URFA TATLISI

Misbah HİCRİ

27-09-2017 19:38

Bu sıcakta “ne tatlısı”  diye düşüne bilirsiniz. Son günlerde bazı yiyeceklerin Urfa adına tescilinin yapıldığını duyunca bende bu ismi hatırlatayım dedim. 

Tatlının zamanı olmadığı gibi yazılarında zamanı olmamalı diyorum.  Niçin yazdım dersiniz. Geçen gün köprübaşından aşağı çarşıya inerken, yolda bir pastanenin camında yazılı tatlı isimleri gördüm. Dikkatimi çekti. Bende birkaç saniye onları okumakla geçirdim.

Sattığı tatlıları vitrine tezgâha sergilediği gibi,  tatlı isimlerini de vitrin camına yazdırmış. Sattığı tatlı isimleri arasında  “Şıllık” ismini de yazmayı da ihmal etmemiş. Hemen her kış akşamında ve özellikle Ramazan ayında sofralarımızın vaz geçilmez yiyeceğidir, şıllık. Fıstıklısı, cevizlisi yapılır. Ama nedense tatlıya verilen isim kelime anlamıyla hiçte hoş bir tatlı ismine yakışmıyor.

            Şıllık sözlükteki Türkçe anlamayla; çok bayağı bir biçimde boyanmış, süslenmiş bayağı tavırlı, adiyane kadın, sürtük de denilen kötüleyici bir kelime…  Hakaret anlamında kimi zaman sürtük, bazen şıllık denildiği çok duyulmuştur.

Peki bizim bu tatlıya bu ismi vermemiz doğru mu? Tatlıya yakışır mı? Hemen önerime geliyorum. Şunun ismine “Urfa Tatlısı” desek ne olur. Nasılsa Urfa fıstığı var, Urfa İsodu var, şıllık tatlısını da “Urfa tatlısı” olarak adlandıralım. Bir gün hepimiz evimizden başlayıp her yerden Urfa Tatlısı deyip şıllığa yeni bir isim versek daha güzel olmaz mı? Neden demenize gerek yok. Çünkü yarın buna benzer veya aynısı Antep tatlısı veya Antep dürümü diye çıkarsa şaşmayınız.

            Tarihsel gelişmeyle birlikte toplumsal bir olgu olan dil, yaşadığımız sürece konuşarak, yazarak, yeni kelimeler uydurarak, katkıda bulunduğumuz dilin gelişmesi güzelleşmesini sağlama hepimizin görevidir. Geçmişin izleri ile birlikte günümüzü yaşatan ana dilimize sahip çıkmamız ve onun gelişip serpilmesi yapılması gereken görevlerin başında gelir.

Dil tarihtir, dil yaşamdır, dil geçmişten geleceğe giden, her gün biraz daha berraklaşıp etrafını temizleyen bir su gibidir. Dil bilmek demek, tüm sözcükleri bilmek anlamında değildir. Bende bu nedenle, bu kelimeyi kökeni  ile açıklayarak zihinlerdeki bulanıklığı gidermeye çalışalım. 

            Peki bu isim nerden gelmiş, nasıl oluşmuş açıklamaya çalışalım.  Nasıl ki  “kıyma et” anlamına gelen ‘lahmacun’ ismi Arapça’dan dilimize geçmişse, “şıllık” kelimesi de Kürtçe’de şıl (ıslak) kelimesinin şıllıki (ıslatılmış ) veya şıldıki (ıslatıyorsun) “ıslatılmış veya ıslakça” anlamında olan şılliki den şıllık olmuş.  Şıllıki olarak telaffuzumuzda hiçbir mahsuru yok, ama “şıllık” olunca kelimenin verdiği anlam insanı rahatsız ediyor. Başka bir dilde “şıllık” olsaydı ve biz bu ismi değiştirmeden alsaydık hiçbir önemi yoku. Ama kelimenin özünü bozup,  edep ve ahlaka aykırı gelen bir isim vermemiz hiçte hoş değil.

            Urfalının biri İstanbul’a mal almaya gider. Daha öncede Urfa’ya misafir gelmiş biri bizim Urfalı ile tanışınca; Urfa da misafir olduğunu ve çiğköftenin yanında çok güzel bir tatlı yediğini anlatır.  “ Ya arkadaş, sizin orda bir tatlı yedim ne kadar güzeldi. Bizim bu yörede olmadığı gibi ismini de unuttum” deyince adam tatlı isimlerini saymaya başlar. Baklava, kadayıf,  dilberdudağı, bülbülyuvası, paşa tatlısı, şuabiyet, katmer, palıza, zıngıl, sütlaç gibi bildiği ulusal ve mahalli tatlı isimlerini sıralar. Ama adam bir türlü “şıllık” kelimesini hatırlayamaz  “Ya arkadaşım kusura bakma ama onun ismi sürtüğe benzer bir şeydi.”

            Yeri gelmişken yaşanmış bir olayı daha sizlerle paylaşayım. Bir parti toplantıda yapılmış şıllık tepsileri iki üç genç başında taşıyıp getirmektedir. Tam toplantı yerine girdikleri zaman önlerinde bir bayan içeri girer.  Orada bulunan birkaç kişi “hadi acele edin, işinizi bitirin, şıllıkda geldi.” Birkaç kişiden daha böyle ses çıkınca tepsilerin önünde yürüyen kadın birden fenalaşır ve yere düşür. 

            Artık şillikiye olan düşmanlığı bitirelim ve Kürtler arasındaki isminin doğruluğuyla telaffuz edelim. Hiç kimse bu gün dillerin sadeliğinden bahsedemez dolaysıyla başka bir dilden dilimize geçen kelimeyi yanlış ve çirkin bir anlam veriyorsa bunu niçin kullanalım. Çevremizde beraber yaşadığımız insanların dilimize geçen bir kelime yanlış bir anlam veriyorsa ve toplum tarafından nahoş karşılanıyorsa bunu ya kullanmayacağız ya köküne sadık olarak kullanacağız. Dil yapımıza şilliki uymuyorsa gelin buna Urfa Tatlısı deyin, ben şahsen bu isimden çok rahatsız oluyorum. Nasıl “berivana  berici,  diyemiyorsak, şilliki ye de şıllık demeyelim.

            Damağımız tatlanırken, gözlerimiz onun görüntüsüyle süslenirken adı kulaklarımızı kirletmesin…           

                                   

DİĞER YAZILARI Halil Doğan'ın Yeni Şiir Kitabı 01-01-1970 03:00 Şahin Doğan'ın Kaleminden Korona Günlükleri 01-01-1970 03:00 Mezopotamya'dan Dünyaya Oyunlar 01-01-1970 03:00 ŞAHİN DOĞAN'IN KALEMİNDEN KORONA GÜNLÜKLERİ 01-01-1970 03:00 EŞİTLİK BİR MUAMMA 01-01-1970 03:00 ALANYA’YA MECBURİ TATİL 01-01-1970 03:00 DÜNDEN BUGÜNE 01-01-1970 03:00 İSA ÖNCEL “HEYFA PEYÊ ÇÊ” 01-01-1970 03:00 “ASMAYALIM DA BESLEYELİM Mİ?” 01-01-1970 03:00 Payiza Mezinan/ Abdurrahman Benek 01-01-1970 03:00 ADALETİ KİM İSTEMEZ Kİ; UYGULANSA 01-01-1970 03:00 ANILARLA ORTADOĞUNUN İNCİSİ BEYRUT 01-01-1970 03:00 ZIMANŞÛJIN, ABDURRAHMAN BENEK’İN YENİ KİTABI 01-01-1970 03:00 Kelimelerle Gerçeği Öğrenmek 01-01-1970 03:00 Urfalı Nazif’in Öyküsü Cemal Babaoğlu’nun Yeni Romanı 01-01-1970 03:00 ASKER UĞURLAMALARI 01-01-1970 03:00 Edep İçeren Söz Söyleme Sanatı 01-01-1970 03:00 IRKÇILIK SÖZLERİNDE BOĞULMAK 01-01-1970 03:00 Şehirlerin Yenilenmesi Yetmez 01-01-1970 03:00 Virüs Korkusu Mu Yoksa Allah Korkusu Mu? 01-01-1970 03:00 Viras Korkusu Mu Yoksa Allah Korkusu Mu? 01-01-1970 03:00 Oruç ve Hatırlatttıkları 01-01-1970 03:00 SENDİKAL MÜCADELE 01-01-1970 03:00 KİM SAĞLIĞIMIZI DÜŞÜNÜYOR 01-01-1970 03:00 HEMO YÊ BEKO YÊ İZOLİ 01-01-1970 03:00 HÜNERLİ KALEM ERBAPLARINA 01-01-1970 03:00 Avukatlar Günü’nün Ardından 01-01-1970 03:00 Gündem Değişti Konumuz Korono 01-01-1970 03:00 DOKTORLAR VE ALKIŞ 01-01-1970 03:00 GURBET VE DABBEL ARZ 01-01-1970 03:00 KOMPLO TEORİLERİ 01-01-1970 03:00 SELAHATTİN UTKU’NUN SU TÜRKÜSÜ 01-01-1970 03:00 KARANLIKTAN AYDINLIĞA 01-01-1970 03:00 Mehmet Acıoğlu ve Islak Umutlar 01-01-1970 03:00 Sezai Akçalının İlk Romanı Göz Bakır 01-01-1970 03:00 Marşla Saldırı ve Sonrası 01-01-1970 03:00 Önce Vicdan Sonra Çevre Temizliği 01-01-1970 03:00 KİTAP KURDU BİR MİSBAH DAHA 01-01-1970 03:00 “EYVANAT BAHÇESİ” 01-01-1970 03:00 DOĞANIN BEREKETİ 01-01-1970 03:00 İnsan Pazarında 01-01-1970 03:00 Hayvan Sevgisi 01-01-1970 03:00 İDEALLERİNE İHANET EDENLER 01-01-1970 03:00 Türküleşen Yaşamlar 01-01-1970 03:00 Annemin Acı Gerçeği 01-01-1970 03:00 “AX URFAM SENİ KİMLERE ANLATSAM” 01-01-1970 03:00 GOLAN TEPELERİ’N DEN BU GÜNE 01-01-1970 03:00 Şahin Doğan “Hakikatın İzinde” 01-01-1970 03:00 Viranşehir’in ismi ne olsun? 01-01-1970 03:00 Başkasının Aklıyla Yaşamak 01-01-1970 03:00 01-01-1970 03:00 Dünya Kadınlar Günü 01-01-1970 03:00 Muhasebecilerin Feryadı 01-01-1970 03:00 Her İnsan Bir Hayvan Terbiyecisidir 01-01-1970 03:00 Şu Poşet Meselesi 01-01-1970 03:00 Dünün Çocukluğu Bu Günün Şehri 01-01-1970 03:00 “NANKÖRLÜK SEVGİNİN MEZARIDIR” 01-01-1970 03:00 “Çiftçinin dünyası” 01-01-1970 03:00 “Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana” 01-01-1970 03:00 “Hayat Yolunda”, Sayın Nihat Çiftçi 01-01-1970 03:00 Müslüm Akalın ve Şiir “Eski Günlerden Kalan” 01-01-1970 03:00 “KIVIRLIK KUŞLARI” 01-01-1970 03:00 Urfa Olarak Nihat Çiftçiye Sahip Çıkmalıyız 01-01-1970 03:00 Nihat Başkan’ın Başarısı 01-01-1970 03:00 Suriyeliler ve Bizler 01-01-1970 03:00 Mezopotamya’nın Kırgın Çiçekleri 01-01-1970 03:00 “ARSİMA” “Haziran Kokulu Düşler” 01-01-1970 03:00 Tarsus’ta İmza ve Yeni Dostlar 01-01-1970 03:00 Mersin’de İmza Günü 01-01-1970 03:00 Sözleri, Fıkraları Önemsemek 01-01-1970 03:00 Kelimelerle Hasbihal 01-01-1970 03:00 Güzel Ve Özlü Sözler 01-01-1970 03:00 Gazeteciler ve Basın Bayramı 01-01-1970 03:00 “Gökyüzü melekleri-Suriye-" 01-01-1970 03:00 “KALBİME BİR SEN DÜŞTÜ” 01-01-1970 03:00 Göbekli Tepe UNASCO Dünya Kültürel Mirası Listesine Alındı 01-01-1970 03:00 GÜZEL VE ÖZLÜ SÖZLER 01-01-1970 03:00 SEDAT ŞANVER’IN “KELİMELER KİBİR VE TELAŞ” Toplu şiirleri 01-01-1970 03:00 Sessiz Ve Sade Bir Kalem Mehmet Akbaş 01-01-1970 03:00 HAYATMEKTEBİ 01-01-1970 03:00 Kelimelerden Tat Almak 01-01-1970 03:00 Emeksiz Yazılan Yazı, Keyifsiz Okunur* 01-01-1970 03:00 “YUSUF YUSUF” 01-01-1970 03:00 Hikâyeleri Unutulan Kahramanlar 01-01-1970 03:00 Yirmi Yıl Dile Kolay 01-01-1970 03:00 Minyatür Savaşlar 01-01-1970 03:00 Gazetecilik Mesleğine Değer Vermek 01-01-1970 03:00 YAZARIN GÖREVİ 01-01-1970 03:00 ÖĞRETMEN… 01-01-1970 03:00 Mehmet Böke’nin Şiiri 01-01-1970 03:00 “Her bildiğini söyleme ama her söylediğini bil” 01-01-1970 03:00 Hayvanların Dili Olsaydı 01-01-1970 03:00 İNSAN HAKLARI BİLİNCİ EDİNMEK 01-01-1970 03:00 UĞUR VE UĞURSUZLUK 01-01-1970 03:00 GENÇLİGE SAHİP ÇIKMAK GEREK 01-01-1970 03:00 HALİL COŞKUN’UN KALEMİNDEN “AYRIKOTU” 01-01-1970 03:00 ÇEVREYİ SAHİPLENME 01-01-1970 03:00 TÜRKÜLERLE URFA VE YAŞAM 01-01-1970 03:00 HASAN RASTGELDİ’NİN RESİM SANATINDA GEÇEN ÖMÜRÜ 01-01-1970 03:00 URFA BASIN TARİHİ VE YEREL GAZETECİLİK 01-01-1970 03:00 İYİ PARTİ, YAŞANANLAR, BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 DÜĞÜN SEVİNCİN DIŞA VURUMUDUR 01-01-1970 03:00 MÜSLÜM ÜZÜLMEZ'İN YENİ KİTABI ST PETERSBURG İZLENİMLERİ 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİLER 01-01-1970 03:00 OSMAN ERKAN’IN YENİ ŞİİR KİTABI “EĞRİ OTURAN” 01-01-1970 03:00 SELAHATTİN UTKUN’UN “KURŞUN RENGİ GÜNLER” KİTABINA DAİR 01-01-1970 03:00 ÖĞRETMEN OLMAK BİR AYRICALIKTIR. 01-01-1970 03:00 DİL BAYRAMI 01-01-1970 03:00 SİVEREK VE KIRILAN HEYKEL 01-01-1970 03:00 HIRSIZLIĞA SAYĞINLIK KAZANDIRANLAR UTANSIN. 01-01-1970 03:00 DİLENENLER İÇİN BARINMA MERKEZİ 01-01-1970 03:00 BAKANLIK VE URFA 01-01-1970 03:00 ANADOLU AKTÜEL DERGİSİ 01-01-1970 03:00 ÇANAKALEYE İNİYORUZ 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE’YE YOLCULUK 01-01-1970 03:00 MARKALAŞMA VE GASTRONOMİ TURİZMİ 01-01-1970 03:00 “BARIŞ SONRASI BÜYÜK TÜRKİYE” 01-01-1970 03:00 ŞAHİN DOĞAN VE RUHUNUN MASALI, ŞEHR-İ URFA 01-01-1970 03:00 DÜGÜMLENEN SEVDALAR 01-01-1970 03:00 EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE HAMLE 01-01-1970 03:00 BİLİNMEYEN DİLLE EDEBİYAT 01-01-1970 03:00 SÖZ MİLLETİN 01-01-1970 03:00 DUALARI KENDİ DİLİMİZLE SÖYLEME 01-01-1970 03:00 TEKTEK DAĞLARINDAKİ KÜLTÜREL MİRAS KORUNMAYI BEKLİYOR. 01-01-1970 03:00 BARIŞI KURUMSALLAŞTIRAN ADAM 01-01-1970 03:00 KORKU VE SEVGİ 01-01-1970 03:00 BARIŞIN ÖNCÜSÜ 01-01-1970 03:00 AVNİ KAYSAL VE ŞİİRLERİ 01-01-1970 03:00 ŞİDDETİN MECLİSTEN HALKA YANSIMASI 01-01-1970 03:00 HAMİT İZOL'UN ROZASI 01-01-1970 03:00 ÇIRADAN GÜNÜMÜZE, CEREYAN 01-01-1970 03:00 SOKAKLARIN DİLİ 01-01-1970 03:00 KIŞIN SOĞUĞU VE YÜREK YANGINI 01-01-1970 03:00 TEMMUZLAR VE YAŞANANLAR 01-01-1970 03:00 İDAMDAN KİMSE FAYDA UMMASIN 01-01-1970 03:00 GÖBKLİ TEPE'Yİ SORGULATMA 01-01-1970 03:00 MEHMET HULUSİ ÖCAL 01-01-1970 03:00 KALDIĞI YERDEN İLİŞKİLERE DEVAM 01-01-1970 03:00 SULH VE DARBE 01-01-1970 03:00 ÖLÜLERİN ARDINDAN KÖTÜ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 "YETER" DEMENİN ERDEMİ 01-01-1970 03:00 ANNELERİN HEP BİR BEKLEDİĞİ VAR 01-01-1970 03:00 DÜNYA AĞZI AÇIK AMERİKAYI İZLİYOR 01-01-1970 03:00 HİTAP VE SAYGININ İFADESİ OLAN KELİMELER 01-01-1970 03:00 HIRSIZLIĞA SIĞINANLARA 01-01-1970 03:00 SAVAŞIN TAHRİBATI BARIŞIN İMARATI 01-01-1970 03:00 DERS ALMA BABINDAN 01-01-1970 03:00 NEWROZ BARIŞIN MÜJDESİDİR 01-01-1970 03:00 NEVRUZ, NEVROZ VE NEWROZ 01-01-1970 03:00 “TOPLUM SEVGİYLE KAYNAŞIR, ADALETLE YAŞAR” 01-01-1970 03:00 “BİN YILLIK KARDEŞLİK TEHLİKEDE” 01-01-1970 03:00 DOSTLUKLAR VE ORTAKLIK 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNDÜREN SORU VE CEVAPLAR 01-01-1970 03:00 "DUR! ÇIKMAZ YOL" 01-01-1970 03:00 DİN KARDEŞLİĞİ 01-01-1970 03:00 NEMRUT'UN SİNEĞİ VE MUSTAFA GÜNEŞ 01-01-1970 03:00 BEYAZIN KARASI 01-01-1970 03:00 TEZEK VE BİZLER 01-01-1970 03:00 BÜYÜK LOKMA 01-01-1970 03:00 SÖZDE BİLİNMEYEN DİL KÜRTÇE 01-01-1970 03:00 SÖZDE BİLİNMEYEN DİL KÜRTÇE 01-01-1970 03:00 BARIŞ İÇİN SİVİL TOPLUM İNSİYATİFLERİ DEVREYE GİRMELİ 01-01-1970 03:00 BARIŞ İÇİN SİVİL TOPLUM İNSİYATİFLERİ DEVREYE GİRMELİ 01-01-1970 03:00