi sonradan yaratılan bir olgu değildir.çeşitliliktir çeşitlilik insanlığın gelişmesinde büyük bir etkiye sahiptir.Buna göre Demokrasi olmadan sosyalizm olmaz.
İnsanlık elbette sosyalizm arayışını bırakmayacaktır.ancak yaşanan sosyalizmin sorgulanması doğrularının formulasyona kavuşturulması gerekmektedir..Ve doğru sorularla cevaplar verilmeli
Ekonomik deneyim neden başarılı olamadı.
Siyasal örgütlenmeye toplum neden sahip çıkmadı.
Felsefi olarak sosyalist yaşam biçimine neden sahiplemedi
Sosyalizmde iktidar olgusu nedir.halka yaklaşımı nasıl olmalıdır.
Bunlar sorgulanmalı İnsanlık kapitalizmin büyük ekonomik ve sosyal yıkımı altında toplum çürümeye terk edilmiştir.ancak bunun karşısında insanlığın sessiz yada cılız bir karşı duruş vardır.Kapitalizm kendini sürdürebilmek için hem doğaya hem topluma bütün yıkımı dayatmaktadır.
Çare Demokratik Sosyalizmdedir.Sosyalizmin gerçek demokratik özü açığa çıkarılmadan Toplumsal öncülüğü yapılmadan Toplumsal çıkış ve Kapitalizmin yıkıcılığına karşı çıkılamaz.
Zira sosyalizm hem toplumun sorunlarını çözen hem de Doğa ile barışık bir yaşamı esas alır