Büyük Şehir Belediye Başkanımız Sn. Nihat Çiftçi’nin kaleme aldığı bir kitabın ismi olsa da “hayat yolunda” yaşadıkları, not aldıkları, bilgi ve birikiminin yazıya aktarılmasıdır. Kısacası serencamını, yüreğindeki gizleri yazıları ile eyleme dönüştürmüş olması takdire şayandır. Sanırım Av. Nihat Çiftçi’yi tanıtmaya gerek yok sanırım.
Bu kitap Sn. Nihat Başkan’ın belli bir süreyi kapsayan yaşam öyküsünün anlatımıdır. Yazınsal değeri olan önemsenmesi gereken bir çalışma... Bazen öğüt veren bir baba, bazen hizmet etmekten haz duyan bir insan, bazen yanlışa karşı duran, doğruları paylaşarak başarının erdemini buluşturma gayesindedir.
Nedense çoğu siyasetçiler mevcut görevlerinden ayrıldıktan sonra yaşadıklarını kaleme alırken, Büyük Şehir Belediye Başkanı olarak daha aktif görevinde iken yüreğindekini paylaşmayı uygun bulmuş. Deneme tarzında yazdığı yazılar anılardan müteşekkil olduğu kadar bilgi içerikli, okuyarak edindiği, kader çizgisinde yürümenin verdiği tecrübe ve düşüncelerin paylaşımıdır.
Medeniyetlerin harmanladığı bir şehirde sorumluluk yüklenmek kolay değildir. Bir şehre dönük, sosyal yaşama ses katma, birlik ve beraberlik ruhu içinde toplumsal istikrarı kazandırmak, baş döndürücü bir emeğin sevecen uğraşıdır. Her eylemin eksiği olduğu gibi fazlası da vardır. Bu eksiklik ve fazlalığın eleştiril bir bedel içerir. Bu bazen kazanç, bazen suçlama, bazen eksiklikleri paylaşmadır.
Nihat Başkan, bu yazıları yazarken irade ve duruşu ile bir gaye peşindedir. Bugünden geleceğe not düşmek adına, tavsiye ve önerilerini sıralarken, tarihi değerlere olduğu kadar toplumsal yaşama, şehircilik anlayışına yapıcı kavramlarla referans olma gayretindedir.
Hepimizin bir “hayat yolu” var. Bu doğumla ölüm arasında yürünen ve dirim dediğimiz yoldur. İşte bu yaşam yolunda yaptıklarımız, yaşadıklarımız, sevinçlerimiz, hasletlerimiz, hasretlerimiz, meraklarımız, umutlarımız, acılarımız, heyecan ve hüzünlerimizle yürür gideriz. Eğitimimiz, kariyer sahibi olmamız, şahsiyet bulmamız… Dahası insanlığa hizmet anlamında ki mücadelemiz hepsi hayatın kendisidir.
Kitaba Fransız düşünür Toequeville’nin sözü ile başlamış. “Şerefle bitirilmesi gereken en ağır vazife hayattır.” Ders alınması gereken önemli bir söylem… Düşündüren ve insan ufkuna hüzme düşüren yapıcı kavramların şekillenmesidir. Bunu başaranlar mutlu ve huzurlu insanlardır. “Şeref” soyut bir kavram, ama yaşam içinde öyle somutlaşıyor ki herkes tarafından bilinir, ancak hem olumu yanı hem de olumsuz yanı var. Allah olumsuzluğu kimseye sıfat olarak yakıştırmasın. İşte ne mutlu, hak bilirlilik çerçevesinde adaletin icabını yerine getiren ve bunu bilenlerle, anlayanlarla empati kurabilmek…
Yazılarını içeriğe uygun şiirler, özel ve özgün sözlerle süslemiş. Fikir adamı Teheodore Roosevelt’nin dediği gibi; “Nerede olursanız olun elinizdekilerle yapabileceğinizi yapın” düşüncesinden hareketle Nihat Başkan da gittiği yerde anılarını hatırladıkça, özverili davrandığı, uykusundan keserek yazdığı ve tarihe not düştüğü anlaşılıyor. Yazılmış özlü sözler arasında bu söz azımsanmamalı. “İnsan hakları Onurlu, Özgür ve Eşit Yaşamaktır.”
Başkan da yazılarını özenle seçmiş, hepsini burada anlatmak mümkün değil; eksiği ve fazlasıyla okunması gerektiğine inandığım yaşamdan alıntılar… Herkesin hayat serüveni farklıdır. Bu farklılık insanların ufkunun aydınlanmasına, hayatın mantalitesine katkı sunmasıdır. Belediyecilik, kültürel hizmetler yanında, gelenek, göreneklerimizden eğitime kadar her alanda… Vakıf hizmetleri, spor çalışmaları, sağlık ziraat, insanlığa hizmet gibi günümüzde ihtiyaç hissedilen çeşitli güncel konular da örnek paylaşımlar…
Belediyecilik hizmetlerini büyük bir hazla sarıldığını satır aralarında okuyoruz. Bazen alnından öpülerek takdir edildiğini söylerken şikâyetlerin bitirilmesi noktasında büyük çaba sarf etse de elbette tüm insanları memnun etmek mümkün değildir. Çünkü insanların ihtiyaçları, talepleri, istekleri sınırsınızdır.
Dikkatimi çeken bir konu 21 sayfada başlayan ve 26 sayfada biten, Adana 21.8.2018 tarihli yazının son paragrafında; “bir gecede on nikâh, bir gecede iki yüz ev ziyaret ettik. Bir gün de beş ilçedeki programlara yetiştiğimi bilirim” diyen başkan peşi sıra “belediyecilik zor olduğu kadar güzeldir. Cesarettir. İbadettir.” Demektedir. O söylemese de belediyeciliğin ne kadar zor olduğu bu kısa alıntıdan da kolayca anlaşılmaktadır.
Hayat bazen abartı, hayat bazen yanlışı gözden kaçırmaktır. Ben çok önemsemiyorum, önemli olan, kimliği ne olursa olsun özgür bir birey olarak barıştan, yaşamın güzelliğinden, dostluktan, hayatın yaşanmışlığına renk katmasıyla takdir edilecek bir insan, hizmete susamış bir memlekete hizmetleri ile göz dolduran bir belediye başkanıdır.