İlk bakışta Urfa’nın sarısıcak havası insana bunaltıcı gelebilir. Ancak kentin mitolojisi yaşadığı tarihi geçmiş insan düşündükçe insanda farklı duygular uyanmaya başlıyor. Onun için tarih ve kültürel değerler yönünden Urfa kendine haz bir ayrıcalığı var.
Kenti çakıp birkaç km. dolaşmak isterseniz Fırat’la Dicle’nin suladığı Yukarı Mezopotamya’nın tarihi geçmişini medeniyetlerin izlerini, peygamberlerin öyküsünü burada duyarsınız. Mistik havası size bir haz verir. Balıklı Göl platosu etrafındaki tarihi mekanlar, tarihi ve mimarisi ile birer şaheser olan evler fazlasıyla dikkatinizi çekecektir.
Tarihi varlıklar bize nasıl bir medeniyet ve uygarlıkların üzerine yürüdüğümüzü anlatır. Bunların kıymetini bilmek tarihe ve bize bu kültürel mirası bırakanlara saygıdır, onlara değer vermedir.
Din ve mitolojide öyle hayalci içi boş şeyler olarak algılanmamalı. İnsanların örnek alınması için içleri doldurulmuş ve bu güne kadar gelmiş olması ne güzel. Binlerce yılık insanlık tarihi ve dini yaşantı kendine özgü düşünce tarzıyla dile getirilmiş olması bize birçok güzelliği ibret alınması gereken olayları beraberinde getirmiştir.
Dünyanın en eski tapınak merkezi olarak nitelendirilen Urfa'daki Göbeklitepe, Bahreyn’de düzenlenen 42'nci Dünya Mirası Komita Toplantısı'nda UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne kabul edildi. Bu haberi duyduğum da sevincime diyecek yoktu. Ancak biz bunu yeterince tanıtabilecek yeterince turist çekebilecek miyiz sorusu takıldı kafama…
Bize düşen görev tekrar göbekli tepeyi hatırlatmak için kısaca özgeçmişini sizlerle paylaşarak yaşamın gerçekleri ile buluşturma uğraşı vermektir.
Şehir merkezine 18 kilometre uzaklıkta bulunan Hırbêreş (Örencik) Mahallesi yakınlarındaki, Neolitik Çağ’a ait ve dünyanın bilinen en eski tapınak merkezi olarak kabul gören Göbeklitepe Birleşmiş Milletler (BM) Bilim, Eğitim ve Kültür Teşkilatının (UNESCO), 'Dünya Mirası Geçici Listesi’nden, asil listeye geçti. Keşke bu kültürel birasın Nevala Çori, Berçem gibi Girê Miraza ismi de kullanılıp onun tarihi kökenine sahip çıkılsaydı.
Dünya Mirası Komitesi 42’nci toplantısını Basra Körfezi'nde yer alan Bahreyn’de düzenlediğini internet ortamında öğrendik. Bu açıklamanın güzelliğini yüreğimizde sevinçle karşılamamıza neden oldu. Göbeklitepe, 'UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yerini aldı. Bu toplantıya Kültür ve Turizm Bakanlığını ve Şanlıurfa Valiliği'ni temsilen Şanlıurfa Müze Müdürü ve Göbeklitepe Kazı Başkanı Celal Uludağ’ın hazır bulunduğu toplantıda açıklandı.
Papara ile Bahis Nasıl Oynanır?
Göbekli tepenin öz geçmişine kısaca bakacak olursak; 1995'ten beri yürütülen kazı çalışmalarında, neolitik döneme ait boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40-60 ton olan, yabani hayvan figürlü 'T' biçimli dikili taşlara tanık olduk.
Ayrıca bu taşlar 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi çeşitli tarihi eserler bulunmuş olması onun dünyaca bilinmesine neden olmuş. Tüm bu çalışmalara Göbekli Tepe ve Urfa Klaus Schmidt’e (Klas Simit) borçludur.
Bu isimlerin arasında Urfa’nın ismi geçmesi elbette sevindiricidir. Türkiye'de yer alan 'dünya mirası listesi' Tarih sırasına göre UNESCO’ya kabulu…
♦ İstanbul [1985] ♦ Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (Sivas) [1985]
♦ Hattuşa (Boğazköy) - Hitit Başkenti (Çorum) [1986]♦ Nemrut Dağı (Adıyaman - Kahta) [1987] ♦ Xanthos-Letoon (Antalya - Muğla) [1988] ♦ Safranbolu Şehri (Karabük) [1994]
♦ Troya Antik Kenti (Çanakkale) [1998]♦ Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne) [2011]
♦ Çatalhöyük Neolitik Kenti (Konya) [2012]♦ Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (İzmir) [2014]♦ Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (Bursa) [2014]
♦ Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri [2015] ♦Efes (İzmir) [2015]♦ Ani Arkeolojik Alanı (Kars) [2016]♦ Afrodisias (Aydın) [2017]
Kültürel olarak da; Göreme Milli Parkı ve Kapadokya (Nevşehir) [1985] ve Pamukkale-Hierapolis (Denizli) [1988] gösterilmektedir. Bizim bunlara bir itirazımız yok. Ama Urfa başlı başına Bir Efes’ten daha derin bir geçmişe sahip, ayrıca bir Kapadokya’dan daha görkemli olduğunu unutmayalım. Şimdi sıra diğer tarihi mekânlarımızın dünya miras listesine kabul edilmesidir.