“AX” ünleminin her ne kadar Urfa da gırtlaktan gelen bir ses ise de Türkçe de “ah” söylemi bu ünlemin ifadesi yüreğimizde öfkeyi dindiremeye yetmez. “X” harfi Türkçe alfabesinde yoktur. Ama Türki cumhuriyetler de “X” harfi Türkçe de ki “Ğ” sesinin yumuşak olarak değil de, gırtlaktan gelen sesi yansıtır. Başka türlü de bu sesi ifade etmek mümkün değildir. Hain deriz aslında Xaindir. Gani deriz esasen Xani’dir. Daha nice örnek verilebilir.
“Ax Urfam Seni Kimlere Anlatsam”, Cemal Babaoğlu’nun bedelini ödediği yazılarından oluşan kitap… Nezaket gösterip kitabı imzalayarak büroma kadar getirdi. Takdir edilecek bir davranış. Yazarın kendi saygınlığı olduğu kadar, birlikteliğe gösterdiği saygıdır. İlk kitabı “Urfa Kayıpları” adını verdiği bir araştırma kitabı idi. Bu elimizde ki ikinci kitabı köşe yazılarından oluşmakta… Ancak bu kitap sanki bir babanın yeni doğmuş yavrusunu eline alma mutluluğunu yaşıyordu. Sevinci gözlerinde ışıl ışıldı.
Köşe yazılarından tanıdığımız bir isim. Ancak hafızayı tazelemek de fayda vardır. Cemal Babaoğlu 1960 Siverek doğumlu. Öteden beri siyasetin içinden olduğu gibi bir dönem İHD Urfa şube başkanlığı yapmış, ayrıca çeşitli gazete ve sitelerdeki köşe yazıları ile de okuyucuların yakından tanıdığı, verimli ve doğurgan bir kalem…
Önsözünde ki şu paragraf az da olsa kitap hakkında bizi bilgilendirmektedir. “Elinizde ki bu kitap 2004-2017 yıllarında kaleme alınmış, gazete ile internet sitelerinde yayımlanmış yazılardır. Yüzlerce yayımlanmış makalelerimden sadece Urfa ile ilgili yazdıklarımı bu kitapta topladım. Urfa’nın yakın tarihinde ki sorunları tekrar hatırlayacağız.”
Yine kitabın özsözünden kısa bir pasaj daha;“Son otuz yıllık sorun hatırladığımızda bunların bazılarının çözüldüğü, bazılarının kısmen, bazılarının da hiç ele alınmadığını, sorunun olduğu gibi hafızalar da tazelenecektir.” Her ne kadar yazıların tarihi eski ise de bu gün aynı eksikliklerle iç içeyiz. Bu gerçeklere hayat akışı içinde ayna tutması demektir.
Kitabının ilk sahifesinde yazdığı “yazacağız” başlıklı şiirin de neden ve niçinleri özgün ifadelerle kaleme aldığı, şiirinden son iki mısra; “yalan, çarpıtılmış ve reklam kokan haberleri değil/Derinleşen çelişkileri yazacağız” deyip yazar ve şairlere daha ilk sahife de mesajını veriyor. Okuyuculara da toplumsal gerçeğin sesi olma gayreti içinde olduğunu bu meyanda uyarırken, bir sözlük olma özelliğini hafızamıza emzirmektedir.
Bir kitap toplumla/okuyucu ile buluşturulması, hem yazdıklarının içeriği, hem de yazdıklarını yeniden hatırlanması anlamın da önemlidir. Ayrıca yazarın sorumluluğunu yerine getirirken görüş ve düşünceleri yanın da yazım dili de fazlasıyla önemlidir. Cemal Babaoğlu, gazetelerde ki yazıların da edindiği hassasiyetini kitap da fazlasıyla yapıcı kavramlarla kendini göstermektedir. İlimizde ki toplumsal olaylar karşısında duyarlı davrandığı gibi dünya da gelişen siyasi gelişmelere aynı minval olması barışçıl girişimlere için uğraş vermektedir.
Türkçenin kurallarına uygun, siyasi olduğu kadar edebi yalın bir dil kullanmasını bilen ve başaran bir kalem erbabı… Kitap içerik olarak Urfa! Bu sadece tarihi ile bir Urfa değil; siyasi, insani, toplumsal, sosyolojik eylemlerle kendini ortaya koyduğu gibi sorgulayan, bir dil kullanması ona farklı bir kimlik kazandırmaktadır. Onları hesaba çekerken barışı, insan haklarını ve özgürlükleri kendi özgüveni içinde topluma sunmaktadır.
Ayrıca her on yılda bir inkıtaa uğrayan demokrasinin halk üzerinde ki sosyopolitik ve sosyoekonomik yaralarının verdiği acı ve ıstırabı gözler önüne sererken, fikir jimnastiğinin diri tutulması uyarısındadır. Aydınlanma ve gelişim için bilgilendirmeyi amaçlarken bir kente dönük birlik ve beraberlik ruhuna istikrar kazandırma çabasıdır.
Dünden bu güne insanımızın içine düştüğü kaotik durumdan kurtulması, yeni bir yaşama yönlendirme uğraşı verme çabasını doruğa çıkarmıştır. Günümüze uzanan süreç içinde insanın kendini araması ve tanımasını irdeleyerek özverili bir çalışmayla bizleri gerçeklerle buluşturma gayretindedir.
Yazarın bu kitapta yer alan yazılarının büyük çoğunluğunu çeşitli zaman dilimlerinde okumuştum. Yeniden bir arada görmem hafızamın yenilenmesine büyük katkısı olduğu gibi ufkumuza düşen bir huzmenin karanlık beyinler içinde aydınlatıcı olacağı kanısındayım.
Kitapta ki yazılar toplu olarak baktığımızda şehrin tarihsel kimliğine de önem vermektedir. Tüm yazılarında tarihi ve mimari yapıları, kültürel değerleri, ekonomisi, tarımsal yapılanması, halkların kardeşliği, barış içinde yaşamaları için yaptığı siyasi çalışmalar da büyük bir mücadele verdiğinin ispatıdır. Zaman zaman kalemini edebiyata uzattığı gibi ilimizin unutulmayan ve abideleşmiş portrelerini de hatırlayarak hafızalar da yaşatılmasını başarmaktadır. Başarılar diliyorum.
Not; İnternet ortamında temin edebilirsiniz.
Yayınevi; Gece Kitaplığı