ALANYA’YA MECBURİ TATİL

Misbah HİCRİ

24-09-2020 19:11

Üç aydan beri Alanya’dayım. Sanmayın üç ay tatil yapacak biriyim. Yaşamın gereği risk altında olduğumdan dolayı bir nevi terki sıla ettim. Çünkü Urfa’da siteden dışarı adım atamıyorduk.  Bir gece sabaha doğru arabama atlayıp yola çıktım.  Tabi bu bu kadar kolay olmadı. Yaşım altmış beş üstü olduğu için, izinsiz çıkılmıyordu. Bizim gibi yaşlılara izin çıktığını duyunca 122 nolu telefonu aradım. Bana izin Trabzon valiliğinden çıktı. Urfa nire, Trabzon nire… 72 saatlik yol hakkı mesajı gelince artık bir mecburiyetin yol çatısındaydık.  Virüs korkusundan yolda kimseyle muhatap olmama adına nevalemizi önceden hazırladık. Sadece özel durumlar için bir iki sakin yerde durakladık. Size uğrarız dediğim arkadaşları baypas ettik. Kendi özel otumuzla on iki saatlik bir yolculuktan sonra Alanya’ya kalacağımız eve vardık. Sanmayın bütçem burada izin yapmaya müsait. Oğlum burada Alaattin Keykubat Üniversitesinde öğrenci. Kendine tuttuğu evde bizde misafir olduk.  Burada kaldığım sürede iki kez muayene ve tedavi için Akdeniz üniversitesi hastanesine gittim. Sağlığım şimdilik çok iyiyi, yarın ne olacağını Xudayê azim şan bilir.  Kaldığım sitenin önünde bir çocuk parkı, büyüklerin sportif hareket yapacakları aletler ve bir tenis kortu bulunmaktadır. Bu tenis kortunda kimi zaman basketbol oynandığı gibi bazen ayak topuda oyunların kaçınılmazıdır.  Alanya’nın hava durumuna gelince; insanlar sokaklarda yarı çıplak geziyorlarsa sıcak ve nem oranın ne kadar yüksek olduğunu anlamışsınızdır. Sıcaklık 33O ise de nem oranı bazı günler yetmiş beşi bulmaktadır. Korona için çok sakin bir çevre. İnsanlar önlemler karşısında duyarlı…  Kaldığımız süre zarfında bazı turistik ve tabiat varlıklarını gezdik bunlardan “Dim Çayı” görülmeye değer bir yer. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yaptığı  Alanya kalesini özellikle akşamları oturup denizi izlerken, yıldızların yeryüzüne inmiş halindeki Alanyalı seyretmek bir ayrıcalık.  Alanya’da çeşitli meyve türleri var. Pazarlarına uğrayıp aralarında ejder meyvesi, avakado, hunnap, hint ayvası, mango, pitaya, kaktüs inciri ve ismini bilmediğimiz birçok egzotik meyve ve sebzeyi alabilirsiniz. Bazıları damak tadımıza uygun olmadığı için almadık.Muz, hunnap, avakadoyu bolbol yedim. Parkın temizliğine gelince; her gün olmasa da iki günde bir hijyenik bir temizlik ve aletler kontrol edilmektedir. Parkın iki tuvaleti var. Tuvaletin bakımını yapan bayanın temizlik koşullarını ifa ettiğini görüyorum. Tenis kortunu genelde sabahları kullanırlar. Akşamları genelde top oynanır. Top oynamak isteyenler parkın ışıklarını yakar. Oyunları bitince söndürüp giderler. Bu turistik beldenin bir özelliği, ilçe belediyesi için de bir mahalle belediyesi var. Kaymakam bir tane ama belediyecilikte en hizmeti versin diye mahalle belediyeciği oluşturulmuş.  Sitemizle deniz arasında bir otoyol bulunmaktadır. Bu sitemizin denize sıfır anlamına gelmektedir. Karayolun altından bir alt geçitle denize varıyoruz. Sitemizin bahçesi ve ön tarafı palmiye ağaçları ile çevrilir. Yoldan geçen egzozu patlak motosikletler ve o kocaman tır ve kamyonlar gürültüleri olmasa sakin bir çevre. Çok apartmanlı bir köy gibi…  Sitemizin önünde yine bir restoran var tek katlı olması sitemizin boylu boyunca denizi görme anlamına gelmektedir. Tabi bu et-balık restoran kapalı. Kapalı demişken burada otellerin tamamına yakını kapalı… Antalya’ya gidip gelirken en çok otel yoğunluğunun bulunduğu Manavgat’ın otelleri tabiri yerinde ise “kilit çekmiş.” Bu yıl turizm diye bir şey yok. Bu yıl değil; ama gelecek yıl için umutludurlar.  Denize yakınlığımızdan dolayı her sabah denizin serili bir atlas gibi seyrederim. Üzerinde gezinen tekneler gözlerimize ayrı bir ahenk katmaktadırlar.  Ancak geceleri sabaha kadar denizin hırçın dalgalarını dinliyoruz. Bir hışımla gelir çarptığı kayalıklar arasında susarak çekilir. Bazen varlığını bize kanıtlarken bazen ne kadar zalim ve gaddar olduğunu ve nice insanı yuttuğunu gururla seslenerek çıldırır adeta...  Sitemiz çevresiyle çok sakin. Etrafında beş altı katlı binalar var ama tamamına yakını boş. Her binada üç beş dairede ancak birilerini bulursun. Onlarda hafta sonu fırsat bulup tatile gelen ailelerdir. Sitemizin çevresinde çoğunlukla Ruslar ikamet etmektedirler. Bunlar öteden beri buraya yerleşmiş olanlardır. Bunların ikametgâhları burada… Yeni gelen kimse yok. Bizim gittiğimiz plajda denize gelenlerin sayısı elliyi anca bulur. Gün doğumuyla çocuk genç yaşlı denize koştururlar. Sanki denizi birileri ellerinden alacak gibi…Güneş, su ve kum onların en büyük arzuları…  Biraz denize gidenlerden bahsedeyim. Genelde burada ikamet edenler ve denize gidenler Ruslardır. Özellikle güneşe hasret Ruslar güneşi adeta içercesine çekercesine sere serpe kendilerini güneşe vermektedirler. Evden çıplak, bikini ile çıkar öyle denize giderler. Malumunuz Rusya’nın üç ay yazı var, o da bir bahar mevsimi gibidir. Onun için bunlar ellerinden gelse güneşi sinelerine saklayıp Rusya’ya götürürler.  Denize herkes istediği giyinme şekliyle girmekte. Haşeme ile girenler, kendi özel kıyafetleri ile girenler. Zaten bikini denize has özel kıyafet… Çıplak dedikse de peştamal ile plaja kadar giden erkekler,  üzerine abiye türü geniş bir şeyler giyip bedenlerini koruyan bayanlar da var.   Evimizin hemen önünde sabahın erinden yürüyüş yapan bayan, erkek gençler görürüz. Bisikletle gidenler, koşuşturanlar hepsinin gayesi sağlıklı kalma çabasıdır. Bende bu yürüyüşlerden kendimi nasiplendiriyorum.  Rusça bilmediğimiz için sosyal ilişkiler maalesef sıfır. Ancak bu Rusların en güzel huyu site içinde ve önünde gördükleri herkese “selam, günaydın, merhaba” söylemlerini eksiltmiyorlar. Anlamlarını bilip bilmediğini bilmiyorum. Ama öğrenmişler. Aklıma ne geldi bilir misiniz? Bir arkadaş oturduğu apartmanda selam bir yana kimseyi tanımadığını söylemesi etik değerlerin nasıl alaşağı olduğunu görüyoruz.  Rus kızları sarışın mavi-çakır gözlü hepsi filinta gibi… Erkekleri ve yaşı kırkın üstünde olanlar tabiri mi hoş görün hepsi sığır gibi. İri yarı kaya parçası da dersek yerinde bir söylem. Bazen spor yapan yaşlı dediğim yetmişin üzerinde,  Rus erkek ve kadınlarına rastlıyorum, pürsünmüş vücutları ile kurumuş bir ağacı andırsalar da fazlasıyla hareketlidirler. Azimle sporlarını sürdürmektedirler. Elbette üç aylık bir sürü iki sayfaya az gelir. Kısa ve öz olarak bir şeyler paylaşmak istedim. Kalın sağlıcakla…                 
DİĞER YAZILARI Halil Doğan'ın Yeni Şiir Kitabı 01-01-1970 03:00 Şahin Doğan'ın Kaleminden Korona Günlükleri 01-01-1970 03:00 Mezopotamya'dan Dünyaya Oyunlar 01-01-1970 03:00 ŞAHİN DOĞAN'IN KALEMİNDEN KORONA GÜNLÜKLERİ 01-01-1970 03:00 EŞİTLİK BİR MUAMMA 01-01-1970 03:00 DÜNDEN BUGÜNE 01-01-1970 03:00 İSA ÖNCEL “HEYFA PEYÊ ÇÊ” 01-01-1970 03:00 “ASMAYALIM DA BESLEYELİM Mİ?” 01-01-1970 03:00 Payiza Mezinan/ Abdurrahman Benek 01-01-1970 03:00 ADALETİ KİM İSTEMEZ Kİ; UYGULANSA 01-01-1970 03:00 ANILARLA ORTADOĞUNUN İNCİSİ BEYRUT 01-01-1970 03:00 ZIMANŞÛJIN, ABDURRAHMAN BENEK’İN YENİ KİTABI 01-01-1970 03:00 Kelimelerle Gerçeği Öğrenmek 01-01-1970 03:00 Urfalı Nazif’in Öyküsü Cemal Babaoğlu’nun Yeni Romanı 01-01-1970 03:00 ASKER UĞURLAMALARI 01-01-1970 03:00 Edep İçeren Söz Söyleme Sanatı 01-01-1970 03:00 IRKÇILIK SÖZLERİNDE BOĞULMAK 01-01-1970 03:00 Şehirlerin Yenilenmesi Yetmez 01-01-1970 03:00 Virüs Korkusu Mu Yoksa Allah Korkusu Mu? 01-01-1970 03:00 Viras Korkusu Mu Yoksa Allah Korkusu Mu? 01-01-1970 03:00 Oruç ve Hatırlatttıkları 01-01-1970 03:00 SENDİKAL MÜCADELE 01-01-1970 03:00 KİM SAĞLIĞIMIZI DÜŞÜNÜYOR 01-01-1970 03:00 HEMO YÊ BEKO YÊ İZOLİ 01-01-1970 03:00 HÜNERLİ KALEM ERBAPLARINA 01-01-1970 03:00 Avukatlar Günü’nün Ardından 01-01-1970 03:00 Gündem Değişti Konumuz Korono 01-01-1970 03:00 DOKTORLAR VE ALKIŞ 01-01-1970 03:00 GURBET VE DABBEL ARZ 01-01-1970 03:00 KOMPLO TEORİLERİ 01-01-1970 03:00 SELAHATTİN UTKU’NUN SU TÜRKÜSÜ 01-01-1970 03:00 KARANLIKTAN AYDINLIĞA 01-01-1970 03:00 Mehmet Acıoğlu ve Islak Umutlar 01-01-1970 03:00 Sezai Akçalının İlk Romanı Göz Bakır 01-01-1970 03:00 Marşla Saldırı ve Sonrası 01-01-1970 03:00 Önce Vicdan Sonra Çevre Temizliği 01-01-1970 03:00 KİTAP KURDU BİR MİSBAH DAHA 01-01-1970 03:00 “EYVANAT BAHÇESİ” 01-01-1970 03:00 DOĞANIN BEREKETİ 01-01-1970 03:00 İnsan Pazarında 01-01-1970 03:00 Hayvan Sevgisi 01-01-1970 03:00 İDEALLERİNE İHANET EDENLER 01-01-1970 03:00 Türküleşen Yaşamlar 01-01-1970 03:00 Annemin Acı Gerçeği 01-01-1970 03:00 “AX URFAM SENİ KİMLERE ANLATSAM” 01-01-1970 03:00 GOLAN TEPELERİ’N DEN BU GÜNE 01-01-1970 03:00 Şahin Doğan “Hakikatın İzinde” 01-01-1970 03:00 Viranşehir’in ismi ne olsun? 01-01-1970 03:00 Başkasının Aklıyla Yaşamak 01-01-1970 03:00 01-01-1970 03:00 Dünya Kadınlar Günü 01-01-1970 03:00 Muhasebecilerin Feryadı 01-01-1970 03:00 Her İnsan Bir Hayvan Terbiyecisidir 01-01-1970 03:00 Şu Poşet Meselesi 01-01-1970 03:00 Dünün Çocukluğu Bu Günün Şehri 01-01-1970 03:00 “NANKÖRLÜK SEVGİNİN MEZARIDIR” 01-01-1970 03:00 “Çiftçinin dünyası” 01-01-1970 03:00 “Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana” 01-01-1970 03:00 “Hayat Yolunda”, Sayın Nihat Çiftçi 01-01-1970 03:00 Müslüm Akalın ve Şiir “Eski Günlerden Kalan” 01-01-1970 03:00 “KIVIRLIK KUŞLARI” 01-01-1970 03:00 Urfa Olarak Nihat Çiftçiye Sahip Çıkmalıyız 01-01-1970 03:00 Nihat Başkan’ın Başarısı 01-01-1970 03:00 Suriyeliler ve Bizler 01-01-1970 03:00 Mezopotamya’nın Kırgın Çiçekleri 01-01-1970 03:00 “ARSİMA” “Haziran Kokulu Düşler” 01-01-1970 03:00 Tarsus’ta İmza ve Yeni Dostlar 01-01-1970 03:00 Mersin’de İmza Günü 01-01-1970 03:00 Sözleri, Fıkraları Önemsemek 01-01-1970 03:00 Kelimelerle Hasbihal 01-01-1970 03:00 Güzel Ve Özlü Sözler 01-01-1970 03:00 Gazeteciler ve Basın Bayramı 01-01-1970 03:00 “Gökyüzü melekleri-Suriye-" 01-01-1970 03:00 “KALBİME BİR SEN DÜŞTÜ” 01-01-1970 03:00 Göbekli Tepe UNASCO Dünya Kültürel Mirası Listesine Alındı 01-01-1970 03:00 GÜZEL VE ÖZLÜ SÖZLER 01-01-1970 03:00 SEDAT ŞANVER’IN “KELİMELER KİBİR VE TELAŞ” Toplu şiirleri 01-01-1970 03:00 Sessiz Ve Sade Bir Kalem Mehmet Akbaş 01-01-1970 03:00 HAYATMEKTEBİ 01-01-1970 03:00 Kelimelerden Tat Almak 01-01-1970 03:00 Emeksiz Yazılan Yazı, Keyifsiz Okunur* 01-01-1970 03:00 “YUSUF YUSUF” 01-01-1970 03:00 Hikâyeleri Unutulan Kahramanlar 01-01-1970 03:00 Yirmi Yıl Dile Kolay 01-01-1970 03:00 Minyatür Savaşlar 01-01-1970 03:00 Gazetecilik Mesleğine Değer Vermek 01-01-1970 03:00 YAZARIN GÖREVİ 01-01-1970 03:00 ÖĞRETMEN… 01-01-1970 03:00 Mehmet Böke’nin Şiiri 01-01-1970 03:00 “Her bildiğini söyleme ama her söylediğini bil” 01-01-1970 03:00 Hayvanların Dili Olsaydı 01-01-1970 03:00 İNSAN HAKLARI BİLİNCİ EDİNMEK 01-01-1970 03:00 UĞUR VE UĞURSUZLUK 01-01-1970 03:00 GENÇLİGE SAHİP ÇIKMAK GEREK 01-01-1970 03:00 HALİL COŞKUN’UN KALEMİNDEN “AYRIKOTU” 01-01-1970 03:00 ÇEVREYİ SAHİPLENME 01-01-1970 03:00 TÜRKÜLERLE URFA VE YAŞAM 01-01-1970 03:00 HASAN RASTGELDİ’NİN RESİM SANATINDA GEÇEN ÖMÜRÜ 01-01-1970 03:00 URFA BASIN TARİHİ VE YEREL GAZETECİLİK 01-01-1970 03:00 İYİ PARTİ, YAŞANANLAR, BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 DÜĞÜN SEVİNCİN DIŞA VURUMUDUR 01-01-1970 03:00 MÜSLÜM ÜZÜLMEZ'İN YENİ KİTABI ST PETERSBURG İZLENİMLERİ 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİLER 01-01-1970 03:00 OSMAN ERKAN’IN YENİ ŞİİR KİTABI “EĞRİ OTURAN” 01-01-1970 03:00 SELAHATTİN UTKUN’UN “KURŞUN RENGİ GÜNLER” KİTABINA DAİR 01-01-1970 03:00 ÖĞRETMEN OLMAK BİR AYRICALIKTIR. 01-01-1970 03:00 DİL BAYRAMI 01-01-1970 03:00 URFA TATLISI 01-01-1970 03:00 SİVEREK VE KIRILAN HEYKEL 01-01-1970 03:00 HIRSIZLIĞA SAYĞINLIK KAZANDIRANLAR UTANSIN. 01-01-1970 03:00 DİLENENLER İÇİN BARINMA MERKEZİ 01-01-1970 03:00 BAKANLIK VE URFA 01-01-1970 03:00 ANADOLU AKTÜEL DERGİSİ 01-01-1970 03:00 ÇANAKALEYE İNİYORUZ 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE’YE YOLCULUK 01-01-1970 03:00 MARKALAŞMA VE GASTRONOMİ TURİZMİ 01-01-1970 03:00 “BARIŞ SONRASI BÜYÜK TÜRKİYE” 01-01-1970 03:00 ŞAHİN DOĞAN VE RUHUNUN MASALI, ŞEHR-İ URFA 01-01-1970 03:00 DÜGÜMLENEN SEVDALAR 01-01-1970 03:00 EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE HAMLE 01-01-1970 03:00 BİLİNMEYEN DİLLE EDEBİYAT 01-01-1970 03:00 SÖZ MİLLETİN 01-01-1970 03:00 DUALARI KENDİ DİLİMİZLE SÖYLEME 01-01-1970 03:00 TEKTEK DAĞLARINDAKİ KÜLTÜREL MİRAS KORUNMAYI BEKLİYOR. 01-01-1970 03:00 BARIŞI KURUMSALLAŞTIRAN ADAM 01-01-1970 03:00 KORKU VE SEVGİ 01-01-1970 03:00 BARIŞIN ÖNCÜSÜ 01-01-1970 03:00 AVNİ KAYSAL VE ŞİİRLERİ 01-01-1970 03:00 ŞİDDETİN MECLİSTEN HALKA YANSIMASI 01-01-1970 03:00 HAMİT İZOL'UN ROZASI 01-01-1970 03:00 ÇIRADAN GÜNÜMÜZE, CEREYAN 01-01-1970 03:00 SOKAKLARIN DİLİ 01-01-1970 03:00 KIŞIN SOĞUĞU VE YÜREK YANGINI 01-01-1970 03:00 TEMMUZLAR VE YAŞANANLAR 01-01-1970 03:00 İDAMDAN KİMSE FAYDA UMMASIN 01-01-1970 03:00 GÖBKLİ TEPE'Yİ SORGULATMA 01-01-1970 03:00 MEHMET HULUSİ ÖCAL 01-01-1970 03:00 KALDIĞI YERDEN İLİŞKİLERE DEVAM 01-01-1970 03:00 SULH VE DARBE 01-01-1970 03:00 ÖLÜLERİN ARDINDAN KÖTÜ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 "YETER" DEMENİN ERDEMİ 01-01-1970 03:00 ANNELERİN HEP BİR BEKLEDİĞİ VAR 01-01-1970 03:00 DÜNYA AĞZI AÇIK AMERİKAYI İZLİYOR 01-01-1970 03:00 HİTAP VE SAYGININ İFADESİ OLAN KELİMELER 01-01-1970 03:00 HIRSIZLIĞA SIĞINANLARA 01-01-1970 03:00 SAVAŞIN TAHRİBATI BARIŞIN İMARATI 01-01-1970 03:00 DERS ALMA BABINDAN 01-01-1970 03:00 NEWROZ BARIŞIN MÜJDESİDİR 01-01-1970 03:00 NEVRUZ, NEVROZ VE NEWROZ 01-01-1970 03:00 “TOPLUM SEVGİYLE KAYNAŞIR, ADALETLE YAŞAR” 01-01-1970 03:00 “BİN YILLIK KARDEŞLİK TEHLİKEDE” 01-01-1970 03:00 DOSTLUKLAR VE ORTAKLIK 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNDÜREN SORU VE CEVAPLAR 01-01-1970 03:00 "DUR! ÇIKMAZ YOL" 01-01-1970 03:00 DİN KARDEŞLİĞİ 01-01-1970 03:00 NEMRUT'UN SİNEĞİ VE MUSTAFA GÜNEŞ 01-01-1970 03:00 BEYAZIN KARASI 01-01-1970 03:00 TEZEK VE BİZLER 01-01-1970 03:00 BÜYÜK LOKMA 01-01-1970 03:00 SÖZDE BİLİNMEYEN DİL KÜRTÇE 01-01-1970 03:00 SÖZDE BİLİNMEYEN DİL KÜRTÇE 01-01-1970 03:00 BARIŞ İÇİN SİVİL TOPLUM İNSİYATİFLERİ DEVREYE GİRMELİ 01-01-1970 03:00 BARIŞ İÇİN SİVİL TOPLUM İNSİYATİFLERİ DEVREYE GİRMELİ 01-01-1970 03:00