Süleyman Turan Yazdı:Golan Tepeleri ve İsrail Gerçeği

Ortadoğu’da gerçekler ne kadar çarpıcıysa, o kadar da değişken ve tartışmalıdır. İsrail'in bölgedeki varlığı ve etkinliği, özellikle Suriye sınırındaki Golan Tepeleri üzerinden kendini net bir şekilde göstermeye devam ediyor. 1967’deki Altı Gün Savaşı'ndan bu yana İsrail işgali altında bulunan bu stratejik bölge, uluslararası alanda hâlâ Suriye toprağı olarak kabul edilse de, fiili durum farklı bir tablo çiziyor.

Bugün İsrail, Golan Tepeleri’ni yalnızca güvenlik açısından değil, su kaynakları ve tarımsal potansiyeli sebebiyle de vazgeçilmez görüyor.

Bölgenin yüksek rakımı, İsrail için bir doğal savunma hattı oluşturuyor. Bu da İsrail’in buradan vazgeçmesini neredeyse imkânsız hâle getiriyor.

Ancak olay sadece İsrail-Suriye ekseninde kalmıyor. Ortadoğu’da yaşanan son yıllardaki gelişmeler, bölgedeki güç dengelerini köklü şekilde değiştirdi.

Özellikle Mısır gibi bölge ülkeleri, bir zamanlar İsrail’e düşman olan tutumlarını gözden geçiriyor.

Arap Baharı sonrası yaşanan toplumsal ayaklanmalar, Mısır’ı istikrarsızlık tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.

Bu noktada bazı Mısır yetkilileri, İsrail’e örtülü mesajlar vererek, “Halkımız ayaklandığında siz yanımızda olun” deme ihtiyacı hissediyor.

Bu çağrılar, bölgedeki eski ittifakların ne kadar değiştiğini gösteriyor. İsrail, Mısır gibi stratejik ülkelerle kurduğu bu zımni ilişkiler sayesinde, bölgede “belgenin horozu” pozisyonunu daha da pekiştiriyor. Her ne kadar Suriye'nin bütünlüğü ve hak iddiaları dile getirilse de, gerçek şu ki, Golan Tepeleri fiilen İsrail’in kontrolünde kalmaya devam ediyor.

Bu durum, Ortadoğu'nun kadim gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor: Güç ve stratejik avantaj, uluslararası hukuk ve söylemlerden her zaman birkaç adım öndedir.