Yazının başlığı çok önemli. Başlık tüm dikkatleri üstüne çeker. Çoğu meraklılar yazının başlığı hoşuna gitti mi yazıyı okur. Yoksa dudak büker geçer. Nasıl bir başlık atayım ki okuyanlar ona farklılık yüklemesinler. Farklı anlamlar çıkarmasınlar.
Burası Urfa ve doğu toplumunun en fazla özelliklerini gösteren bir şehir. Onun için mutlaka birilerinin aklından bir şeyler geçer. Kim ne düşünürse düşünsün. Ben peşinen kutluyor ve tebrik ediyorum. Çünkü yalnız ben değil tüm Urfa mutlu oldu desem yeridir. Çünkü Fakıbaba başlı başına bir değerdir. Sn. Fakıbaba'nın kabinede yer alması hayli sevindirici, yine keşke diyesim geliyor, mesleğinden dolayı "sağlık Bakanlığı" verilseydi.
Eski Belediye başkanımız yeni Gıda, tarım ve hayvancılık Bakanı A. Eşref Fakıbaba toplumda sevilen ve benim samimiyetine inandığım bir insan. Elbette her sevilenin mutlaka sevmeyeni de vardır. Biz sevmeyenlerin sevgi yoksulu değil, kırgınlıkları sindiremeyenler olarak kabul ediyorum.
Kıymetli bakanımızın belediye başkanlığı döneminde Urfa'ya büyük emekleri geçit. Urfa'nın geçmişten ders alarak kendini yenilemesine neden oldu. Etkinlikler, toplumsal dayanışma, sevgi ve saygı bağı geliştirme de önemli rol oynadı...Belediyenin olumsuz hizmetleri kırılma noktası yaşarken Fakıbaba farkındalık yaratarak Urfa'nın ufkunu açmış oldu. Çünkü makamlar egosunu tatmin etme yeri değil hizmet etme yeridir. O makama liyakat hizmetten geçer.
Bu girizgahtan sonra bakan oluşu ve eski bakanın durumuna bir göz atmak istiyorum.
Belediye başkanları, bakanlar halkın içinden çıkmış kahramanlardır. Bedel ödenmeden kahraman olunmayacağı bir gerçek...Yetiştiği, yaşadığı çevrelerin sorunlarını bilir onlara sahip çıkar. Çünkü o da halkın canından bir candır. Düne kadar "Urfa" diyordu, bundan sonra "Türkiye" diyecek ve kendini göstereceği çabalarla halkın hizmetine koyacaktır.
Fakıbaba'yı Fakıbaba yapan Urfa halkıdır. Üniversite okumak bir meslek bir kariyer edinmedir. Bir vizyon ve bir misyon yüklenmesine sebep halktır. Kahraman olmak, lider olmak toplumun değerlerine sahip çıkıp bedel ödeyenlerdir. Kahramanların güçlü iradeleri vardır, bu güçlü irade beraberinde başarı ve faydalı olmayı getirir.
Fakıbaba Urfa'nın dört mevsimini yaşamış biridir. Yağmurunda ıslanmış, güneşinde kavrulmuş biridir. Tarım bakanlığı ilimizin ve bölgemiz için önemli bir bakanlık. Tarım toplumun içinden yetişmiş biridir. Hayvancılığın önem arz ettiği bir şehrin yaşayan insanlarını yakından tanır. Acemilik çekeceğini sanmıyorum. Urfa'yı Türkiye'ye örnek göstererek Türkiye sathına yayacağından ve bunun üstesinden geleceği şüphesiz... Sn. Fakıbaba görevi Faruk Çelik'ten devir ve teslim alacağından dolayı, koltuğu bırakma sürecini yüzeysel bir irdeleyelim. O "yuhalama" Faruk Çelik'i koltuğundan etti denilebilir. Belki de geleceğe yatırım! Tabiri yerinde ise "açığa alınması" ister istemez insanın aklında soru işaretleri bırakıyor. "Eğri otur doğru konuşmak gerekirse" gelişim ve açılım anlamında Urfa'ya büyük hizmetleri oldu. Bunları sıralamaya gerek duymuyorum. O devlettir bir noktada da yapmaya mecburdur. Gerçi ahde vefa bilenler dostlarını yarı yolda bırakmazlar... Bu başbakanın ve cumhurbaşkanın takdiridir. Kapalı kapılar ardında neler döndüğünü biz bilemeyiz.
Bakanın yuhalanmasına karşı bakanın flaş açıklaması "rest çekerek" "etek giyip gezsinler niçin pantolon giyiyorlar?" Bunlar "provokatör" deyip işin içinden çıkabilirdi. Bu söz ağır, taşınmayacak bir hakaret içermektedir. Bir kaç kişinin yuhalanması için meydanlara taşınacak bir söylem değildir. Uzun zamandır siyasetin dili kirlenmiş bu da tuzu biberi oldu. Daha önce Urfa birçok milletvekili ve bir kaç başbakan yuhalanmıştı. Hiçbirisi bu kaynar su derecesinde bir söz söylememişlerdi.
Bir siyasetçi olmama rağmen bu yuhalanmayı sindiremedim. Urfa'ya yapılan hizmetlerine karşılığı etik değerler önemsenmelidir. Bunu düşünerek bakanı aradım. Çünkü bakan bey benim telefonum yirmi dört saat açıktır. Aradım, danışmanları beni sorguya çekti. Özel kalemi aradım o da ayrı bir sorguya tabi tuttu, ardından canı sıkılan bakanı niçin aradığımı sorguladı. Tabiri gereği "eşek kaçtı palan düştü." Kısacası aradığıma pişman oldum.
Her halde bu Urfalılar için önemli bir ders oldu. Bundan böyle atanmış milletvekili ve ardından bakan olacak birilerini kabul etmezler, diye düşünüyorum. Demek ki görev verilirse bizim Urfa milletvekilleri üzerine düşeni yapmakta üzerlerine yoktur.