Süleyman Turan Yazdı: Hadsizlik Sınır Tanımıyor: LeMan’ın İslam’a Düşmanlığı.

Bir milletin özü; topraklarında değil, yüreğinde taşıdığı değerlerdedir. Tarihi, kültürü, dili ve en önemlisi de inançları o milleti millet yapan mayadır. İşte bu yüzden bir topluma yapılacak en ağır saldırı; onun kutsallarına, manevi önderlerine, inançlarına yöneltilen saldırıdır. Çünkü bu tür saldırılar yalnızca bireysel değil, kolektif bir kimliği hedef alır. Dün olduğu gibi bugün de bu değerler çeşitli maskelerin arkasına sığınılarak, sinsice hedef alınmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde LeMan Dergisi’nin 26 Haziran 2025 tarihli sayısında yayımladığı çirkin karikatür, bu düşmanlığın en son örneğidir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’i hedef alan bu rezil ve ahlaksız çizim, sözde “mizah” adı altında yapılan apaçık bir provokasyondur. Bu bir karikatür değil; bu bir düşmanlıktır. Bu bir ifade değil; bu bir kin kusmadır. Bu çizgi değil; bu bir zehirdir!

Birçok Batılı merkezde yıllardır devam eden İslam düşmanlığı furyasının ülkemizde de kendine yer bulması artık tesadüf olmaktan çıkmıştır. Bu çevreler, özgürlük kisvesi altında İslam’a, Müslümanlara ve kutsallarımıza açıkça saldırmayı bir “hak” gibi sunmaya çalışıyor. Ancak şunu unutmamalıyız: Hiçbir özgürlük, başka bir inancı aşağılamaya, kutsallara hakaret etmeye, toplumu kutuplaştırmaya kılıf olamaz!

Hz. Muhammed (S.A.V.), bu topraklarda yaşayan milyonlarca Müslüman’ın sadece bir tarihi figürü değil, kalbindeki imanıdır, gözyaşındaki özlemidir, hayatındaki örnektir. Onun adına yapılan bu saldırılar, doğrudan bu milletin kalbine saplanan bir hançerdir. Ve ne yazık ki bu hançeri saplayanlar kadar, buna sessiz kalanlar da bu suçun ortaklarıdır.

Bugün LeMan yapıyor, yarın başka bir yayın... Çünkü İslam ümmeti dağınık, tepkiler cılız, hukuki refleksler zayıf, toplumsal duyarlılık ise günübirlik. Oysa bu gibi hadsiz girişimlere karşı hem hukuki mücadele hem de toplumsal bilinçlenme şarttır. Bu dergiyi savunarak, “ifade özgürlüğü” diyerek bu rezaleti meşrulaştırmaya çalışanlar şunu unutmasınlar: Aynı hakaret başka bir inanca yapılsaydı, tüm dünya ayağa kalkardı.

Ama nedense söz konusu İslam olunca, saldırmak serbest; savunmak ise “gericilik” olarak yaftalanıyor. Oysa biz biliyoruz ki, bu toprakların özüdür İslam. Bu milletin hamurunda vardır iman. Ve biz susarsak, biz tepkisiz kalırsak, bu zehirli kalemler daha çok yazacak, daha çok çizecek!

LeMan Dergisi, açıkça şunu biliyor: Peygamberimiz resmedilemez. Bu, İslam’da kesin bir çizgidir. Ama onlar bu gerçeği bile bile, sırf tahrik için, sırf provoke etmek için, sırf bu milletin sabrını sınamak için bu çirkinliği yapıyor. Çünkü dertleri mizah değil, hakikat değil, fikir değil! Dertleri kin kusmak, düşmanlık yaymak, toplumu bölmek…

O halde biz de diyoruz ki: Artık yeter! Bu ahlaksızlığa karşı suskunluk değil, akıl ve hukukla mücadele etmeliyiz. İnancımıza, değerimize, peygamberimize uzanan her dile ve her kaleme karşı milletçe yekvücut olmalıyız.

Sessizliğimiz onların cesaretidir. Tepkimiz, onların geri adımı olacaktır.

Müslüman olmak; sadece iman etmek değil, aynı zamanda izzetiyle yaşamak demektir.

Ve bugün, bu izzete sahip çıkma günüdür!