İnsanlığın serüvenin başladığı an yada anlarda. İnsanlık yaşamın her dönemin de anlam arayışını sürdürmüş ve halen sürdürmeye devam etmektedir anlam yitimin derinleştiği böylesi bir dönem de her değerin bulanık hale geldiği çarpıtıldığı bu aşamada ,Dünya bir alt üst oluş sürecinden geçmektedir.Adeta denilebilir ki yörüngesinden çıkan bir gezegen misali,boşlukta dolaşmaktadır.Dünyanın bu dengesizliği aslında Pandemi ile başladı denilebilir.Bir yandan yaşanan ekonomik krizler diğer yandan yaşanan savaşlar çatışmalar adeta dünyanın dengesini bozarak bir çok değerin anlamsız hale gelmesine yol açmıştır.dünya insanlık açısından giderek zorlaşan güvensiz ve belirsiz bir döneme girmiştir.Oysa dünyayı ve yaşamı anlamlı kılan insan ve onun yarattığı değerlerdir.Bu değerlerdir ki yaşama anlam katan mana veren değerler olmuştur..
Peki, insan neyi anlamsız hale getirdi. İnsan acımasız hale dönüştükçe her şeyi tahrip etmeye yıkmaya yaşanmaz hale getirmeye ve kuralsızlığı kural haline geldikçe birçok değeri yıkmaya başladı. İnsan kendi eliyle doğayı tahrip etti. Sonra bir birini yok etmeye tahakküm altına almaya başladı. Paylaşmayan doymayan aç gözlülük başladı. Buda daha çok Rekabet daha çok sömürü demek oldu. Sosyal yapı dağılmaya Ahlaki değerlerin yok olmasına yol açtı. Giderek her şey değersiz hale geldi. Böylece Ahlaki çöküntü insanın manevi dünyasını alt üst etti ve çökertti.
Dünyanın ve yaşamın anlamlı hale gelmesi için Başta insan hukukundan uluslararası hukuka kadar bir sistemin yaratılması gerekir. Savaşların olmadığı bir dünya yaratılmadan yaşam anlamlı hale gelemez. İnsan doğa ile barışık yaşamak zorundadır. Bu şartlar altında zihin dünyamız nasıl şekilleniyor. Zihni belirleyen aslında yaşananlardır.İnsanlığın yaşadığı koşullar içinde bulunduğu durum yaşadıkları zihin dünyasını mana ve anlamı belirlemektedir.
İnsan anlamsız ve manasız yaşayamaz insan dünyaya gözünü açtığı andan itibaren her şeye anlam ve mana vermeye başlamıştır. Doğada yaşanan her gelişmeye ve değişime mana vererek yoluna devam etmiştir.Manevi dünyasını zihnini değiştirerek yaşamı anlamlı hale getirebilmiştir.Bundan sonrada insanlık hangi zorlukla karşı karşıya kalırsa kalsın yaşadığı koşullar ne kadar zorlu olursa olsun verdiği mücadele ile ahlaki ve insanı değerler yaratmaya devam edecektir.Anlam ve mana yitimi ne kadar derin olursa olsun insanlık düştüğü yerden kalkarak mananın ve anlamın zirvesine ulaşacaktır bunu ahlaki ve politik toplumu inşa ederek başaracaktır.Anlam ve mana aslında insanın özünü bulmak insani ve erdemli davranışlarda bulunmak demektir.
.